Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
"isterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin; ancak aklımın özgürlüğüne hiçbir kapı, hiçbir kilit, hiçbir sürgü engel olamaz."
Virginia Woolf'un kadınlar üzerine yazdığı bir deneme.
Farklı bir dokunuşu var bu kitabın, biraz dağınık bir anlatım.
Kadını anlatıyor, kadın olmanın zorluklarını. Kadının tarihteki rolünü. Yalnızlaştırılan kadın. cinsiyetçi bakış açısının insana/insanlığa zararları, açtığı yaralar, kadının ötekileştirilmesi.
Neden "kendine ait bir oda"ydı kitabın adı;
"Toplum tarafından kadına yapılan baskılara rağmen Woolf, kadınların da özgür olabileceklerini ve istedikleri gibi yazabileceklerine inanmaktadır. Bunu yapabilmenin tek yolunun ise kendilerine ait bir odaya sahip olmaktan geçtiğine inanmaktadır. Aynı zamanda Virginia Woolf toplumdaki kadınları bu konuda destekleyip cesaretlendirerek onların da toplumda bir birey olarak yer almalarını sağlamaya çalışmaktadır. Bunun üzerine Woolf, kadınlar için kurguladığı bir odadan bahseder. Her kadının kendine ait bir odası, kendine ait bir dünyası olmasından bahseder. Bu oda bir metafordur. Kadınların düşüncelerini özgürce ifade edebildiği her kadının sahip olabileceği özel bir odadır."
Kendine ait bir oda; "dünün kadınlarının bugünün kadınlarına bir armağanı."
Hermenötik bir şey olduğunu düşündürtmeden yazacaksam toplumsal cinsiyet meselesini ekonomi-politik üzerinden net ve keskin ifade edecek bir yazın..
Feminizmi hali hazırda erkek düşmanlığı ve dilediğince seks yapmaya indirgeyen fikriyatsızlığa kadının edebiyattaki yerini anlatırken sosyal sözleşmeler içinde sınıf hegemonyasını karşının yüzüne fırlatmış Woolf ablamız.
Tabi ne kadar anlaşılırsa..
Yani kadın da parası olmadığı için üretim ilişkilerinin sonucunda konumlandığı yer itibari ile herhangi bir dönem veya tarihte herhangi bir şeye çabuk atılamamıştır.
Bu kadar..
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |