Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
1299 yılında bilecik'in söğüt ilçesinde kurulup yaklaşık 6.5 asir yaşamış Türk ve Müslüman devlet.
Malesef padişahları çok fazla iftiraya maruz kalmıştır,bunlardan biri de içki konusudur
Peki neden bu iddialar var ?
Birincisi "" hani sizin şu çok sevdiğiniz,çok övdüğünüz Osmanlı padişahlarına bakın,içki iciyorlar,demek ki ne kendileri ne de temsil ettiği değerler iyi değil""
Ya da ""bakın gördünüz mü son derece dindar olan Osmanlı padişahları bile içki içiyor,siz neden icmiyorsunuz"" demek için .
Ki işin trajikomik tarafı bu iddiaları gündeme getiren kişilerin alkolle arasi,itham ettikleri kisilerden daha fazla
Bu malum grubun asıl sorgulaması gereken sorular şunlar olmali:
-memur 20 lira,milli eğitim müdürü bile 40 lira maaş alirken ,hazineden isme özel devasa ödemeler normal mi?
Teğmen Halil yurdakul'un da ifade ettiği gibi,"millet at pisligindeki buğdayı ayırıp , öğütüp un yaparken hem de.Misalen;
1926 Eylülünde yeni sinema ve bara 426 lira,1926 bursa gezisine 296 lira ödenmiş.( Cumhurbaşkanlığı arsivi belge no 01024481/01024481 1-2 ve 01014722 68 ve 69)
Hatta dimitrakopulo biraderler adlı tedarikçi fabrika ödenmeyen içki paraları için mektup yazıp alacağını bile istemiş
Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no:01025888/01015888-8)
1928 yılı 'sadece' Ocak ayı için 748 lira ödeme yapılmış ki memur maaşı 25 lira ve 1 aylık içki masafi 30 memurun maaşina eşit
(Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no
01024770-8)
1933 yılının ocak 29 Ocak ile 4 Haziran arasında 7787 lira karşılığı 133 sandık şampanya,4 sandık viski,ayriyeten inönüye 12 sandık şampanya, 5 sandık viski icin 5547 lira ödenmiş.
Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no:01015510-10)
1934 te Mustafa Kemal'in özel kalemi 3141 lira,aynı ayın Eylül ayında CHP için 83 sandık ,4 sandik viski için 3394 lira,27 mart-5 Ekim 1935 te 157 -117 lira gibi rakamlar ödenmiş .
Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no:01015509-1/01015510-4/01015510 2 ve 3)
9 Eylül 1933 te cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü Hasan Rıza bey 10. yıl balosu için Tekelden 1300 şişe şampanya,4 sandık viski isterken, Ekim 1935 te cumhurbaşkanlığınin
talimatıyla 100 sandık cordon rouge şampanya,100 sandık Johnny Walker viski alınmış .
Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no:01015502-18)
Yine Chp tarafından her yıl verilen balo için gümrüksüz 750 şişe icki sipariş edilmiş
Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no:01015512-1)
Ve yine 1933 Ekim ayında dışarıdan 50 kilo havyar alınmış
Cumhurbaşkanlığı arşivi belge no:
18-1-2/40-71/20.
Ki daha çok çok fazlası var da uzun diye nasılsa okunmaz diye eklemiyorum
Ve daha bitmedi 24 Ocak 1929 tarihli Cumhuriyet gazetesi
"""" Sadece ve sadece istanbul'da ve sadece 1 senede 3359 çocuk açlıktan öldü""" diye haberler yapiyordu .
Ve de 20 milyon nüfusun anca 2 milyonu elektriğin ne olduğu bilirken, bazıları tek parti donemini cennet sanmaya devam etsin
"Sayısız iftiraya maruz kalmış padişahların devleti"
Misalen:icki
Bu iddialara ve de hayatlarını İslamiyeti yaymak uğrunda sarfetmiş, canını, kanını, evladını vermiş,cok uzak ülkeleri bile hayır eserleriyle donatmış, halifelik gibi makamın nasip oldugu kisilerin içki içecek kadar zayıf iradeli kişiler olduğuna inanalım mı?
Varsa da İslamiyet'e ne zararları olmuş?,kendi nefsine zulüm dışında,sonuçta 6.5 asır gibi bir süreden bahsediyoruz,illa ki kötü ornekler olabilir,bu genele iftira etmeyi masum gösterir mu?
Bir kere Padişahlar yemeklerini kendileri yerdi,"fatih kanunnamesin de" konuyla ilgili hüküm bile vardir,Abdülhamit Han'ın son senesine kadar da devam eden bir gelenektir. O zaman sözde kufelik manzaraları kim,nerde,ne zaman görmüş?
Zaten gayrımüslimlerin içki içmesi , alıp satması ve meyhane açması yasak değildi,ciddi anlamda da vergi alınıyordu
Sultan Abdülhamit han:Güya torunu şehzade Ertuğrul efendi "dedem içerdi "demiş ,bunu iddia eden kişi şehzadenin dedesini 5 yaşında ve sadece bir kez gördugunu biliyor muydu?
ittihatçı Abdullah Cevdet ""Sultan Hamid hakkında yüz yalan uydurdum,bazılarina kendim de inandım""" itirafini yapan zattır.iftira attıkları ulu hakanin karisi behice hatun: "yatağın başında tuğla bulundurur, abdestsiz yere basmazdi , abdestsiz devlet evrakı imzalamazdi " diyor.
Yıldırım Beyazıt:Siyaseten Sırp kralının kızı olivera ile evlenen sultani güya bu hanim içkiye alistirmis , adama birşey diyemeyip karısı ile vurmak denir buna ,o hakan ki peygamber soyundan gelen emir sultana kızını veren,ulu camiyi yaptıran ,daha İstanbul feth edilmeden İstanbul'da müslüman mahallesi kurduran zattır.
Çelebi Mehmet:Soyu anne tarafından mevlanaya ,Hz Ömer ve Ebu bekire kadar ulaşmak, Türk beyliklerini toplayıp devleti ikinci kez kurmakta,
Fatih Sultan Mehmet: Çağ açıp kapamak,ebul vefa hazretlerinin kapısından geri çevrilerek ""sultanım sen din ile değil, devlet isi meşgul olacaksin" denilmekte bu kişileri ithamlara maruz kalmaktan kurtaramamis.
Yavuz Sultan Selim : Yine 8 yılda 80 yıllık iş yapip,kutsal emanetleri İstanbul'a getirip başında kuran okuyan 40.hafiz olmakta,odanın tozunu bile biriktirmekte,ecel vakti yaklaşınca"Allah ile olmak zamanıdır sultanım"" diyen hasan Can 'a ""şimdiye kadar beraber olmadığımız tek nefes mi vardı" demesi de bu iftaralari engelleyememis
İkinci Selim:Yanan hamami yaptırdıktan sonra gezerken başı dönüp düşüp ölüyor,ama neymis ''hamam da kadın kovalarken ayağı kayıp düşmüşmüş ,Kıbrıs üzüm bağları için feth edilmiş,çünkü koca padişah istedigi yerden istediği kadar üzüm getiremez sanki.
Bunu kime diyorlar peki??
Halveti tarikatına bağlı ,selimiyeyi yaptırıp ,Ayasofya'yi tamir ettirene.Gerci bir kısım tarihciler bu iddiayı bir nebze kabul etse de tevbe ettiğini,bir anda bırakmamasi söylenince " ölüme bile razıyım " dediğini, verilen ilaçta alkol var diye içmediği de yazarlar,velev ki öyle olsun dinimizde tevbe eden hiç yapmamış gibidir ins.
4 murad :içki ve tütün yasağı ile meşhurdur,kendisinde dayanılmaz çok siddetli ağrılara sebep olan gut hastaligi olduğunu bilmeyen yoktur,ki mecburen afyonlu otlar kullandigi ,uyuşukluk halinin alkol sarhosluguna benzetildigi açıktır ,o da Aziz Mahmud Hüdayi e bağlı olan Kabe'nin bugünkü binasını yaptıran zattir.
"Sadece içki değil bircok konuda iftiraya maruz kalan padişahların devleti"
İkinci Mahmut:Atatürk'e devrimci kişiliği ile en çok benzettikleri güya gavur padişah dedikleri padişah.İckiyi de en çok kullanan padisahmis,
Oysa ikinci Mahmut Medine'ye hucre-i saadete yolladığı şamdana bile "şiir " yazacak kadar takvalı, İstanbul'da sayısız cami ile ,peygamberimize yeşil kubbeyi yaptırıp ,vahabileri hicazdan barındırmayacak ,hastalığı agirlasinca ;
"""beni bir camiye kaldırın da orada vefat edeyim""" diyecek kadar dindar ve hassas biriydi ,peki gavur padişah ilan edenler kimdi?,Kaldırdığı yeniçeri ocağı ile bağlantılı Bektaşi tekkesi ve gelirleri kesilenler tabiki...
Abdülmecid han:Medineden yollanan mektupları hurmeten her defasında ""ayağa kalkıp dinleyen padişah"" ,hırka-i şerif gibi camileri de yaptıran , kabeye tuğla döşeten,meşhur Yanyali İsmet Efendi'nin müridi olan, ve her cuma günü Yanyali muridlere kabrinde "Hatim yapılmasını vasiyet eden", "benim kabrimi sultan selim den alçak yapın" diyecek kadar alçak gönüllü padişah.
Sultan V. Murad : Amcası Sultan Abdülaziz'in şüpheli ölümü (bize göre intihar değil cinayet)üzerine ağır bir depresyon geçirmiş; doğal olarak psikolojisi yerle bir ve tahttan indirilen padisah. Bu halde bulunan bir insan fiillerinden sorumlu olur mu?,ama onlara göre o da sarhoş.
Sultan 3 Ahmed:Sarayın hangi balkonunda ,hangi renk mindere dayanarak içki ictigine kadar yazan tarihçilere ne denir?Tarihçi denmez orası kesin.
Bayezid-i Veli:Sadrazam Gedik Ahmed Paşayı işret sırasında katletmişmis,ya ya evt evt.
Ayrıca bu saçma iddialara delil tuttukları başka bir konu var ki dönemin şiirleri ....
Bunun kökeni de Osmanlıcayı , devri,devrin edebiyatını bilmeden iftiraya sarılmak.
Şöyle ki şiirlerde yer alan "iyş ışret, saki, bade,şarap,mey " gibi kelimeler.....
Cunku meyhane tekkeyi; saki sevgiliyi ve şeyhi; bade ve şarap ise ;ilahi aşkı temsil eder.Iyş, yaşamak,ışret, eğlence demektir. İkisi de arapçadır. Eğlenmek her zaman içki içmekle mi olur?. Nuş, farsça içmek su,ve şerbet demek .Dolu su dışındaki içecekler mesela ayran ,saki yalnızca içki veren mi demek,aynı tabir su veren kimse için de kullanılmis, Arapçada sarap, içilen şey, Şerbet, çorba, meşrubat, şurup vs...
Sonuçta olay o maddeyi almak,işinize gore eğip bukmeyin,kafanıza göre ölçüp bicmeyin dediğim başlık
Birine yasaksa diğerine de olmalı
Üstelik biri yakın tarih göz önünde,biri değil,isim bile yok
Zaten işinize gelmeyen herşey düşmanlık
Bizzat el yazısını,hatta hakkında kitap yazılan el yazısını,hatta tvlerde saatlerce konuşulan el yazısını ,hatta türk tarih kurumu belgelerindeki yazıyı paylaşırsın ,o bile silinir ceza verilir
Bu kafanın demokrasisi sadece kendilerine,eleştiri ile hakareti ayırt edemeyip,kendileri hakaret eden tayfa
Her neyse Allah büyük...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |