Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

ve dağlar yankılandı

paylaş araştır

 

  1. khaled hosseini'nin yayınlanan son kitabı.

    hosseini diğer kitapları uçurtma avcısı ve bin muhteşem güneş'ten farklı bir yol izleyerek bazı karakterlerin hikayelerini yarım bırakmış ve okuru da merak içine biraz da hüzünlere salmıştır. birden çok hikaye ve bu hikayelerin hiç buluşamaması okuru biraz şaşırtıyor ama sanırım yazarın birleşmeye gitmemesindeki etken de; hikayelerin hala devam ediyor izlenimini veriyor olmasıdır diye düşünüyorum.

     
    (Bkz: Khalled Hosseini)
  2. çıkmasını uzun zaman beklediğim,okumak için en uygun zamanı kolladığım ve o an gelipte okumaya başlayınca hayal kırıklığına uğradığım kitap.

    hikaye başlıyor anlamaya çalışırken hop başka yere geçiyor.tamam pekala hadi onu da anlayalım derken tekrar hopp yıllar öncesine...başta anlatıp da kim ki bu dediğimiz kişiler sonra tanıtılıyor vs...ama bu ne yazık ki sıkmaya yetiyor insanı.

    ey khalled Hosseini,sen ki uçurtma Avcısı'nı yazmış bir yüreksin...bin muhteşem güneş ile hayran olduğumuz yazarsın üçüncü neden böyle oldu anlamak zor...

    yarıya gelmeden tahammül edemeyip bıraktım.

    bir kitap okunmaya başlandığı an sarıp içine cekmeli insanı.bu kitap bunu yapamıyor ne yazık ki...

     
  3. halid hüseyin'in son eseri.

    ortadoğu gerçeklerinin dışında, hekimlik mesleğinin hakkını sonuna kadar veren bir 'insan'ın hayatından kesitler de veriyor. diğer kitapların biraz daha farklı olan bir kurgu var.

    yine de her kitaptan alacağımız bir şeyler olduğunu düşünüyorum. ortadoğu, avrupa coğrafyasında geçen hayatlar ya da sürüklenen hayatlar.

    evlatlık verilen bir çocuğu; kardeşini, biriktirdiği para ile 'geri alabilir miyiz?' diye bir sorunun varlığı beni en etkileyen kısımdı.

    ayrıca hekimin annesi ve yüzü bir kaza sonucu farklı hale gelen kadının kendiyle barışıklığı, gücü, meydan okuması etkileyicidir.

    hüzün, dram, çaresizlik.

    'sonun hayra vardı oğlum!'

     
  4. başlayıp, bitiremediğim kitap. her akşam sehpanın üzerindeki yüzü ile karşı karşıya geliyorum ama bir türlü elim varmıyor. geçen gün aldım elime, okumaya başladım ama bu karakter hangisiydi diye düşünmeye başladım ve buldum bulmasına ama bir kopukluk oluşmuş aramızda. yeniden nasıl toplarım bilmiyorum ama hikayelerde yarım kalmışlık ve hızlı bir zaman geçişleri var. bir oradasın bir burada. karakteri anlamaya başlıyorsun, bir anda başka mekandasın. sen ne zaman büyüdün, ne zaman evlendin, ne zaman, ne zaman... diye gidiyor bu hikaye.

    uçurtma avcısı ve bin muhteşem güneş etkisi yok. daha farklı bir tarz denemiş ama bu da bende hayal kırıklığına yol açtı. afganistan acı bir deneyimken, bir anda asimile olmuş insanların hayatlarını okumaya başladım. belki de yazarın amerikan kültürüyle büyümesinden kaynaklanıyor. afganistan yaşanacak bir yer değil ama amerika da şahane bir ülke değil.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.