Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
hızır a.s olarak adlandırılan aslında ismi zikredilmeyen kişi ile ilgili olarak kıssada aslında belirtilen şu:
kendisinin zamanda yolculuk yapıp geçmişe gidebildiği ve geçmişte değişiklikler yapabildiği vs. anlatılmıyor.
kıssadan bunu çıkaramayız.
kendisine net olarak bir zaman yolcusudur, canı isteyince olmuş bitmiş geçmişe gider de diyemeyiz.
aslında ismi kesin olarak hızırdır da diyemeyebileceğimiz gibi bu ilim sadece ona verilmiştir başka hiç kimseye de verilmeyecektir de denemeyebilir.
Kendisine peygamberlere dahi verilmediği anlaşılan önemli bir ilim verilmiş.
Verilen ilim aslında geçmişe gidip kader değişiklikleri yapmak vs. değil.
Bir yaratılmışa böyle bir yetki verilseydi bu durum her şeyi ama her şeyi allak bullak ederdi.
hiçbir zaman böyle bir şey gerçek olmayacak.
gerçek olsaydı pişmanlık duygusunun da bir anlamı olmazdı.
hata da olmazdı, günah da olmazdı, çatışma da olmazdı silip silip başa sarardık.
Zamanın doğrusal ve ileri doğru akışında daha doğrusu olayların akış sıralamasında yolculuk anlamı çıkarmadım açıkçası.
Sadece gelecekte olacak olayları kesin olarak görebildiği bir yetenek.
belki vizyon olarak, belki başka türlü bir şekilde ileride olayların nasıl gelişeceğini kesin ve net olarak okuyabiliyor.
Bunda: " Acaba mı ?, Bekleyelim görelim bakalım, dur belki yanılıyorumdur. " tereddütünde bulunmuyor.
bu bilgi ona aktarılıyor ve sanırım bir yetki de verilmiş ki
tedbir olarak hayatta bazı değişiklikler yapabiliyor ve bundan dolayı da sorumlu tutulmuyor.
gerekçeleri açıklarken de bunları dolaylı yoldan ifade edebilecek fakat hiçbir zaman kesin ve net olarak ispat edemeyecek.
Bu nedenle " Benimle birlikte olmaya sabredemezsin. " diyor.
Belki de kibarca " Benden uzaklaş, beni rahat bırak, bazı şeyleri sana izah edemem. " demek istiyor.
zalim zorba hükümdarın varlığını ve yaptıklarını,
definenin peşine düşebilecek köylüleri ve kötü huylarını,
temiz kalpli, düzgün yaşayan anne babayı ve doğacak yeni bebeği belki açık açık gösterebilirdi
ama gerekli değişiklikleri yapmasaydı neler olabileceğini yüzde yüz ispatlaması gibi bir durum söz konusu olamaz.
Nereden biliyorsun, belki böyle olmayacaktı, kafana göre iş yapıyorsun ! şeklindeki haklı itirazları da bertaraf etmesi kesinlikle mümkün olmaz.
acaba diyorum, kendisine bu yetki verilen kişi ya da kişiler
dönem dönem
mucize
ya da müdahale gibi
görünen olayların da
sorumlusu olabilir mi ?
Hani bir olay duyarız, kulaklarımıza inanamayız.
Bu nasıl olmuş ki, takdir-i ilahi deriz, şaşırırız.
aniden gelir, olayların yönünü değiştirir...
bunun gibi şeyler.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |