Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Küçük bir balıkçı kasabasında kıyıda küçük bir motel, yılda 15 gün gelen bir ingilizin evinin yanımda şirin bir ev daha gördünüz. Emekli olup o evi satın aldınız. Tam da bağınızı, bahçenizi, tadilatınızı kafanıza göre yapıp sakin bir hayatın temellerini atmaya başladığınız anda 285 villa inşaatı için dozerler girmeye başlıyor koya. Çöldeki kutup ayısı misali, satar mısınız sabaha mı bırakırsınız.
kafa dinlemek için şehirdışında kiraladığın evinin önünden çevre yolu geçmesinin bir tık daha üstü..
Kahkaha attıran hadise...
bir insanın başına gelebilecek en kötü durumlardan biridir diye düşünürken aklıma komşumuzun deniz manzaralı evinin önüne kaçak kat çıkılması ve manzarayı kapatması geldi...
yurdum insanı işte kurnaz olan teknesini yürtüyo...
toki'nin olur olmadık yerlerden fırlaması sonucu gerçekleşen durum.
her yere toki yapılıyor. ilk başlarda dar gelirliler ev sahibi olacak sloganıyla yola çıkan, daha sonra ise hedefini büyüterek geliri yüksek olan kişilere ev yapmaya başladı. yoksa dar gelirli nasıl villa alsın.
microp'un güzel tespitlerinden biri.
şaka gibi ama günümüz türkiye'sinde uzak bir ihtimal değil.
satarım ben, sabaha bırakmam. kıps.
şenliğin dibine vurma hali.
önce harfiyat arabaları, toprak taş motor sesleri. yolları harap eden kamyon gıcırtıları. daha sonra inşaat çalışanları, beton mikserleri ile bayağı eğlenceli hale gelecektir. millet olarak bu tarz büyük araçlara pek meraklıyızdır. bu sebeple seyir için her türlü şartlar sağlanmıştır.ve en önemlisi ve en can alıcısı da inşaat bittikten sonra, gelen canım yurdum insanlarıdır. artık yalnızlık size haramdır, teknoloji dibinizdedir, komşular yanıbaşınızdadır. tuz var mı, bir kaşık salça diyenler kapınızı çalabilir, hazırlıklı olun, almamazlık etmeyin. Küstürmeyin komşularınızı kafa dinleyeceğim, huzur bulacağım diye. ha a101'de peşinen geleceği için sizin kapıyı çalmaya bilirler. (felaket tellalcısı mı oldum ne? )(ahahahah)
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |