Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kambriyen patlaması

paylaş araştır

 

  1. evrimcilerin cevaplayamadığı çıkmaz,yaradılışın ispatı.

    fosil kayıtları ve yeryüzü tabakaları incelendiğinde, yeryüzündeki canlı hayatının birdenbire aniden başladığı, birbirinden çok farklı olan bu türlerin hepsinin bir anda ve hiçbir ataları olmaksızın ortaya çıktığı durum.

    kompleks hayvan formları kendinden önce ki tek hücreli organizmalarla aralarında hiçbir bağlantı ya da geçiş formu olmadan birdenbire ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmıştır.

    Bu farklılaşmalı evrim ve de dünyaya yayılma , kendinden daha önce yaşamış olması gereken bir grubun varlığını gerektirir, ama böyle bir fosil kanıtı yoktur.

    evrimcilerin canlılık tek bir kökten geliyor ,sonra da dallara ayrılıyor dedikleri hayat ağacı kavramını yerle bir oluyor,10 milyon yıl gibi kısa bir sürede

    kambriyen kayalarındaki fosiller incelendiğinde gayet kompleks ve günümüzdekinden hiç bir farkı olmayan ,göz ,kan dolaşımı herşeyiyle aynı.

    hatta günümüzden daha fazla kompleks yapılara sahip olup soyu tükenenler bile var.

    Evrimcilerin kompleks yapılar uzun süreçlerde kazanılmalıdır iddiası da yerle bir oluyor,komplekslilik canlılığın ilk anda kendinden bulundurduğu bir özellik.

    kambriyen canlılarının atası yoktur.

    demek ki;çok farklı canlıların eksik olmadan ,hiçbir evrimsel ataları olmadan, bir anda ve kusursuz bir şekilde bir anda ortaya çıkışı başka nasıl açıklanır tabi ki yaratılış gerçeğiyle....

    Kambriyen patlaması yaratılışın açık bir delilidir.

     
  2. cahil müslümanların allahlarının avukatlığını yapmak zorunda kaldıkları jeolojik bir dönem.

    aslında müslümanların kafası ve ilmi bu konularda araştırma yapmaya yetmez. sınırlı ve düşük zekalarıyla ancak ingilizce öğrenebilmişlerse, evrim karşıtı hristiyan teologların ve onların finanse ettirdikleri fosil çalışmalarının sonuçlarına dair yazılan bilimsellikten uzak makaleleri okurlar. onlardan alıp türkiye'deki cahil müslümanlara satarlar. bu cahiller de gelip sözlükte kötü bir türkçe ile yalanı yaymaya çalışırlar. o nedenle elindeki o zırvayı bir kenara bırak ve yazdıklarımı oku.

    harun yahya denen şarlatanın da yaptığı/yaptırdığı buydu. parayla gavurun "intelligent design" dediği akıllı tasarımcıların ipine sarılıp evrim bilimine savaş açtılar. fi tarihinden kalma bilgilerle evrim gibi gelişmeye müsait, kendini güncelleyen, bilimsel verilere dayalı bir alanı baltalamaya, sığ düşünceleri ile gerçekleri örtmeye çalışırlar bunlar. bütün işleri, tanrı'nın (allah değil) evrime muhtaç olmadan da yaratma işini yapmış olması gerektiği, onun evrime yenilmemesi gerektiği, onun mutlaka bu konuda olaya müdahale etmiş olması gerektiği umudundan türemiştir. ama üzgünüm, öyle bir kesinlik yok. ama cehalet ne güzel bir şey. insana sınırsız bir özgüven veriyor ve, bu kadar bilimsel ispata rağmen hala "kimbriyin pitlimisi yiritilişin içik bir dililidir" diye kemçük kemçük konuşmaya devam edebiliyorlar.

    her neyse, girişi uzatıp olaydan kopmak istemem. şunu da söyleyip kötek kısmına geçebilirim:

    kambriyen patlaması ya da kokulu silgi, yahut da otlu peynir ile ilgili bir başlık açacaksanız eğer, önce tanım kısmında bunların ne olduğu, varsa tarihi, özelliği gibi en temek unsurları bir bütün halinde ve nesnel bir biçimde tanımlarsınız. tabi eğer niyetiniz insanlara doğru bilgi vermek ise. yalanla, iftirayla, iğrençlikle malul olanlarda böyle bir incelik göremiyoruz elbette. işim hakkı tutup kaldırmak olduğundan, ve başlığı açan zırcahile yazdığı her yanlış şey için cevap vereceğime söz verdiğimden dolayı bu entriyi yazıyorum. sınırlı zamanımda, işimden fırsat bularak yapıyorum bunu. o nedenle kısa tutmak istedim ama bunları da yazmam gerekir. başka başka saçmalamalar da görürsem onlara da zamanım ölçüsünde cevap vereceğimden kuşkunuz olmasın sevgili sözlükçüler.

    kambriyen patlaması, günümüzden yaklaşık 540-550 milyon yıl önce başlayıp 480 milyon yıl kadar önce sonlanmış bir doğa olayıdır. patlama denince big bang gibi değil de mecazi anlamda bir patlamadan söz edildiğini söylememe gerek yok sanırım. bir nevi nüfus patlaması demek yanlış olmaz.

    ne oldu peki?

    omurgasız canlıdan omurgalıya geçiş dönemi bu dönem. öncesine de bildiğiniz gibi pre-kambriyen dönem deniyor. bizdeki allahçıları muhatap almaya gerek görmediğimden, onlardan daha akıllı olan akıllı tasarımcıların iddialarına göre, dünyada, kambriyen dönemde omurgalı sayısındaki artış inanılmaz sayıda artmış, bu durum fosil kayıtları ile kayıt altına alınmıştır. bundan önce yani prekambriyen dönemde bu tip karmaşık sistemlere sahip omurgalı canlı fosili bulunmadığı için burada yaratıcı (yine allah değil) devreye girmeksizin böyle mi-kem-mel bir durum ortaya çıkamaz, dolayısıyle evrim mevrim yoktur, az votka vardır derler.

    bu iddia, (yani evrimin olmadığı iddiası) prekambriyen döneme ait kayaç yapılarının zayıf olmasından dolayı fosilleri saklamaya uygun olmadığı için boş bir iddia olarak tarihteki yerini almıştır. ayrıca omurgasız bir canlının fosili de elbette omurgalıya göre daha dayanıksızdır. fosilleşmesi, uygun şartlar olmadığı varsayımında, çok zordur. buradan bastırıp gol atmaya çalışan tasarımcılar, kambriyen dönemden yaklaşık bir buçuk milyar yıl öncesine ait karmaşık yapılı canlı fosilleri bulunduğunu öğrenince pısıp kaldılar ama, bizdeki allahçıların ahlakı sonra da zekaları olmadığından hala bu yalanlara inanmaya teşnedirler. önce kendileri inanırlar sonra sizleri inandırmaya çalışırlar.

    dünyanın yaşı 4,8 milyar yıl

    dünyada canlılığın yaşı 3.5 milyar yıl

    kambriyen dönemin yaşı 550 milyon, süresi 60 milyon yıl

    orkide çiçeğinin yaşı 85 milyon yıl

    insanın ortaya çıkışı (çok zorlarsan) 6 milyon yıldır sevgili romalılar.

    şimdi, kün fe yekün'cü ahmaklara sormak lazım gelmez mi, e madem bir tanrı (yine allah değil) ol deyince oluyor da, sizi sınav etmek için yaratıyor da, neden dünyayı yaratıktan sonra 1 milyar yıl bekleyip ilk tek hücrelileri,sonra bilmem kaç milyon yıl bekleyip çok hücrelileri, onlardan da sonra karmaşık yapılı canlı sistemlerini yaratmak için neyi bekledi??

    sizi kendisine taptırmak için çok boş vakit değil mi bu? ayrıca yukarıdaki entriyi yazan zındık, farkında olmadan allah diye tapındığı tanrının karmaşık sistemli organizmaları yarattığını yaratılışa delil kabul ediyor da mavi algleri niye dışlıyor? onları mahmut tuncer mi yarattı? o yaratılış sayılmıyor mu? sen resmen yukarıda kambriyen dönemden önce hayat yoktur demişsin. al cümlede geçen ifaden bu: "yeryüzündeki canlı hayatının birdenbire aniden başladığı durum" aha yanıldın. dünyadaki canlı hayatı çok daha önce başladı. inancın çöp oldu mu şimdi? bilimin gerçeğine hoş geldin. git tevbe getirşimdi hadi. boyunu aşan konularda da entri yazıp kendini rezil etme.

    nereden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.

    ayrıca kendi de okuduğu zırvalardan buraya aldığına göre şunu da kabul ediyor ki, karmaşık yapılı sistemli canlılardan çoğu günümüze ulaşamadan yok olup gitmiş. güzel. evrimsel olarak bu gerçek ortada zaten. e o zaman sormazlar mı bu tanrı (yine allah değil) keyfe keder yaratıp neden yok ediyor? beğenmemiş mi? madem her şey onun yapmasıyla oluyor bu kadar zamanda yapabildiği bu mu yani?

    hoş size kalsa dünyanın yaşı adem'den bu yana 6 bin küsur yıl falan. ulan bilim olmasa yalan bile uyduramayacaksınız be.

    ayrıca hadi dediğiniz gibi türler birden bire ortaya çıkmış olsun (birden bire dedikelri bile 60 milyon yıl) bu bir yaratıcıyı kanıtlar mı? kanıtlarsa nasıl? dünyada meydana gelen her olayın sebebini tanrıya ya da bir başkasına atfetmek bilimsel mi? ben söyleyeyim, değil. ama bilimsel argümanlar ileri sürüp de sıkışınca bilimi de allah yarattı taam mı sığlığına düşmekten de utanmıyorsunuz. hem bilim dili kullanıp bilime sövüyorsunuz, hem de saygı bekliyorsunuz. size bir dilim ekmek uzatanın ekmeğini afiyetle yiyip yüzüne sövmekten farksız bu. utanmıyorsunuz da.

    hadi hepsini geçtim. evrim mevrim yalan, yaratıcı her şeyi yarattı falan. ulan o yaratıcı, öyle bir yaratıcı var olsa bile bu senin kurandaki allahın olamaz. o-la-maz! onun aklı böyle şeylere ermez. bedevilerin bela saçan allahıdır o. daha yerçekimini bilmiyor, dağların yeryüzünü düz tuttuğunu falan sanan cahil bir allah o. inancaksanız bari kafası çalışan bir tanrıya inanın. ok?

    selam ve dua ile...

     
  3. Üşenmeyip bütün yazınanları okudum ve sayenizde bilmediğim bir patlamadan haberdar oldum.

    Sümer tabletleri çok net cevaplıyor aslında her şeyi.

    Okumak yetmiyor aslında, doğmatik olmayı reddetmek ve bakış açısını gerçekten genişletmek gerekiyor.

     
  4. bazı insanların hakaret etmeden,aşağılamadan düşüncelerini ifade edemeyeceğini anladığımız başlık.küpün içinde ne varsa onu sızdırıyor.saygı herkesin değil er kişinin işi.çok zor olmasa gerek bende böyle düşünüyorum demek.

     
  5. evrimin cevap veremediği dönem.

    trilobitler denilen teşbihte hata olmaz sert kabuklu hayvanlarda çift mercekli göz yapısı vardır,bu mükemmellik ancak günümüz teknolojisi ile yapılabilir,evrimciler trilobitin atasını gösteremezler.

    günümüz örneklerinden hiçbir farkı olmayan, göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemleri ve fizyolojik yapıları açıklayamazlar.

    safha safha oldu diyorlar sürenin başı ortası sonu önemli değil ki.

    süresinin ne kadar olduğunun ne önemi var,bu dönemde ,yüze kadar canlı filum bu kadar kısa sürede ve aniden var olmasını açıklayamazlar,filumlar bir anda hepsi var olmuş,sonra bir kısmının nesli tükenmiş.

    geçen süre ,yaradanın neden şu kadar ,bu kadar beklediği olayına gelince;

    zamanı yaratan allah,zaman bir mahluk,yaradana farklı,yaratılmışa göre farklı.

    bekleme olayı yok.

    13.7 milyar yıl önce evren yaratılmış,sonra haşa allah beklemiş,9 milyar yıl sonra güneş sistemi,sonra yine beklemiş,bir kaç milyar yıl sonra kambriyen,sonra maymun yürümeye başlamış,homo sapiens falan filan gidiyor böylece

    bir kaç bin yıl önce vahiy geliyormuş,ilk vahiy ilk insana geldi.

    amaç yaradan olmasında kim olursa olsun,inanmayın,ya da istediğinize inanın, ama insanların kutsallarına hakaret etmeyin.

     
  6.  
    (Bkz: allah'a göre zaman sorunsalı)
  7. ne olduğunu bilmediğim ve şu an burada (sözlük) öğrendiğim konu..

    gereksiz bilgi diye buna derim. iyi ki böyle gereksiz bir bilgiyi daha önce okumamışım..

    allah (cc) böyle saçma sapan bilgiye muhtaç etmesin..

    üstte bir entry de harun yahya zındığının adı geçtiği an diğerlerini okumadım.

    bu tür bilgi okuyacağıma red kit, zagor, mandreke, teksas tommiks okurum daha iyi..

     
  8. günümüzden yaklaşık 550 milyon yıl önce karmaşık yapılı canlıların -görece- hızlı bir şekilde ortaya çıkmasına verilen ad.

    öncelikle patlama derken, tanım cümlesindeki gibi, canlı çeşitliliğinin ciddi anlamda arttığı bir dönem olması kast edilmiştir. ayrıca kesinlikle "birden" değildir, birkaç on milyon yılı kapsar. bununla birlikte neredeyse 3 milyar yıl pek de çeşitlenmemiş yaşamın, birkaç on milyon yıl da olsa, bu kadar kısa sürede çeşitlenmesi gerçekten ilginçtir ve bu konu hala tartışmalıdır.( kambriyen patlamasını keşfedenler de, bu patlamanın bir tanrı müdahalesi olup olamayacağını tartışanlar da ateist/agnostik bilim insanları bu arada. abd'de ve islam coğrafyasında bu konuya din penceresinden bakanlar, kamuoyu ile paylaşılan verilerden kendi düşüncelerine uygun olanı alıp bu verileri savunur sadece)

    ayrıca değil 500 milyon yıl önceki canlıların fosili ile bugünkü "aynı nişi gören" benzerini, 1 milyon yıl önceki canlıyla bugünkü aynı nişi gören benzerini karşılaştırsanız bile bazı farklılıklar mutlaka olacaktır. zira dünya, iklimsel, jeolojik ve hatta dünya dışından gelen(meteor, güneşten gelen zararlı ışınlar vs.) birtakım sebeplerle sürekli değişim halindedir. çevre şartları değiştiğinde bir canlının oluşan yeni çevreye uyum oranı da değişir, burada evrim devreye girer ve o canlı yeni şartlara uyum sağlayacak değişimleri çok çok yavaş şekilde kazanmaya başlar. sadece bir canlıda birden değişim olmaz, yüzbinlerce kuşakta gözle görülür bir değişim ancak olur(her kuşakta,yavru ile anne arasında sanki hiçbir fark yokmuş gibi zannedeceğiniz kadar yavaş ve belirgin olmayan seviyede). eğer yeni oluşan çevre şartları, önceki ortama uyum sağlayabilen canlının evrim geçirmesine olanak sağlayamayacağı kadar farklı ise o canlının soyu tükenir.

    soyun tükenmesi, bir canlının kompleks yapıda olmasıyla ilgili değildir, çevreye uyum yeteneğinin seviyesi ile ilgilidir. mesela uçan sürüngenler(pterozor) vardı ve uçmak öyle kolay bir evrimsel sıçrayışla olmaz, buna rağmen yok oldular ama aynı dönemde yaşayan hamamböceğinin ataları devam edebildi. yani çevreye daha uyumlu olan, basit yapılı dahi olsa hiç kuşkusuz soyunu sürdürecek, çevreye yeterince uyumlu olmayan, kompleks yapılı olsa da silinecektir, kural bu.

    geçenlerde bir başlıkta yazmıştım, islam coğrafyasında bilimsel gelişmeye balta vuran adamların öncüsü imam gazali'dir. gazali'nin düşüncesini özet geçiyorum;

    -bir şeyin nasıl/neden olduğunu anlayamıyorum, o halde bunu yapan tanrı'dır.nokta.

    işte bu görüş(özellikle nokta kısmı), islami aydınlanmanın canına okumuştur çünkü düşünceye ket vurmuştur. hz.muhammed devrinden sonraki birkaç yüzyılda yaşayan ve bugün dahi isimleri saygıyla anılan müslüman bilim insanları zincirini parçalamış ve o gün bugündür islam dünyasından bilim adına ciddi bir katkı gelmemiştir. ayrıca gazali'nin bu görüşünün etkilerini de bu başlıktaki bazı entrylerde görebilirsiniz.

    son olarak, ikinci el bilgi çok tehlikelidir dostlar. "inanmak" isteyen buradaki entryleri, "öğrenmek" isteyen gerçek bilim insanlarının makalelerini/kitaplarını okusun.

     
  9. #1mz1 saygılı bir şekilde görüş ifade ettiği için tşk ettiğim entry.

    ayrıca gazalinin öyle bir düşüncesi yok,bahsettiğiniz şey'marifet' konusuna giriyor,hakkında sayfalar yazsak bitmez.

     
  10. biyoloji tarihinde, zamanı belli olmayan, varsayımlara dayalı yaşandığı iddia edilen gelişmeler.

    bilim dediğimiz şeyin ulaştığı verilerin büyük çoğunluğu varsayımlara dayalı.deneysel uygulama imkanı olan az bir bilimsel veriyse kanun niteliğinde, hatta öyle bilimler var ki deneysellik açısından bir uygulama mümkün değil, onların tamamı varsayım. 500 milyon yıl önce yaşandığı varsayılan olaylar için, yaşanıp yaşanmadığı bile kesin değilken nasıl inançlar devreye girmesin.

    hiçbir bilimsel veri Allahın varlığına ya da yokluğuna kanıt olamaz. Allahın varlığı ya da yokluğu bilimsel verilerle açıklanamaz, bu bir inanç meselesi.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.