Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Yanlış Hayat Doğru Yaşanmaz

paylaş araştır

 

  1. Adorno'nun Minima Moralia'daki bütün önermelerini tek bir cümleyle ortaya koyduğu etiğe davet eden tezidir.

     
  2. Seçeneklerin bireye ait olmadığı ve bazı şeylerin bireye dayatılması, seçme şansı sunulmaması ile başlayan yanlışlar silsilesi.

    Aile, din, dil, ırk... hiçbiri için seçme hakkı verilmez ve seçenekler dahi birey tarafından sunulmaz. Evet, minima moralia.

     
    (Bkz: Minima Moralia)
  3. Seceneklerini belirleyemedigimiz yasamın secimleri bize ait degildir.

    Ve bu yanlislar silsilesindeki hayatta gecirilen yasam ne derece dogru olabilir ki.

    Minima moralia.

     
  4. nefes aldığın ve yaşadığın hayata ev sahipliği yapan dünya kuralları şeytanın belirlediği dünyadır. ve sen bu dünyaya gözlerini açtığında ya şeytanın kurallarına göre oynayan birilerinin evladı olarak dünyaya gelirsin ya da bunların karşısında duran o kurallara uymayıp kendi kurallarını çizen bireylerin evladı olarak. ve bu dünyanın kuralı ise şudur ya şeytanın kurallarına göre oynar rahat bir yaşam sürerek dünyanın hareketine yön verirsin ya da kendi çizdiğin yolda bunlara karşı kendi doğrularını belirleyip savaşırsın kazanırsan kalırsın kaybedersen yok olursun. ve dünyaya gelirken hangi tarafta olacağın şansı sana verilmez. seçme hakkın yoktur. ancak daha sonra taraf değiştirebilirsin. o da başarabilirsen. yanlışlar üzerine kurulu, inanılmaz derecede hasta insanlar tarafından yönetilen bir dünyada ve ülkede ne kadar doğru yaşanabilir sorusu ise hep cevapsız ya da kısmen verilen cevaplarla kalacak ama asla kesin ve net doğru cevap ta ki kıyamete kadar bulunamayacaktır dediğimdir.

     
  5. Yanlış çeviri seni doğru yere götürmez. Aslı ''yanlış hayat doğru yaşanamaz''dır. Öte türlü zehirli bir önerme olarak durur dolayısıyla mantıksal önermeye geçiş için ?ebilmek fiilini kullanmak gereklidir. Böyle bir çeviri ile Adorno?nun 'yabancılaşma'yı özünde dile getirdiği şey çok başka bir şeye dönüşür. Üstelik bu söz öyle alelade söylediği bir söz değildir ki basit şeylere indirgensin. Hitler faşizmini tüm çıplaklığı ile yaşamış bir sosyologdan bahsediyoruz. İnsanların ya da insanlığın önünde duran somut ve uzlaşmaz çelişkilere dikkat çekip temel olarak bir yaşamın mümkünlüğünü sorgular.

    Doğru ve yanlışın ne olduğu neyle ölçüleceği bilgisi mevcut değilse eğer o zaman iki nosyonu mukayese mi devreye girer bilemedim.

    Birkaç soru ile bir yerlere gelinir mi bakalım.

    -Yanlış bir yaşam içinde doğru yaşayabilir miyiz?

    -Doğru bir yaşam içinde doğru mu yaşarız?

    -Sahtelik içindeki yaşamı nasıl yaşarım?

    -Bana ait olan bu yaşamı nasıl yaşarım?

    -Ben daha doğru nasıl yaşarım?

    -Yanlış bir hayatı doğruymuş gibi yaşayabilir miyim?

    Soruları, ahlakın temel ve belirleyici tarafıyla mı ele alacağız, sınıf üzerinden mi, ekonomi-politik veya soyolojik çerçevede mi, bireysel ahlak perspektifi mi devreye girecek peki?

    Hayatta kalabilmenin kendisi kötüyü içinde barındırır, hayatın toplumsal ve ekonomik dizaynı içinde aynı şey geçerli. Yabancılaşmanın farkına varmak neyi getirecektir?

    Bir yere varamadık yine, yoldayız daha.

     
  6. yanlış hayat doğru yaşanabilir. ( olasılıklardan biri )

    zarar göreceğimi bile bile, amasız koşulsuz, prensiplerimden geri adım atmaz, taviz vermez, doğruda direnirsem doğru yaşamaya başlamışım demektir.

    ama öyleydi, ama böyleydi, ama mecburdum , oydu buydu dersem yanlış üstüne yanlış yapmış olurum.

    atalar da öyle söyler :

    Doğru git, gece git.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.