Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
schopen.Bu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bir anda bilinçli olarak gerçekleştirilemeyecek fenomen.
yıllar boyunca okudukça, düşündükçe, yaşadıkça, gördükçe, hissettikçe bazen din ondan çıkar.
yine de son durumda kişinin kendi seçimiyle(bilinçlilik derecesi değişmekle birlikte) ilgili bir durum olduğuna inanıyorum.
yüreğinin derinliklerinde inanmak istemeyen insan kolaylıkla kendi nedenlerini bulabilecektir: herhangi somut bir delil olmaması gibi..
bunun tam tersine inanmak isteyen insan için de neden bulmak kolaydır. örneğin bu kişinin "çünkü bu kitap kutsal ve tanrıdan geliyor." demesi inanması için yeterli olacaktır. (tüm akli delillerin-örneğin akıllı tasarım- gözüme bu tavırdan daha değerli görünmemesiyle beraber)
bunun dışında inanmamaya biraz daha yakın olsa da bir üçüncü tavır var ki, bu, iki tavra karşı tamamen şüpheci bir bakış açısından yaklaşma denemesidir. sanırım bu da agnostizmin alanına giriyor.
ve belki de kendini bu alana yakın gören kişi şöyle diyecektir:
dostum, inanıyorsun ve bununla ilgili delillerin olduğunu mu düşünüyorsun? ya sen dostum, inanmıyorsun ve bununla ilgili mutlak görüşlerin mi var? evet, bir ihtimal her ikinizi de dinleyeceğim. lakin, bu konu gerçekten beni ilgilendirmiyor ve aşıyor. çünkü bu, şimdiden açıkça bilebileceğimiz bir konu değil. ve ben varsayımlarla çok fazla ilgilenmiyorum.
rahmetli yazar arkadaşımızın ne kadar da iyi niyetli olduğunu gösteren bir tespit. mevzu bahis olan niki şimdi bir çırpıda inceleyiverdim. ne göreyim: ne guldurebilen, ne de duşunderebilen bir arkadaş. malesef, bağzı şeyhler olmayınca olmuyor. (uzunç)
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |