Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Türkçeci0505

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

86 entry 23 konu hiç puanı yok
14.06.2021 23:57 son işlem tarihi takip etme takip et

izlenmemesi gereken filmler

Cingöz Recai.

13.11.2017 12:22
  1. büyümek

    Bir oluş fiilidir.

     
  2. askıda ekmek

    Acıma duygumu cerrahi bir operasyonla aldırdığım için beni ilgilendirmeyen durum.

     
  3. uzun boylu olmak

    Bugün bir avantajını daha gördüm.

     
  4. hayatın anlamsızlığı

    Çok fazla ciddiye almamak lazım hayatı.. Ayarı iyi tutturmak gerek. Ortayı bulamadığımızda tabii ki uçurumlar çıkacaktır karşımıza. Yaşadığımız süreçlerin hangisi anormal? Ölüm mü? Adem'den beri var. Kanser mi? Hep vardı. Sıkıntılar, acılar , mı? Acısız ve sıkıntısız bir hayat çekilmez olurdu.

    Bazen özneyi başa alırız ; bazen yüklemi!

    Devrik ya da kurallı bir cümle gibidir hayat.

    Her şey açıktır hayatta; gizli ve saklı bir yanı da yoktur. Kendimize biçtiğimiz rol modellerin ışığında bir karaltı gördüğümüze yaslanırız savunma mekanizmasına: ''Hayat uçurumdur, hayat karabasandır, hayat gizli saklıdır.''

    Yok, hayır! Açıktır hayat; uçurum da değildir.

     
  5. Jorge Luis Borges

    Borges, bir şiirinde şöyle der:

    "Eğer,yeniden başlayabilseydim yaşamaya,

    İkincisinde daha çok hata yapardım."

    (...)

    Gerçekten de Borges, çok farklı, sıradışı bir edebiyatçıdır. Onun dünya çapında ilgi gören bir şair, öykücü, deneme yazarı olmasının açıklaması gibidir bu dizeler. Arjantinli yazar için Pablo Neruda şöyle der:

    "Ben onun modern dünyada olup biten hiçbir şeyi anlamadığını düşünüyorum."

    Borges'in böyle bir endişesi yoktur aslında. O zaten "sizin düş saydığınız şeyler bizim gerçekliğimizdir." demiştir çok önceden. "Ne benim için hiç bir anlam taşımayan seçkin bir azınlık için yazıyorum, ne de kitleler için" sözüyle de ayrıksı bir yazar olduğunu tescillemiştir.

    Arjantinli yazar, şair, öykücü, denemeci, eleştirmen Borges; bütün eleştirilere rağmen bütün hayranlıkları da toplayabilmiş ender edebiyatçılardandır. Yazımın başında iki dizesini verdiğim şiirin devamını getirdiğimde bu metaforun ne kadar güçlü olduğu görülecektir:

    Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.

    Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,

    Çok az şeyi

    Ciddiyetle yapardım.

    Temizlik sorun bile olmazdı asla.

    Daha çok riske girerdim.

    Seyahat ederdim daha fazla.

    Daha çok güneş doguşu izler,

    Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.

    Görmedigim bir çok yere giderdim.

    Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.

    Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.

    Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.

    Yeniden başlayabilseydim eğer,yalnız mutlu anlarım olurdu.

    Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.

    Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.

    Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,

    Gitmeyen insanlardandım ben.

    Yeniden başlayabilseydim eğer,hiçbir şey taşımazdım.

    Eger yeniden başlayabilseydim,

    İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.

    Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.

    Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,

    Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eğer.

    Ama işte 85'indeyim ve biliyorum,

    Ölüyorum...

    Arjantin , 1985.

    ***

    Arjantinli öleli 30 yıl oluyor. Şiirleri ve ayrıksılığıyla hâlâ yaşıyor Borges. Jorge Luis Borges.