Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Bir de düşünsenize benim gibi lise grubunda öğretmenlik yaptığınızı. ekseriyetle de üniversiteye hazırlık öğrencilerinin dersine girerim ve bulunduğunuz serzenişler × 10 diyebilirim. Bizzat ilişki içinde olunca gözlemlerimiz, deneyimlerimiz çok daha fazla oluyor ve mesleğe ilk başladığım 16 yıl önceki nesil ile aralarındaki fark, hele ki bizim nesille aradaki uçurum çok çok daha belirgin hâle geliyor.
Evet aslında bizim nesle göre daha zeki olduklarını, daha anne karnında maruz kaldıkları uyaran fazlalığına bağlı olarak algılayış kapasitelerinin daha fazla olduğunu düşünüyorum. Ancak zekalarını kullanmayı ve doğru yönlendirmeyi beceremiyorlar. Çalışmak zor geliyor. Nasılsa bir ara çalışırım diyip, elektronik ortamda zaman öldürmeyi tercih ediyorlar. iyi bir üniversite kazanıp, hayatlarını oluşturdukları ideallere göre yaşama kaygıları yok. Çünkü etraflarında üniversite okuyup da hiç bir iş yapmayanları görüyorlar.
ayakları yere basmayan hedeflerle, sosyal medyada gördükleri hayatları yaşamaya odaklanmış durumdalar. Gözleri çoğunlukla yurt dışında iş bulup, yaşamakta. Kendi gerçekliklerinin farkında değiller.
Çoğunluk için durum pek iç açıcı değil, eleştirilecek daha çok yanları var. ancak içlerinde bulunduğu şartları çok güzel lehine çevirip, sivrilen, pırlanta gibi ışıldayan cevherler de var. Sahip oldukları yetenekleri güzel değerlendirip, zekâsını başarı ve olumlu özelliklerle süsleyen, evlâdım olsa ancak bu kadar severdim dediğim gençleri de görmek durumun o kadar da vahim olmadığının işaretidir.
kıskandığım konular: önlerinde temiz sayfa gibi bir hayat, gençlik, enerji, iyimserlik, iletişim çağı.
üzüldüğüm haller: distopik gidişat, kaybolan değerler, bilinmezlik, iletişim çağı.
2000 yılından günümüze kadar olan zamanda doğmuş kişiler Z kuşağı dediğimiz kuşaktir.
Bu kuşağın da kendine göre artı ve eksi yönleri var.
Dünyada yaşananları takip etmeleri, neler döndüğünün farkında olmaları, bilginin izinden gitmeleri, ne istediklerini çok iyi biliyorlar olmaları, özgüvenleri ve kendilerini iyi ifade edebilmeleri Z kuşağının artı hanesine yazılabilecek özellikler olarak söylenebilir.
Artıları kadar eksileri de var. toplumsallaşmadan çok bireyci bir yaklaşıma sahip oldukları için ikili ilişkilerde pek de iyi sayılmazlar. Yüz yüze iletişim kurmaktansa sosyal platformlarda aktif olmaları, kimi zaman yalnız kalmalarına yol açabilir.Takım çalışmasına alışık olmamaları, kural tanımazlıkları, isteklerinden emin oldukları ve daima savundukları için gerek ailesi ve arkadaşları gerekse diğer insanlarla sık sık çatışmaya ve tartışmaya girebiliyorlar.
Her devirde, her çağda Z kuşakları vardır
kurucu önderimiz de kendi çağdaşları arasında şu anki Z kuşağının haleti ruhiyesi gibi bir ruh haline sahipti; anası'nın zorla yolladığı mahalle mektebindeki eli sopalı sarıklıya iki gün katlanamayıp üçüncü gün sayıp sövüp okuldan kaçması, anasının tüm gerici tutumuna karşı gizlice askeri okul sınavlarını kazanması, padişahın yolladığı görevde 'senin vereceğin görevin ta ...' diyerek direkt padişahı şutlayıp yeni devlet kurması falan.adam tam bir Z kafasıymış
Bugünkü Z kuşakları da bizim kurtuluş biletimiz. Ülkenin hem anasını ağlatıp hem de hiç ölmeyecek gibi yerlerine kazık çakan x kuşakları ve boomerlardan gelse gelse zarar gelir.bakın mayıs 2021 mafya-devlet ilişkileri skandallarında ismi geçenler arasında Z kuşağını geçin y kuşağından bile kimse yok, hepsi x'ler ve boomerlar.başımıza ne geldiyse moruklardan geldi.
y kuşağından bahsetmeye hiç gerek bile yok.anne babası x olandan ne beklenebilir ki?y'ler kayıp, lost bi kuşak olarak tarihte yerini aldı bile.y kuşağı kuruyemiş tabağında yenilmeyi bekleyen leblebi kadar gereksiz.y kuşağının tek iyi yanı Z kuşağını yetiştirmesidir.
Başımıza musallat olan mafya ve siyasileri Z kuşağı def edecek mesela.biz hala avel gibi ana babalarımızdan tüp ve yağ kuyruklarında çktikleri çilekleri dinlerken Z kuşağı bize içlerinden söve söve işleri düzeltecek.
gereksiz bir şeydir. çünkü önceki nesillerdeki allah korkusu ve birliktelik z kuşağında yoktur. onları derdi iş bulmak ve rahatlık. z kuşağı rahatlığından taviz vermemektedir. ileride sözlerini tutmayan siyasetçilerin sonunu getirecektir. bilgisayar ve cep telefonuyla büyümüş arkadaş sevgisi, sokak oyunu ve disiplin görmeden büyüdüğü için z kuşağını hiç kıskanmıyorum.
Evet kıskandığım kesinlikle doğrudur. Muhtemelen onlar gibi günde 4-5 bardak onların içtiği kahveden içemediğim 9-10 bin TL'yi kahve dükkanlarında harcayamadığım içindir. Gerçi kahveyi o kadar da sevmem... Zararlı diğer yandan... Eğitim koşulları Türkiye için ağlayıp zırlamalarına rağmen yurtdışına dönüktür. Değişim programı lisansüstü, hemen her gün artan burs ücretsiz programlar proje imkanları vb. derken yurtdışına kapıları daha açıktır. Bedavaya gezerler hep gezerler, bak bunu da kıskanırım. Yeterince değerlendirebiliyorlar mı bilmiyorum tabi. Diğer yandan ilişkileri, sosyal yaşamlarında yeni hiçbir şey yoktur. Yine sonu Düğünlü sezon finalleri izlerler, yine ilişkileri dıştan etkilere açıktır, ailelerde yine tabular vardır. zaten istersen bugün olmayan bir harfin kuşağı ol aileden gelen özgürlük kısıtlamalarını yenemiyorsun, maddi olarak o eve bağlı olduğun sürece...
Ne yalan söyleyeyim kıskanıyorum cidden,şu an Z kuşağı çocuğu olmak isterdim,valla her biri prens prenses gibi,daha özgür daha çok imkanlara sahip,gel de kıskanma değil mi...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |