Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
akıl hastanesinde her hasta kendisini mısır tanesi zannediyor ve zıplıyormuş. doktorlar bir tanesinin kenarda öylece durduğunu görmüş ve onun artık düzeldiğini zannetmişler. ve yanına giderek ; "sen neden zıplamıyorsun, mısır tanesi değil misin? " diye sorunca, deli adam hiç hareket etmeden; " ben tavaya yapıştım." demiş.
ördeğin biri yem dükkanına girmiş:
- iyi günler ördek yemi var mı ?
- hayır yok.
ertesi gün:
- ördek yemi var mı ?
- hayır yok dedim.
daha ertesi gün:
-ördek yemi var mı ?
-yok dedim, bir daha sorarsan seni kanatlarından duvara çivilerim.
bir gün sonra:
- çivi var mı ?
- hayır yok.
- iyi o zaman ördek yemi var mı ?
bu fıkra benzeri olay gerçekten ülkemiz üniveristelerinin birinde yaşanmıştır.
dört üniversite öğrencisi sabah erken uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler. hoca ilk başta inanmaz ama öğrencilerin yalvarmalarına dayanamayarak, onlara üç gün sonra sınav yapacağını söyler.
sınav günü hoca bu dört öğrenciyi, boş bir salonun dört ayrı köşelerine oturtur.
sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir. hocanın hazırladığı sınavın ön sayfasında 10'ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır .ve öğrenciler bunları kolayca çözerler. arka sayfada ki soru ise 60 puanlık bir sorudur ve söyle sorulmuştur;
hangi lastik patladı?
Temel aldığı kolanın kapağını açıp içine bakınca: "Tekrar deneyin" yazısını görmüş.
kapağı kapatıp tekrar açmış, bir değişiklik olmamış.
Dursun'a dönüp:
- Ula Dursun bunlar bizumilan kafa buliyi. İki saattur deneyrum hala bişey çikmadi.
ahmet bey işe giderken her sabah mahalledeki bir esnafın papağanı onunla dalga geçiyormuş.
- Şöyle ahmet bey, böyle ahmet bey!
Ahmet Bey sonunda dayanamamış ve esnafa papağanını şikayet etmiş.
"şu papağanına sahip çık" demiş.
sahibi papağanı azarlamış ve "bir daha ileri geri konuşursan dilini keserim!" demiş.
Ertesi gün papağan:
-Ahmet Bey , Ahmet Bey ! Anlarsın ya !
temel bir suça karışmış yargılanıyor.
Hakim "anlat" demiş.
Temel başlamış anlatmaya.
Sanırım yerkabuğunun soğumaya başladığı dönemlerden başlamış.
Hakim sinirlenmiş:
"Oraları geç artık suçu işlediğin yere gel!" demiş.
Temel:
" Hee geleyim de at beni hapise ! " demiş.
efendim şöyle ki:
nasreddin hoca ayakkabıları satarken:
- altı kağıt, altı kağıt diye bağırıyormuş.
altı kağıdı veren de ayakkabıları alıp gidiyormuş.
hoca da ayakkabıların altı ıslanıp parçalanınca:
- size satarken altı kağıt olduğunu söylemiştim, demiş. ( ayakkabıların altı kağıttan )
Delinin biri uyurken yere düşmüş, kalkmış sonra yeniden düşmüş, ve demiş ki "iyiki kalkmışım yoksa üzerime düşecektim. !"
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |