Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Kitap sayfalarında çeşitli notları görülür. Ben öyleyim en azından :)))
Kitapları istendiğinde kitaplarını vermek yerine kitap alıp hediye etmeyi daha çok tercih eder. Herkesle kitaplarını paylaşamaz.
Kitapları okurken o kadar çok konu ile içselleşirki konunun içine dahil olmuşcasına yaşayarak okur.
Kitap okurken yüzüne bakarak kitap sayfalarında geçen olayları görebilirsiniz.
elektronik ortamda okuyorum genellikle kitap fiyatlarından mütevellit.
her okuduğu kitap ile o kitaba dair dünyanın etkisinden bir süre çıkamamak.
muhakkak okuduğu kitap roman ise şayet, içgüdüsel olarak roman karakterlerinden biriyle özdeşleşip onun yaptıklarını onaylamak.
bilgi içeren bir kitap ise , acaba doğru mu ? yanlış olan ben miydim ? vay be ne de cahilmişim döngülerinden geçmek,
hasılı kelam, müptela olunup eksikliğin de yoksunluğa girme hali her daim mevcuttur.
Yaşadıkları ilde, olan kütüphanelerin nerede olduğunu (konum) bilirler.. Hatta hangi türün hangi odada hangi raf sırasında dahi bulunduğunu kütüphane görevlisinden daha iyi bilirler..
..
Markete girdikleri an gittikleri ilk reyon kitap reyonudur.. Öyle ki gide gele alamadıkları ama merak ettikleri kitapları sonunda sahip olmadan okuyup bitirdiklerini fark ederler..
..
Telefonda reklam kısmında karşılarına sürekli indirime girmiş eserlerin haberleri verilir.. Çünkü en fazla gezindikleri kitap siteleridir..
..
Kitabın kokusu, dokusuna bayılırlar.. Öyle ki kendi kendine kitap hediye etmeyi çok severlerr..
..
(Not: Neredeyse tüm birikimimi kitaplara ayırdığım için annemin bana çok kızdığı bir durumdur.. Öğrencilik yıllarımda kupon ile birçok seti temin etmiştim.. )
..
Kitaplarına kıyamazlar, kitaplığa belli bir özelliğini dikkate alarak yerleştirirler.. Kıvrışması, sayfaların ayrılması onlar için en korkutucu durumdur.. Bu yüzden kimseye ödünç vermezler kimseden de emanet kitap almazlar..
..
Ellerine aldıkları zaman ilk sayfaya isimlerinin baş harfini; ikinci sayfaya isim-soyisim, kitaba sahip oldukları tarihi, hatta hatıra olarak şehrin ismini varsa anı hatırlatacak kısa cümleler yazarlar..
Ayrıca etkilendikleri sözleri, illaki çizerler, not ederler hatta o sayfaya duygu ve düşüncelerinden birkaç cümle yazarlar.. ( bu da kitaplarını paylaşmamalarında ki diğer bir nedendir..)
..
Olay örgüsünde yer alan kişinin ruhuna bürünüp, onun hissiyatını yaşayabilme kabiliyeti de söz konusudur..
Yine kendimden bir örnek vereyim.. Öyle kaybolup kendimi kaptırırım ki annem hemen söylenir yine ne anlattı ki sen başka alemdesin, Zeytin?
..
Yani kahramanın ta kendisi olabilirler..
..
Bir hal daha var.. Eserin kimi zaman yazarı, kimi zaman ismi, kimi zaman ön kapağında yer alan resmi, kimi zaman arka kapaktaki etkileyici cümlelerine tav olurlar.. Fakat "Önsöz" onlar için en en önemli kısımdır..
kitaba dokunmak istemeleri zamane okurlarından da ayırır onları. kuşları, yağmuru, kitap kokusunu seven; mevsimleri, hava ve hayat koşullarını, sıcacık bir şeyler içip okumaya bahane edinen kişilerdir.kimi çizmeyi, kıvırmayı kitaba hakaret olarak görür; kimi yaşanmışlık katmak olarak... çoğu eli değmese de ruhu değsin ister kitaba. ek olarak kitabı kendilerine hasar kayıtsız geri ulaştırmanız kimi zaman size izlerle, sinmislikle dolu bir kütüphanenin kapısını aralar.
Şirin Babanın da her zaman söylediği gibi...
Pat! ( kıça vurulan tekme. )
İuuuuuuuuuvvvtt. Güm. ( Tepetaklak yere çakılma efekti. )
sürekli bu duruma maruz kalırlar.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |