![]() Türkiye'nin memur portalı |
|
tamam bir belgesel buldum.
Taşın türü : serpantinit ( Serpentinite ) miş. Yılan taşı da diyorlarmış. Dokusu yılan derisine benzediği için bu isim verilmişmiş. tabiatta bol miktarda bulunuyormuş. berrak yeşil rengi olan bir başkalaşım kayasıymış.
afgan yeşimi ya da yeni jade ( yeşim ) olarak da adlandırılsa da yeşimle belirgin farkları olan bir mineralmiş.
şifacılar demiş ki: dinginlik sağlayan, sevgi taşı olarak bilinen, 3. göz enerjisini açığa çıkaran, pozitif enerji yayan bir taştır.
eğer bu uygulamalar öteden beri kullanılıyorsa o taşın o tapınağa neden konulduğu da az çok tahmin edilebilir.
alman arkeolog diyor ki: tapınağın kapı eşiğini dolayısıyla insanların yürüme seviyesini belirledik ancak bu taş bu seviyenin yaklaşık 1-1, 5 metre altından çıkarıldı.
bölgenin önceden mezarlık ve mesken olarak da kullanıldığından hatta yapıların sökülüp başka yapıların inşasında da kullanıldığından bahsetmiş.
bu nedenle , taşın hangi döneme ait olduğunu, hangi amaçla burada bulunduğunu kestirmek mümkün değil demiş.
taşın farklı bir işlevi olduğu belli çünkü sıradan bir yapı taşına ya da temel taşına kesinlikle benzemiyor.
Özel bir konumu var ve tapınağın altından çıkarılması da anlamlı aslında.
kabartmalara bakıyorum.
askerleri betimlemişler,
kralları betimlemişler
kutsal simgeleri ya da inançlarının ilahları oldukları iddia edilen betimlemeler var.
askerler diz üzerinde, nispeten kısa etekli ve kısa kollu kaftanlar giymiş.
bellerine kuşak bağlamış ya da kemer takmışlar.
ayaklarında burnu yukarı kıvrık muhtemelen deri çizmeler ve dar paçalı pantolonlar var.
pantolonları çizmelerin içine sokmuşlar.
belli ki kaftanın içine bir de içlik giymişler.
bellerinde kılıç var.
bazılarının elinde kama, orak ya da kargı var duruma göre.
bakalım kafalarında ne var:
başlıktan biraz ipucu elde edilebilir aslında.
çok yüksek külah benzeri başlıkları var.
zırh değil, fes değil, kalpak değil, papak değil, sarık değil, poşu değil, araxçın değil
ne bileyim kasket değil
muhtemelen o formu verebilmek için keçeden üretilmişler.
yani keçe külah diyebileceğimiz ve üzerinde desenler olan başlıklar.
en fazla günümüzde geleneksel kırgız başlığı olarak tanımlanan ak kalpak
evet en fazla buna benziyorlar.
tamam o zaman dedim.
görsellere keçe külah yazdım
bakalım ne çıkacak ?
mevlevi sikkeleri, bunu geç
macar süvegleri, oğuzların külah dediği başlıklar, bunlar benziyormuş.
sonra da bunları buldum.
tr.pinterest.com/pin/23081016836079079/
hititler, tam olarak Asya ve diğer bölgelerdeki türklerin geleneksel olarak kullandıkları savaş başlıklarının birebir aynısı diyemesek de çok benzer bir formunu kullanıyorlarmış.
asya savaşçıları deyince daha uzun elbiseli adamlar geleneksel kıyafetleriyle ortaya çıkıyorlar ama
mesela atıyorum iskit askeri yazınca neredeyse tamamen bir hitit askeriyle aynı şekilde betimlenmişler.yalnız iskitlerde kadın savaşçılar da varmış.
hititlerle ilgili henüz böyle bir bulgu yok sanırım.
krallarına bakalım:
daha uzun kaftanlar giymişler.
başlıkları askerlere kıyasla daha ufak betimlenmiş.
yalnız kim olursa olsun tüm erkek betimlemelerinde kıvırcık saçlar ve sakallar ön planda.
bu taşı işleyen dönem sanatçılarının saçı ve sakalı vurgulama tercihi mi yoksa dönemin insanlarının baskın genetik özelliği mi bunları da mutlaka araştırmıştırlar herhalde.
o zaman şöyle büyük bir çelişki doğuyor.
hitit dili daha doğrusu kayıtlara geçmiş resmi dili hint avrupa dil ailesi grubuna ait diye sınıflandırılmış.
Ural Altay değil, peki çerkes dil ailesine çok yakın olduğu tespitleri yapılmış ama
çerkes dillerinin hint-avrupa, ural-altay ya da sami dilleriyle bir ilgisinin olmadığı belirtilmiş.
çerkeslerin ataları olarak kabul edilen sind-meot kabilelerinin kafkasların yerli halkları oldukları açıklanmış.
resmi kayıtlarda kuzey avrupa halkı olarak tanımlanmışlar.
bunun haricinde hint-avrupa halklarından biri oldukları söylenmiş.
şimdi şöyle bir durum varmış.
Asetinler olarak da bilinen osetlerin konuştuğu dil kuşha diliymiş ve Hint Avrupa dil ailesinin doğu iran grubuna giriyormuş.
Nart destanları ile de bilinen topluluk, atalarının iskitler olduğunu belirtiyorlarmış.
ikiz idol adı verilen nesneye bakıyorum.
üzerinde delikler ve yuvarlak delik benzeri çıkıntılar var.
kabara gibi.
bakalım bununla ilgili ne yorumlar yapılmış ?
stilize iki kadın betimlemesi denmiş.
alacahöyük'te bulunmuştur denmiş.
ana tanrıçayı, bolluk ve bereketi simgeliyor denmiş.
iyi de niye ikiz ?
yani bilmiyorum simetrik iki yarısı var gibi duruyor ama ikiz kadınlara sadece bulanlar tarafından benzetilmiş gibi bir havası da var.
yapanlar tarafından niye tam olarak tasvir edilmemişler mesela ?
Canları isteyince insan betimlemelerini gayet güzel ve detaylı yapıyorlar.
kadın betimlemesi olduğuna tam ikna olamadım.
cinsiyet belirten en ufak bir simge yok üzerinde.
ayak yok, baş yok, başka uzuvlar yok ...
bilemedim garip bir durum.
evirip çevirip yeniden bakmak lazım.
erken tunç çağına tarihlenmiş, kral mezarından çıktı denmiş, madeni olarak tanımlanmış.
altın vs. olup olmadığı belirtilmemiş. ( Başka kaynaktan baktım, iki adet bulunmuş ve yanlış anlamadıysam sadece küçük bir bozuk para büyüklüğündeler. Ayrıca altından üretilmişler. )
yalnız şöyle bir not var: bir mobilya parçası yani süslemesi olabilir yorumu yapılmış.
ters çevirip bakınca da sanki bir ağacı andırıyor ya da çiçeği.
belki bir askı türü ya da söylendiği gibi taht ya da sandalye süsü.
deliklerin olduğu yerden çiviyle bir yere çakıldıkları belli.
bitişik olmasalardı acaba bu bir at nalı mıydı diye düşünürdüm.
baktım: altından yapılmışmış.
mezara yerleştirilmiş.
belki bir kapı tokmağının parçasıdırlar.
O kadar küçükler ki belki de bir giysi aksesuarıdırlar.
iki tane olduklarına göre iki omuza takılmış fibula iğnesi gibi bir şeydir belki.
ana tanrıça vs. ne bileyim niye yani ikizi mi var tanrıçalarının ?
hala ikiz idoller denen parçaları düşünüyorum.
ters çevirdim olmadı, düz baktım olmadı.
üzerindeki deliklere kafayı taktım.
delikler düğme deliğini de andırıyor.
acaba yan çevirmemiz mi lazım ?
cesur yürek filmini izliyorum.
kralın ve etrafındaki kişilerin kıyafetlerine bakıyorum.
üzerleri değerli değersiz metal aksesuarlarla dolu.
özellikle boyunlarında, yaka kenarlarında, elbise kenarlarında.
düşündüm de havalı bir agraf olabilir bu parçalar.
delik kısımlarından dikişle tutturulmuş olabilirler.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |
