Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

nefes:vatan sağolsun

paylaş araştır

 

  1. 2009 da gösterime giren Levent Semercinin yönetmenliğini yaptığı, Türkiyenin Irak sınırına yakın bir karakolda görevli bir yüzbaşı ve komutasındaki 40 askeri anlatan tüyler ürperten film.

     
    (Bkz: sinema)(Bkz: asker)(Bkz: askerlik)
  2. Levent Semerci filmi, 2009 da Antalya da çekilmiştir. Altın Koza da "En İyi Yönetmen" ödülünü almıştır.

     
    (Bkz: sinema)
  3. oldukça kaliteli türk filmi. Mete Horozoğlu baş roldedir. gözümüzü gönlümüzü doyurmuştur rolü ile

     
    (Bkz: mete horozoğlu)
  4. her izlediğimde sonu ile ağlatan film. Filmin sonlarındaki kırık Atatürk büstünün yerden kaldırılarak taşındığı sahne çok anlamlıdır.

     
  5. Dramatik öğeleri fazlasıyla içinde barındıran bu filmi, ben, açıkçası beğenmedim. Damarımda kendi halinde dolaşan kanıma şırınga edilmek istenen içselleştirilmiş milliyetçi mesajlar da dahil olmak üzere ben bu filmi beğenmedim.

    Tüfeğinin tetiğine asılıp vatan millet sakarya edebiyatıyla şiddet sorununun şiddetle çözüleceğini vatanseverlik teması üzerinden vurgulamaya çalışıyor ısrarla bu film. Yahu onu her gün haberlerde izliyoruz zaten; 20 yıllık bir gösterim bu!

    Film ''açılım'' denilen kısır döngülü bir sürecin tam da ortasında gösterime giriyor. Genelkurmay Başkanımıza soruyorlar:

    - Filmi nasıl buldunuz paşam?

    -İyi bulum, çok güzeldi, hatta çok çok çok güzeldi.

    ''Kötü buldum'' demesini beklemiyoruz zaten. :) Şaşırmadık.

    Mete komutanı izleyince aklıma Kürşat(Kür-şad) geldi. 40 askeriyle birlikte devamlı baskınlar düzenleyen ihtilalci prensle Mete komutan arasında bir benzerlik yakalamaya çalıştım. Kürşat, demokrasinin daha filizlenmediği bir dönemde kılıcına sarılmış kötülerle mücadele etmeye çalışıyordu. Kürşat'ı anlayabildim; zira o zamanlar kötülükle savaşmanın aracı keskin kılıçlardan ibaretti. 21.yy.'da şiddetin ortaya koyduğu bir çözümsüzlüğü, ''sen öldün!'' gibi ''vur kır parçala'' emirleri üzerinden daha da ileri boyuta taşıyan Mete komutanı ise anlayamadım. Anlamak istediğim; komuta kademesindeki bir askerin öncelikli görevinin askerlerinin hayatlarını garantiye almak, onların ölmemesi için elinden geleni yapmak olduğuydu. Oysa askerlerin neden öldüğünü, ölmemeleri için neler yapılması gerektiğini hiç sorgulamayan bir film izledim.

    Filmin kurgusunda bazı hatalar da gözüme çarpmadı değil. Teröristlerin mühimmatı bizden fazla görünüyor. Ayrıca -30 derecede askerler kar üzerinde kamuflajla yürüyor. Yahu kaç senedir teknolojinin son harikası kar elbiseleriyle terörist kovalıyor Mehmetçik! Sonra dikkatimi çeken bir nokta da karakolda uçaksavar, roketatar gibi ağır silahların olmaması. Sınır karakollarında ağır silahların en ağırları varken (1993'te de ağır silahlar mevcuttu) bizim filmin karakolunda basit tüfekler var sadece.

    Askerlerin neden öldüğünü, ölmemeleri için neler yapılması gerektiğini hiç sorgulamayan bir film bu.

    Yaşanılanları bire bir anlatmaya çalışırken birçok karede çuvallamış bir film izledim. Yine de Recep İvedik gibi saçmaoğlu saçma bir filmin gişe rekoru kırdığı bir ülkede zamanımı çok da boşa harcadığımı söyleyemem. En azından askerlik anılarımı hatırladım.

    Filme benden bir sarı kart.

    Kırmızı kart Recep İvedik'e!

     
  6. nefes filmi, türkiyenin 30 yılını -şimdilik- almış kronik bir sorunun/çatışmanın küçük bir karakoldan, ağırlıklı olarak bir subayın ve askerlerin gözünden bakışını yansıtıyor.

    ateşin düştüğü yerde çekilmiş film.

    45 saniyelik ateşlerin düştüğü yerler.

    filmde mesaj kaygısı hissediliyor, son bölümde baskın sonrası yaralı askerin heykel sahnesinde bu çok belirgin.

    bu da "gerçeklik" duygusunu filmin kendi akışında vermekten ziyade "göze batırır" bir hava oluşturuyor.

    bununla birlikte bu bölgede askerlik yapanlar bilirler, kurgu ve senaryo -ufak kusurlara rağmen- gerçekçi.

    film müzikleri oldukça iyi.

    görüntüler, karakol baskını sahnesi başarılı.

    yüzbaşının eşine yazdığı mektup güzel, beğendim.

    zaman zaman arka fondaki ses sahnelerinin uzaması sıkıcı olsa da anlatım tarzı uyumlu. filmde "bu savaşın kazananı olmayacak", "savaşta haklı taraf yoktur." "dilimi konuşturmadınız" gibi bundan 5-10 yıl önce böyle bir filmde dile getirilemeyecek cümleler var. bu yönüyle de gerçekçi film.

    nefes filmi, çoğunlukla kurguları değil gerçekleri yansıtıyor.

    30 yıl kan akıyor, ocaklar kararıyor, yürekler yanıyor sinemamız lütfedip film çekiyor.

    30 yıl sonra bir film çekiliyor.

    ne kadar şükretsek az (!)

    ancak ümit edelim de bunlar yakın tarihi anlamamıza yardım eden, yansıtan filmler olsun.

    ve sadece geçmiş acılarımızı hatırlayıp yanalım.

    geçmişte kalanları analım.

    geçmiş olsun artık, gecikmiş değil!!

    bu yaz memleketimin dağlarına bahar gelir ümidiyle..

     
  7. yönetmenliğini levent semerci`nin yaptığı cüneyt deniz,barış aydın,mete horozoğlu,akan atakan`ın baş rollerini oynadığı türkiye yapımı dram,savaş filmi

     
  8. Filmin başrol oyuncusu askerliği bedelli yapsa da rol yaparken son derece etkili bir komutan rolünde hikayesi gerçekleri yansıtıyor ve çok etkileyici sahneleri olan film....

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.