Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
tereyağının yerine kullanılmak üzere üretilmiş olan, çeşitli bitkisel ve hayvansal yağlardan doğal veya kimyasal olarak elde edilen yağ çeşidi.
konuyu eksik bırakmayalım:
1940'lı yıllardan ve "Marshall Yardımı" adı altında bağışlardan(!) itibaren ülkemin margarin/ katı yağ batağına, hangi savrulmalarla yakalandığını ve en değerli ürünlerimizden olan z.yağlarımızın nasıl sömürüldüğünü yazmayı bir başka sözlük başlığına bırakacak olursak, şöyle kısaca can sıkıcı bir özet geçeyim. katı yağ(margarin/bitkisel margarin/nebati yağ);ayçiçek yağı, soya yağı, pamuk yağı, kanola ve palm v.b.pekçok değişik bitkisel yağların, hidrojenasyon ismi verilen bir seri kimyasal işlemlerden sonra katılaştırılmasıyla elde edilir.bu işlemler sürecinde, son derece zararlı(başlangıçtaki kimi zararlı sıvı yağların varlığına ilaveten)trans yağların da meydana geldiğini yazmadan geçmeyelim. diğerbir çok önemli ayrıntı da şudur; hidrojenasyon işlemi sırasında başta nikel olmak üzere çeşitli *ağır metaller katalizör olarak kullanılır.Daha da vahimi, ki;bu durumdan hiçbir kaynakta bahsedilmez ve ayrıca bu ağır metallerin margarinden arındırılmasında fazlasıyla başarılı sağlanamaz.bitmedi;üstüne üstlük;yağsız süt, su, vitaminler, süt proteinleri gibi sempatik isimlerle tüketicinin talep algısına yönelik şirinlik reklamasyonlarına başvurulur.neyse;daha fazla canınız sıkılmasın.ancak bilinmesi gereken şudur ki;mutlaka ve mutlaka bitkisel margarinlerden uzak yaşanılmasının vazgeçilmez olmasıdır.
sağlık ve afiyet dileklerimle...
(*ağır metaller:
büyüme çağındaki bebekler ile çocuklar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, bozulmuş karaciğer fonksiyonu ve düşük antioksidan seviyesine sahip olan kişiler ağır metallerden daha fazla etkilenme riski altındadır.Hafıza kaybı,Alzheimer,Parkinson hastalığı, akciğer, kan ya da pankreas kanserleri, osteoporoz, böbrek veya karaciğer yetmezliği ve kısırlık gibi önemli rahatsızlıklara neden olabiliyorlar)
Çoğunlukla çok sayıda bitkisel orijinli yağ karışımlarının hidrojen ile doyurularak elde edilen ürün. Bunların zararları icat edildikleri yıllarda bilinmiyordu. Bugünde bir şey üretildiğinde zararlarını bilemiyoruz, gıda ilaç vb. ürünlerde zararlar uzun yıllar süren tüketim ile ortaya çıkıyor. Örneğin aşıları yaptırdık ama 20 sene sonra ne tip etkileri olur bilemiyoruz.
Açlık ve kıtlık çeken ülkelere yardım amacıyla düzenlenen gıda paketlerinde genellikle ucuz maliyetli ürünler kullanılıyor. Bu halen böyle. Ekmek mesela şeker hastalığının en büyük gerekçelerinden biri ama açlık programlarında birinci sırada yer alıyor.
1940 lı yılları düşünelim sütü bozmadan kıtalar arasında taşınması zor bir iş. UHT Steril kutu sütü 1980 lere kadar keşfedilmedi. Pastörize süt var ama soğuk zincir kırılmadan gönderilmesi gerekiyor, yoksa bozuluyor, oldukça maliyetli bir iş, bunları geçtin ülkeye getirdin diyelim onu soğuk tutacak depo ve taşıyacak soğutuculu araç yok. süt tozu bu yüzden üretilmiş bir çözüm. Sütü dünyanın öbür ucuna göndermenin başka bir yolu yoktu.
evet eksik ve yanlış bir ifade kullanmışım.
eskiden de tercih sebebi değildi.
şimdi de tercih edilebilir gibi durmuyor.
diğer canlı türlerinden bizi ayıran özelliklerden biri: ekstra yağ tüketimi.
Sağlıksız olduğu konusunda hemfikir olduğumuz bitkisel karışım. Ne kadar bitkisel olduğu da tartışılır tabi ama bize bu şekilde sunuldu. Bir dönem bayağı kullandık, sonra zararlı ya da domuz yağı türevlerinin de içinde olduğunu duyunca vazgeçilmişti.
Yalnız tereyağ fiyatlarındaki artışlar sebebiyle geri dönüş olabilir mi, diye sormaktan kendimi alamıyorum. Ekonomik olarak dipleri yaşıyoruz halk olarak. Allah sonumuzu hayreylesin.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |