 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
nabizâde nâzım'ın bir hikayesi olup hikayenin yer aldığı kitabının da adıdır.
nabizâde nâzım ise genç yaşta vefat eden natüralist bir yazardır.
konuyu açmamdan anlaşılacağı üzere bu kitaba başladım şimdi. ilk seksen sayfasını bitirdim bile bir saatte. kalan yüzotuz sayfayı da en kısa sürede bitireceğim inşallah.
Ne olursa olsun ne kadar zaman geçerse geçsin gönlünle nasıl görüyorsan ya da gördüysen dilin ile onu aksetme şeklin..
..
"Hala güzell..."
İşte; Safder Bey' in,Fahriye Hanım için, yüreğinde dile getirdiği cümledir.. Geçip giden yıllara rağmen...
bu kitabı okumakla birlikte beni en çok şaşırtan şey, nabizâde nâzım'ın daha otuzuna gelmeden bu şekilde güzel eserler bırakabilmesi olmuştur; kısacık hayatına bunları sığdırabilmiştir. ben kırkıma merdiven dayadığım hâlde ortada bir eserim yok daha edebiyat namına. bir sayısal bilim insanı olarak eğitim hayatımda yazılı sanatı da gereğince dikkate almış olsaydım bu yaşıma kadar ne çok eser üretebilirdim. vakit geçmiş sayılmaz benim için, genç sayılmam belki nabizâde kadar ama ölmeden önce geride bir şeyler bırakmak gerektiğini düşünüyorum.
not: sanat anlamında yazarları imrenmek konusunda kimse yanıma yaklaşamaz. bu imrenmek bazen kıskanmaya kadar çıkmaktadır bende.
6 nolu entryi giren yazarda bir Hüseyin Rahmi Gürpınar ya da bir Muzaffer İzgü havasını bir tek ben hissetmiyorumdur.
Yazarlık için özellikle de mizah yazarlığı için bir yerlerden başlanabilir bence.
Ben de yazar olsaydım mizah yazarı olmak isterdim.
Bir Roma vatandaşının binlerce yıl önce yazdığı mizahi metinleri okuyunca ağzım açık kalmıştı.
Mizah her çağda öne geçer, bu adamlar hep ağlamamış, güldükleri zamanlar da olmuş sonuçta.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |