Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Üşüyüp yorgun düştükçe yüreğim
Kendime görünmez sıkıntılar büyütürüm.
Ne senin o dilsiz uzaklığın
Ne benim bu rezil gerçeğim
Bir çift kanat kesilir gövdem
Çıkar gelirim; esmerliğine senin
Günışığı giyinmiş o sıcacık tenine.
Akşam yüzüme yüzüm sulara
Bir korku gölgesi gibi vurdukça
Düşerine sığınırım senin, aydınlık
Anılarına..
Gözlerin düşer aklıma, kirpiklerin
Saçların, avuçlarıma
Alırım, tel tel sarınır
Isınır avunurum...
Şükrü Erbaş
ne güzel şey hatırlamak seni
sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine
bir çekmece bir yüzük
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım
ve hemen fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım
ne güzel şey hatırlamak seni
ölüm ve zafer haberleri içinde
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
nazım hikmet
gel,
dinle havaları
havalar seslerin yoludur
havalar seslerle doludur
toprağın, suyun, yıldızların
ve bizim seslerimizle.
pencereye gel,
havaları dinle bir
sesimiz yanındadır,
sesimiz seninledir...
nazım hikmet
"hiçbir şey değişmeyecek o gün
göçüvereceksin bu insan kalabalığından
gelmemiş gibi olacaksın dünyaya
sanki bu odada sen oturmadın
sen giymedin bu elbiseyi
ağlamadın
gülmedin
yemedin bu ağacın meyvesini
bütün maceran
bir varmış bir yokmuş"
asıl sorun,
asıl sorun tek başına ayakta durabilmekte,
yalnızlığı öğrenebilmekte mi?
asıl sorun sevgisiz yaşayabilmekte mi?
sevgisiz kalıp direnmeyi,
sevgisiz kalıp gene de boyun eğmemeyi,
dilenmemeyi öğrenmekte mi?
leyla erbil
Ne zaman içimden bir şiir yazma isteği gelse
Hep yarım kalıyor hersey gibi
Ne zaman bir iki kelime gelse içimden
Gerisi tıkanıyor ben gibi
Ne zaman susmak istesem
Aklıma öfkelerim geliyor
Yani demem o ki Ne zaman desem
İçim bir şiir oluyor..
Şairin biri..
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |