Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Hızır ve İlyas, Hükümdarın ordusundaki iki askerdir. Hükümdar bir gün ordusuyla birlikte ölümsüzlük suyunu (Ab-u Hayat) aramaya çıkar. Yolculukta, Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir subaşında durup, yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas?ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, fakat Hızır?ın karada, İlyas?ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Hıdrellez günü yani 6 Mayıs?ta Hızır ve İlyas?ın buluştuklarına, onların buluşmalarıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır. Halk inanışına göre 6 Mayıs?ın yağmurlu geçmesi, Hızır ve İlyas?ın buluştuklarında sevinçlerinden ağlamalarının ve bulutların da onlara katılmalarının bir ispatıdır.
herkes hayatında mutlaka en az bir kez bu mübarek ile karşılaşırmış.. efendim o yüzden anadolu'da "her gördüğünü hızır bil her geceyi kadir bil" derler.
ben size hızır a.s.'ı nasıl tanıyacağınızı söyleyeyim.. efendim hızır'ın baş parmağının kemiği yoktur, o yüzden tokalaşmanız ve şöyle bi yoklamanız lazım kemiği var mı yok mu diye :)
tabi en önemlisi nasip meselesi nasibiniz yoksa Kanuni sultan süleymana olduğu gibi gelir dibinize kadar konuşursunuz vs ama tanıyamazsınız mübareği..
Aslı hıdır(yeşillik) bize göre hızır olan , ledün ilmine mazhar olmuş ,KURAN'DA peygamber mi kul mu melek mi olduğu belli olmayan ,ama kendisine ilim verildiğinden bahsedilen,zülkarneynle aynı kişi olma ihtimalide olan zaman yolcusu.
Malum hikayeyi hepimiz biliriz,Musa aleyhiselam yaradana kendisinden daha üstün bir ilme sahip olan bir kişiyle tanışmak istediğini söyleyince, Musa'ya ONU(hızır) ikidenizin (muhtemelen istanbul boğazı)birleştiği yerde bulacaksın deniliyor,
musa as yanına bir genç alarak yola çıkıyor(o gençte muhtemelen yuşa aleyhiselam),yolda bir kayanın üzerinde dinleniyorlar ve esrarını sonradan anladıkları çantalarında olan kuru pişmiş balık suya karışıp gidiyor ,bir zaman sonra acıkıyorlar,çantalarındaki balığı yemek isteyince yardımcısı (yuşa) onu kayanın(muhtemelen kız kulesindeki kaya) dibinde unutuğunu ,şeytanında kendisine bunu unutturduğunu söylüyor ,geri döndüklerinde hızırla tanışıp pazarlıklı bir yolculuğa başlıyorlar,hızır musa'ya ledün ilmini öğreteceğini ama musa'nın kendisne bir şey sormaması gerektiğini söylüyor,musada bunu kabul ediyor,ve yolculuk başlıyor.
Hızır Gemiye biner binmez tahtaları söküyor,musa aleyhiselam itiraz ediyor,karaya çıktıklarında masum bir çocuğu öldürüyor,musa yine itiraz ediyor (senin ailenden birini öldürmemişken bunu nasıl kısas edersin serzenişi)
Üçüncü olarak bir köye geliyorlar onlara yemek dahi verilmeyen köyde hızır bir duvarı tamir ediyor musa yine itiraz ediyor
Nihayetinde Hızır musaya olayların içyüzünü anlatmaya başlıyor
O İlk gemi mazlum yetimlere aitti diyor ,ilerde bir melik gemiye el koyuyordu bunu ayıplı yaptım ki gemileri elden gitmesin.
Ölen çocukta ilerde salih ana babasına ve çevreye zarar veren şerli bir kişi olacaktı
Köyde ise duvarın altında hazine vardı ,sahipleri kimsesiz çocuk olduğu için hazinelerine yakınları el koymasın ,büyünce bulsunlar diye duvarı ördüm diyor.
neredeyse her zaman diliminde ve her medeniyette farklı isimlerle görülen bir kişi.
Yahya efendi yuşa'nın mezarını hızır'ın yardımıyla bulduğunu söyler,akşemsettin hz hızır'ın yardımıyla fetih gününü bildiğini,
Fatih aya sofya'yı feth edince kubbenin ortasından top sallatır ve bu hızır makamıdır der,burada 40 gün namaz kılanın hızır'ı göreceğine inanılır.
simgesi su ve balık hızır makamı için yeşillik ve yüksek bir yerde olmalıdır,bu yüzden yuşa tepesi hızır makamı görülür...
zaten balık çağının isanın doğumuyla başladığına inanılır,
Yine hepimizin bildiği hıdırellez dediğimiz hızır ve İlyas peygamberin buluştuklarına inanılan herkesin ev araba vb şeyler istediği ,piknikler yaptığı bir inanışımızda vardır ,zaten ilk hıdırellez sümer kayıtların da geçmiştir oradan dünyaya dağılır.
Yine;
Nuhun tufanda ademin kemiklerini gemide sakladığı, tufandan sonra törenle beraber gömerken yanında ki kişinin hızır olduğuna inanılır.
İstanbul, Beyoğlu'nda çok sayıda eve para dolu zarf bırakan hayırsevere hızır denmesi.
bu kez Başakşehir'de ortaya çıkmış. Yine evlerin kapısının altından içinde bin lira bulunan zarflar atılmış. "Hızır" adı verilen hayırseverin para dolu zarflarından alan ihtiyaç sahiplerinden bazıları gözyaşlarını tutamamış.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |