Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

mum hala

paylaş araştır

 

  1. usta yazarımız aziz nesin'in 50'li yıllardan ölümüne dek yazdıkları günlüklerinden oluşan eseri. nesin yayınlarından iki cilt halinde yayınlanmıştır. Tadımlık bir seçkiyi sunuyorum ve muhakkak okumanızı tavsiye ediyorum:

    Mum Hala 1

    "kimi toplumlar, kendi bozuk özlerinden ötürü, sahte kahramanlara muhtaçtırlar. sahte kahramanları, o toplumlar yaratırlar. kendisi kahraman olmak istememiş bir zavallıyı, kahraman olarak yaratırlar. ( ! ) "

    "korku, en beşeri duygudur. benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandı. oysa ben korkarım. ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. korkarım. yine söylerim. korkmuyorum diyenler ya yalan söylüyorlar, ya kendilerini kandırıyorlar, ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar."

    "insanları, başka birini ya da kendimizi değiştirebileceğimize ilişkin bir çılgın düşünceyle, bu küstah umutsuzlukla kendi kendinize günler günü acı çektirmeye devam etmeyeceksiniz.-max frisch-"

    "yaşamımızı o kopuk yerinden, aradaki boşluğu atlayarak, bugüne bağlayamayız."

    "güçlü olmak zorundayım herkese karşı. çünkü güçsüzlüğümü anlasalar, önce en yakınlarım saldırarak, beni hemen parçalayacaklar. kalabilmek, var olabilmek için her zaman, her yerde, herkese karşı dipdiri, canlı, güçlü olmak zorundayız. bu gerçek bir güçlülük değil, zoraki bir güçlülük, kendini zorlama, güçlü görünme çabası; yani dünyanın en yorucu işi- en zor rolü. ben hiç de güçlü görünmek istemiyorum; kendimdeki güçlülük gibi güçsüzlük te ortaya çıkmalı; ben herkese tam ben olarak görünmeliyim. güçsüz olmanın da bir erinçliliği vardır, ona ermeliyim. güçsüzler parçalanmamalı!"

    "mutlu olmaya hiç te mecbur değiliz.."

    "platonik denilen bütün aşklar, gerçekleşen aşkın yanında çok namussuzca bişeydir; içten geçirip yapamamak, ya da güçsüzlükten yapamamak! Alçaklık!"

    "-nasılsın? - nasıl mıyım?.. hiç ağzına bir saman çöpü alıp çiğnedin mi? samanın tadı tatsızdır; tatsızlık samanın tadıdır. işte ben öyleyim, saman tatsızlığında.. tam da saman tatsızlığında değil; acı, buruk, kekremsi, zehirli.. korkuyorum; bigün kendi zehrimle zehirlenmekten.."

    "bir kör kendi karanlığından nasıl kaçamazsa, ben de kendi cehennemimden kurtulamam!"

    "yalnızlığım, anam gibidir; hep bağışlar ve hep sever beni."

    "önemli olan köpek olmamaktır. ne amerikan, ne rus köpeği.. ama ille de köpek olmaya karar verenler, en iyi besleyenin köpeği olurlar."

    Mum Hala 2

    "ama beni hep dik, diri ve dinç tutan düşmanlarımdır; bireysel ve sanatsal düşmanlarım. onlara inat, onları sevindirmemek için yaşamak, hem de dik, diri, dinç yaşamak zorundayım."

    "..kendi gözümde onursuz düşmekten korkuyorum."

    "ben yazdıklarımı yaşıyor ve yaşadıklarımı yazıyorum."

    "darılmasını bilmeyenler sevmeyi de, düşman olmasını bilmeyenler dost olmasını da bilmezler. Ben herkesi seviyorum diyenler, gerçekte hiçkimseyi sevmiyorlardır, kendilerinden başka."

    "pişman olmamak demek, yaşamdan hiç ders almamak demektir ki bunun böyle olduğunu ancak yetmiş yaşımda anlayabiliyorum."

    "yalnızlığımı anam gibi, yavrum gibi canım gibi namusum gibi korumak istiyorum."

    "salt bu dünyada değil, bütün bu evrende kendi içimden derin ve geniş ve yüksek başka ne bulunabilir! Bu daracık sınırları içinde insan nasıl bir sonsuz!"

    "bikez zamanı geçirip de yalnızlığa alışmış olanlar, yani yalnızlığın vurgununu yiyenler, yalnızlığın iyice dibine inip orada olağanüstü ve görkemli güzelliğin çekiciliğine kapılanlar, yalnızlıktan kurtulmak isteseler bile kurtulamayacaklar. hep yalnızlığın dip güzelliğinin özlemini çekip kendilerini yalnızlığın ta dibine atarak orada boğulmaya yargılıdırlar."

    "elimden geldiğince çirkin, acınası ve zavallı olmak istemiyorum.."

    "değil mi ki yaşıyorum, öyleyse düşleyeceğim, umacağım."

    "ne kerte çok emek verirsek o şeyi (varlığı) o kerte çok severiz."

    "ben her yakınlaşan tırtılı, kendi tırtılım sanarak, "işte bu!" diye sarılmış ve her kezinde düş kırıklığına uğramışımdır."

    " ..yaşam kaçakları çok."

    "halk dalkavukluğu-sözde halkçılık!"

    "beni salt benim için aramış olduğunu bilsem koşardım telefona, uçardım yanına.."

    "insanlar kendileri için olmayınca, ne çocuklarını, ne anababalarını, ne eşlerini, ne yurtlarını, ne halklarını, ne tanrılarını severler.."

    "sevdiklerimi öyle ülküselleştiriyorum ki onları hiç de hak etmedikleri ve layık olmadıkları yerlere yüceltiyorum ve öyle yüceltiyorum ki ister istemez ben aşağılarda biyerlerde kalıyorum."

    " bir insanın kendi alçaklıklarını açıkça söyleyebilmesi için çok yükseklerde bulunması gerekir. ne denli yücelirse insan, o denli tanır ve tanıtır kendini."

    "devlet gücüne, para gücüne, maka ve mevki gücüne dayanarak sizi korkutmak, sindirmek, yıldırmak isteyenleri siz doğrulukla, akılcılıkla, sağduyuyla, mantıkla gerçekten korkutacaksınız. bu alçaklar korkudan tir tir titreyecekler."

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.