Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
eski yunan'da ilk dönemlerde felsefe ve bilim arasında bir ayrım bulunmadığını ve bilim insanlarının doğa felsefesi ile uğraşan filozoflar olduğunu belirtmek gereken ilişki.
felsefe hayat ile ilgili neden sorusuyla uğraşırken bilim ise doğa ve evren ile ilgili neden sorusuyla meşgul olur.
felsefe daha çok bilimsel araştırmalara yol gösterici olmaktadır. ancak bu yol göstericilik ne yazık ki ideolojik dogmalardan dolayı bilimi amaç olmaktan çok araç konumuna indirgemektedir. dindarları ve dinleri bağnaz olmakla suçlayarak felsefeyi hayatının merkezine koyan kesimin içerisinde de dindarlar kadar ve hatta daha aşırı şekilde yobaz kesim bulunmaktadır.
örneğin bana göre evrim görüşü ile ilgili araştırmaların bize biyolojik yaşamın ne şekilde ilerlediği ile ilgili bilgilere ulaştırması gerekirken dindar veya din karşıtı bilim insanları evrim araştırmalarını özellikle yaşamın başlanıcı noktasında bir yaratıcıyı inkar ya da kabul eksenine indirgemişlerdir.
bilim ve felsefe; tarihin ilk dönemlerinde ya da insanlığın var oluşundan beri olan ilişkisi, öncelikle evrenin oluşumunu ya da insanın varoluşçuluğunu bir tarz olarak ele alan düşünce sistemiydi. bu sorularla birlikte bilim var olmaya başladı. tabi ki o dönemlerde birbirinden bağımsız değildi fakat şimdi bilim kendi özgünlüğünde gelişmesi için kendine özel bir gelişme alanı yaratmak zorundadır. felsefeden ayrı gibi görülecekse bilimin ayrı olma konumu gelişme alanıdır diye ifade etmek gerekiyor.
felsefe olayları ve olguları açıklamaya çalıştığında, bilimin objektif ve pozitif yanlarını kullanır. bütün pozitif bilimler düşünmeyle başlıyorsa eğer bunun özü zaten felsefedir. örneğin tıp biliminde bir insanın yaşama döndürülmeye çalışılması asıl olan idealize edilen yaşamın kendisidir fakat araç ve kullanılan yöntem bilimin ta kendisidir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |