Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Nuri Bilge Ceylan'ın cannesta ödüle oynadığı film
Ödül kaygısıyla çekildiği için çekim tekniği olsun, karakter seçimleri olsun, replikler olsun evrensel sanat algısına hitap eder şekildeydi.bunlarla beraber film enfes miydi, elbette.ikisi arka arkaya olmak üzere üç kez izlediğime göre enfes olmadığını söylemem nankörlük olacaktır.ancak Nuri Bilge Ceylan'ın cannes'ı aldıktan sonra çektiği Ahlat ağacı benim için tam anlamıyla Nuri Bilge Ceylan'ın kaygılardan arınmış, kendini kanıtlamış bir yönetmen olarak kendini gerçekleştiği yapıtıdır.ahlat ağacı kategori dışı, herhangi bir eleştiriye cüret edilemeyecek seviyede olan bir eser.şimdilerde çekimleri devam eden 'kuru otlar üstüne'yi merakla bekliyoruz
Filmi izledim.
Şimdiye kadar izlediğim en etkileyici film.
Oyuncular mükemmel.
Haluk Bilginer'i oynarken hep tiyatral bir havada görürdük.
Bu filmi herhalde oyunculuğunun zirve noktası.
Kız kardeşi ile olan diyalogları dünya sinemasının unutulmaz sahneleri arasına kesinlikle girer.
Sanki oynamamış bu filmi yaşamış.
Filmi birkaç kere daha izlerim.
Sırf atın dört nala uzaklaşmasını izlemek için bile izlenir. :)
Öyle güzel indi ki sanki gerçekten yılkı atını tutup uzun süre ahıra bağlamışlar.
kişinin çevresinde, bulunduğu ülkede ya da dünyada yakın zamanda gerçekleşen önemli olaylardan tamamen bîhaber olması durumunda, kişiye yöneltilen eleştiriyle karışık sorudur: "kış uykusuna mı yattın?". Örneğin günümüzde bir dünya vatandaşı olup, hâlâ covid-19 pandemisinden haberi yoksa bir kişinin, bir değil hem de iki kış uykusuna yatmış olması gerekir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |