Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
gabriel garcia marquez in 1982 Nobel ödülü aldığı ve can yayınları tarafından dilimize çevrilen, anlaşılması en güç çevirilerden biri, depresyon etkisi yaratması muhtemel roman..
geçen sene 87 yaşında hayata veda eden Kolombiyalı gazeteci- ve yazar Gabriel Garcia Marquez in yazarı olduğu ve 1967 tarihli ilk baskısı Kitap Fuarında çalınan romandır..
Renkli karakterleri içeren ve isim karmaşasının yoğunluğunu hafızalardan silmeyen bir kitap.
Beklenmedik olaylar, eğlendirici mizahi yönü(yaklaşık iki yüz sayfa sonrasına denk gelen) ile sıra dışı bir kitap. Çaresizlik kokan bir yalnızlık, ironi anlayışının bu kitaba hakim olduğunu görmemek imkansız. Buendia ailesinin öyküsü ve yaşanılanlar.
Nazlı bir kitap.
İlk iki yüz sayfa durağan, okuru içine alamayan bir kitaptı. Sonrasında sürekli soyağacına bakmak, isimleri akılda tutamamak bir diğer etken. Fakat sonrasında gelişen olaylarla, mizahi ve ironik yönüyle okuru da kitaba dahil edebilmiş yazar.
ya seversin ya nefret edersin denilen gabriel garcia marquez'in hüznün, çaresizliğin küf kokusunun ağır hissedildiği kitabı.
okuyucuyu uzun zaman güneş görmeyen ve hücreye bırakılmış hissi veriyor.
altın vuruşu kitabın sonunda.
ruh haliniz iyiyken okuyun derim.
buendia ailesinin göç edişinden sonraki 100 yılını anlatan, içinde yok yok olan marquez'in başyapıtı.
albay aureliano'nun olduğu bölümleri tekrar tekrar okudum, özellikle hiç bir şey beklenmezken kendisinden(kendisi bile) muhafazakarlara(çok sevdiği kanyatasına da) meydan okuyarak yenilikçi hareketin en önemli liderlerinden biri olması, gözünü sürekli karartması ve sürekli kaybetmesi şahaneydi. olsun, gönüllerin şampiyonusun albay. yine de savaşmaktan vazgeçmeyecektin, enver paşa gibi senin de ölümün meydanlarda olmalıydı, yaşlanarak kös kös oturarak değil!
ursula ve son aureliano(isminin 38.si olabilir) diğer merakla takip ettiklerimdi bu arada. ursula, zaten bildiğin eski Anadolu kadını. çilekeş, her şeye ve herkese hakim olmaya çalışan, evin direği falan. bir tek gözleme açamıyor.
son olarak da, kitabı biraz gereksiz uzatmış yazar, özellikle bazı bölümlerde fazlaca ayrıntılar vererek tekrara düşmüştü gerek yoktu bunlara, bir de yazarın sürekli spoiler vermesi, ilk kez okurken başıma gelen olaydı.
önerilir.
Hala 30 uncu sayfadayım ve acaba neden bu kitabı okumalıyım sorusunu kendime tekrar tekrar her sayfa bitiminde sorduğum kitap. zihnimin derinliklerinde ya bu olmamış mı acaba, acaba ben mi olmadım bu kitabı okumak için... Ben bir olayım da öyle mi okuyayım. Başladığım hiçbir kitabı yarım bırakmamıştım. Bu oldu mu şimdi. Kitap da benim gibi karma karışık.
Sayfalarca anlattığı kahramanı -bir salı günü öldüğünde yağmur başladı -diyerek öldüren 1982 Nobel ödüllü kitap
Sonundan çok etkilendim
Kesinlikle okunmalı
Sahafa nobel ödüllü kitap diye sorunca "nobel ödülü yazara verilir kitaba değil" demişti. Yazarın Bütün kitaplarını okudum. hiç aklında olmayanın güney amerikaya gidesi gelir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |