gönüllere taht kuran bu tez, aslında müslüm baba'nın insan ötesi bir varlık olduğu fikrine dayanır. çünkü kim, normal bir insan olarak bunca acıyı anlatabilir, bunca insanın gözünü yaşartabilir?
bakın şimdi bu teze kanıt niteliğinde bir kaç şarkısını yazayım.
hangimiz sevmedik : Müslüm Baba'nın bu eseri, insanın acı çekme kapasitesini baştan yazmıştır. İlk mısra çaldığında, herkesin bir anısı canlanır. Peki, bu kadar kişiyi tek şarkıda buluşturmak? Normal bir insan yapabilir mi?
ben insan değil miyim : Şarkıdaki acının büyüklüğü, insan olmanın sınırlarını zorlar. "Ben insan değil miyim?" diye sorarken, kendi varlığını sorguluyor olabilir. Belki o da biliyor, insanın ötesinde bir şey olduğunu.
taşa verdim yanımı : Şarkının sözleri bile metafiziksel bir varoluş sorgusu. Taş bile onun kadar dertli olmaz, ama Baba bir şekilde bu taşı ağlatmayı başarmış. Bu şarkıyla "acıya ruh katan adam" ilan edilmiştir.
itirazım var : Normal bir insanın düz bir şekilde isyan etmesi beklenir. Ama Müslüm Baba'nın isyanı, kainata bir mektup gibidir. Şarkının ortasında dinleyiciler, "Evet Baba, biz de itiraz ediyoruz!" diye ağlar.
benim söyleyeceklerim bu kadar deyip müslüm baba ile devam ediyorum..
bu arada şu an "bir anda" eserini dinliyorum.