Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

ahmetmünzir

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

290 entry 198 konu hiç puanı yok
27.06.2016 12:58 son işlem tarihi takip etme takip et

başgan

(Bkz: başgan)
16.05.2016 14:12
  1. çocuk

    insan hayatının en güzel evresidir. Herkesin yaşadığı bu dönem, yıllar sonra herkeste aynı izi bırakmıyor. Hayata bakış açısının daha olumlu, hayallerle gerçeklerin birbirine girdiği, karşılıksız sevginin yaşanabildiği bir dönemdir çocukluk. Böyle bir dönemden sonra, acımasız, nefret dolu, yalancı, soğu bir dünyaya adım atılır. Bu sert geçişe ayak uyduranlar yani biz, içimizdeki çocuğu öldüren ama vücudu yaşayan canlar.

     
  2. hatada ısrar

    Aynı yöntemi izleyip her seferinde farklı sonuç almayı beklemek olarak çağrışım yapan sözdür,ancak fikrimce, çok ta kolay yargılanabilecek durum değildir. Zira, bazen ısrarcı ve azimli olmak başarının anahtarı olabiliyor. Önemli olan azmin nerede bitip, hatada ısrar sınırının nerede başladığını ayırt edebilmek. Herkesin malumudur Thomas Edison'un 1000'e yakın denemesi sonrasında ampulu icat ettiği. Sabır sebat gösterip azimli olmak dışarıdan kolayca "hatada ısrar " diye yaftalanacak durum olsaydı bilim ilerlemezdi.

     
    (Bkz: Thomas Edison)(Bkz: azim)
  3. sağım solum sobe saklanmayan ebe

    zannımca seksenli yılların başında Kenan Evren tarafından söylenen söz olsa gerek. Askeri darbe öncesinde bu sözlerle uyarıda bulunmuş, hem sağ hem de sol cenahın gereksiz taşkınlıklardan vazgeçirmeye çalışmış olabilir. Ancak yaşananlara bakacak olursak bu yapıldığını tahmin ettiğim uyarının pek te dikkate alınmadığı görülmektedir.Nihayetinde kendisi yaptığı askeri darbe sonrası sağdan soldan sobelediği gençleri ebelemiş, hatta yıllar sonra bile "şimdi olsa yine yapardım" diyerek pişkinliğini ve hatada ısrarını ifade etmiştir.

     
    (Bkz: hatada ısrar)(Bkz: 12 Eylül Darbesi)(Bkz: Kenan Evren)
  4. Kelle

    paça ile birlikte çorbası güzel olan bir sakatat ürünüdür.

     
  5. parti kapatma

    Demokratik yönetimlerde akla bile gelmemesi gereken bir durum olması gerekirken her nedense ülkemizde belirli dönemlerde sürekli gündeme gelmiş konudur. Çok defa düşünsel boyuttan fiiliyata geçmiştir. Esasen partiler belli bir tüzük ve bu tüzüğe bağlı siyasi amaçlar doğrultusunda kurulurlar ve bu doğrultuda vatandaşın teveccühünü talep ederler. Bu parti tüzükleri de anayasaya ve kanunlara aykırı olamaz. O halde Partiler kapatmayı gerektirecek suç işleyemezler, eğer ortada bir suç varsa bu kesinlikle kişilere aittir. Peki neden kapatılma ile yüz yüze gelir, çünkü siyaset hukuktan daha çok kolaycılığı sever. Gerçek suçu cezalandırmak yerine vatandaşın teveccühü cezalandırılır.