Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Türkçe konuşan bir kişinin, toplum önünde (örn: TV de, Gazetede) nefis(ego) tatmini ihtiyacı sonucu Türkçe karşılığı olduğu halde, araya serpiştirme ihtiyacı duyduğu, anlaşılmayan kelimelerin geldiği kaynak.
iyi bir okulda okuyan öğrencilerin konuşma düzeyinde öğrenmesinin daha ihtimal dahilinde olduğu, ama büyük çoğunluğun ögrenim hayatında doğru düzgün öğrenmesinin imkansız olduğu dil.
artık Türkiye'de de herkesin anadili gibi konuştuğu ikinci bir dili olmalı .mevcut eğitim sistemiyle bunun mümkünatı var mıdır tartışılır...ya da tartışılmaz cevap bellidir zira.
Eğitim politikasını ve öğretmenleri eleştirdiğini sanarak, yüzünde hafif alaycı bir gülümseme ile "7-8 yıl devlet okullarında yabancı dil eğitimi aldım bi tek adımı söyleyebiliyorum nasıl eğitim la bu!" diyeni duyunca içimden " ne kafa varmış 8 yılda bir cümleyi zor anlamış ,ama eminim ki Türkçe ,matematik ,fen , fizik ,kimya ,din kültürü ,resim ,beden eğitimi ,sosyal bilgiler ... dersleri süperdir" diye geçirecekken aslında böyle kişiler hakkında yorum bile yapmamanın kendi zihin sağlığım açısından çok daha iyi olacağı kanısına varıp kurulan bu cümleye cevap vermek zorunda kalırsam en iyi ihtimalle " sen gece gündüz çalışmışın ,verilen her ödevi yapmışın ,günde 5-6 tane yeni kelime öğrenip bunları önce yazılı sonra sesli şekilde cümle içinde kullanmışın ,her gün 15 dakika seviyene uygun hedef dilde kitap okumuşun ,bilmediğin kelimenin anlamını tahmin ederek devam edip kitabı bıraktığın zaman sözlükten anlamını kontrol etmişin ve kelime defterine eklemişin ,her hafta sonu bu kelimeleri ve o ana kadar öğrenmeye çalıştığın her kelimeyi tek tek yeniden hem yazarak hem sesli okuyarak hem de birçoğunu kafandan farklı şekilde cümle içinde kullanarak bunları iyice zihnine kazımaya çalışmışın yeni öğrendiğin kuralları ,kalıpları bu dili bilen diğer arkadaşlarınla hedef dilde konuşarak pekiştirmeye çalışmışın ,bir yere yazmadan ,bakmadan, o güzel kafandan çeviri yapmaya çalışmışın ki beyin alışsın, öğretmen sana "şurayı oku" dediğinde " ben okuyamam ki hehehe" diye kırıtmamışsın ,hergün mutlaka en az yarım saat hedef dilde müzik vb birşeyler dinlemişin ,şarkıyı 1-2 kere dinledikten sonra o parçanın sözlerini çıkarıp bakarak dinlemişin sonra oradaki en çok kullanılan kelimelerin anlamına bakıp şarkıyı her duyduğunda beynine işlemişin ,şarkıyı sen de sesli şekilde söylemişin ,şarkı dinlemediğin zaman hedef dilde dizi, film izlemişin ,hatta ilk önce izlediğin şeyin dili hedef dilde ,altyazısı ana dilde olmuş sonra sırf dil öğrenmek uğruna aynı şeyi hem dil hem de altyazı hedef dilde izlemşin ki kulağın alışsın ,sonra hedef dilde konuşan birini bulunca her fırsatta tarzanca değil hedef dilin kurallarına göre konuşmuşun , yalnız kaldığında yanında biri varmış gibi sesli olarak hem soru sormuşun hem cevap vermişin bunu yaparken de "hehe ben deli miyim de kendi kendime konuşacam " dememişin ,hataların var mı diye sonra defterde öğretmenin yazdırdıklarına ya da kaynak kitaba bakarak kontrol etmişin , okulda defterine yazdığın her cümlenin ana dilindeki halini akşam eve gelince bir kağıda tekrar yazıp sonra bakmadan onların hedef dildeki halini kendi başına bulmaya çalışmışın ,günlük hayatta veya iş hayatında en çok duyduğun cümleleri bir kenara not edip akşam onların hedef dildeki karşılıklarını bulmaya alışmışın ,kendi kendine hedef dilde sesli şekilde tiyatro oynamaya "ben garson olsam ,müşteri olsam " şeklinde kılıktan kılığa girerek hedef dilini kullanmaya çalışmışın kısacası sen elinden gelenin fazlasını yapmışın ama sana 8 yılda bir tek cümle öğretebilmişler işte bu kesinlikle onların ayıbı be abiciğim ,sen üzme tatlı canını, sen değil asıl onlar kaybetti" diyerek karşımdakini avutmaya çalışırken kurduğum cümlelerde geçen "hedef dildir" İngilizce .
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |