Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
uzun süredir amerikan dizileriyle meşgul olmuş bünyelerde ters etki yapan kontrol.
akköprü'nün arka kısmında hiç beklemediğim ıssız bir sokakta önümdeki volvo ve bendeniz broadway düştük bir polis çevirmesine. polis memuru ikimize de sağa çekmemizi söyledi ve volvo'nun yanına gitti. ben o sırada araçta ehliyeti ve ruhsatı çıkardım bekliyorum, kafamda ise sürekli şu sesler yankılanıyor "lan dikkat et ellerini direksiyondan kaldırma, sakın araçtan inmeye kalkma, ani harekette çat sıkar valla polis yetkisi var fln filan" derken epey zaman geçti baktım polisin yanıma geldiği yok hala volvo'nun camında duruyor. sonra birden irkildim ve kendime geldim, ulan türkiye'deyim ben, nerden çıktı bu amerikan dizi muhabbetleri. açtım kapıyı evraklarla gittim polis memurunun yanına ve tam beklediğim o tepki:
"zor buldun heralde ruhsatı broadwayci, davetiye yollayacaktık valla"
yemişim amerikan dizilerini.
15 temmuz olayları sonucunda sık sık karşımıza çıkan kontrol.
gbt taramasından geçmekten bıktık dersem, yalan olmaz. aracı biraz kalabalık görsünler, hadi kimlik kontrolü. bazı zamanlarda mesaiyi zar zor bitirmişin, evine gitmek isterken, bir anda polis kontrolüne takılmak kadar kötü bir şey yok.
uzaktan polisin işaret ettiği görülür.
noktaya varıncaya kadar espriler havalarda uçuşur.
Herkes hunharca gülmekte ve çeşitli tahminlerde bulunmaktadır.
noktaya varınca arabadaki herkesin suratında belli etmemeye çalıştıkları bir sırıtış vardır.
Sırıtış demeyelim de bizim kedininki gibi sinsi bir gülümseme diyelim.
şoför tepe lambasını açar, ehliyet ve ruhsatı oralardan buralardan çıkarır, saygılı ve mahcup bir yüz ifadesi
takınarak gülümser.
polis tabletini çıkarır, kontrolünü yapar, devam et der.
müzik açılır, hebele hübele ve espriler kaldığı yerden devam eder.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |