Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Cellat

paylaş araştır

 

  1. Ölüm cezalarının infazını gerçekleştiren kişinin unvanıdır. Bu şahıslar ölüm cezasının kabul görüldüğü ülkelerde ilgili cezai kurumun personeli olarak ta görev yaptıkları gibi cellatlık da yerinde infaz gibi kural dışı ölüm cezalarının infazında kişinin özel bir görevi değil keyfi bir davranış biçimi olarak ta algılanabilir.

    Osmanlı cellatları sağırdırlar ve cellat olarak seçilecek kisinin de dili kesilir.

     
  2. Cellat denilince aklıma İskender Pala'nın Od romanı gelir oldu. Yunus Emre'nin oğlunun cellatlık eğitimi aldığı bölümler..

     
  3. eski zamanlarda, ölüm cezasına çarptırılan kişilere, bu cezayı uygulayan kişilere denir. idam cezası uygulayan ülkelerde cellatlar var mı bilmem ama türkiye'de idam cezası kalktığı için böyle bir meslek yoktur.

    flimlerden gördüğüm kadarıyla, genelde iri yarı, çirkin insanlardır. bu görevi gül yüzlü insanlar yapamaz diye düşünmüşler galiba.

     
  4. en meşhur osmanlı celladı Kara Ali olarak biliniyormuş.

    cellatların mezar taşlarında künyeleri bulunmuyor.

    başlıklarında boş taşlar bulunan bu mezarlar

    Eyüp Pierre Loti'de bulunuyor.

    kimse beddua okumasın diye yazı yazılmamış ve onlar için ayrı bir mezarlık oluşturulmuş çünkü kimse onlarla aynı mezarlığa gömülmeyi istememiş.

    cellatların ağırlıklı olarak kurbanlarına kırmızı bir şerbet içirdikten sonra onları boğarak öldürdükleri biliniyor.

    diğer başka yöntemleri uyguladıkları da olmuş. ( Detaya girmeye gerek yok. )

    kurbanın sosyal sınıfına ya da statüsüne göre son anlarında gerçekleşecek ritüeller düzenleniyormuş.

    ölenlerden arta kalan eşyalar kimse onlara el sürmediği ve onları satın almadığı için değerinin çok altında elden çıkarılıyormuş.

     
  5. 18. yüzyılın sonuna kadar Avrupa'da cellatların yüzlerini kapatma geleneği dahi yokmuş.

    günümüzde benimsenen yüzü görümyene kukuletalı cellat kavramı tamamen hayali bir kavrammış.

    Toplum içindeki herkes, bir miktar maaşla geçinen ve babadan oğula geçen bu mesleği icra eden celladın kim olduğunu biliyormuş.

    yine de cellatların evlerinin önünden geçerken herkes yolunu değiştiriyor ve cellatlarla aralarına mesafe koyuyorlarmış.

    cellatlık bir nevi mecburi meslekmiş ve bu meslekten vazgeçmenin de bir yaptırımı varmış.

    infaz yöntemleri ise çok çeşitliymiş.

    boğma, asma, balta, kılıç kullanma, tekerleğe bağlayarak parçalama ya da ezme, kaynar suya bırakma, yakma gibi yöntemler kullanıyorlarmış.

    cellat görünce yere tükürme gelenekleri varmış.

    Bu cellattan tiksinme değil bir tür batıl inançmış.

    celladın kanlı eline dokunmayı bir tür şifalanma olarak kabul eden insanlar da varmış.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.