Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
acaba hangi dili baz alarak çeviriye koymuş dediğim başlık
büyük ihtimal kırmanc lehçesidir kürtçe denince o geliyor akla zira
zazaca için ve diğer tüm diller için de olsa fena olmaz
en azından anlamını bilmediğimiz türküleri/şarkıları/ezgileri anlamını öğrenip de dinleyebiliriz
asırlardır süregelen bir dile ısrarla '' yok öyle bir dil işte '' denilince o dilin yok sayılacağını savunanları gösteren sanal uygulama.
doğu karadenizliyim ve aslen gürcüyüm. doğu karadeniz'de türkçe ve lazcanın haricinde gürcüce, hemşince, megrelce ve az çok da olsa rumca konuşulur. şimdi biz kalkıp ermeniceye çok benzeyen hemşince gibi zor ama bir o kadar da şirin bir dili inkar etmeye kalksak kaç yazar ? bu mozaik yapının benzerini haritanın alt kesimlerinde yani doğu ve güneydoğu coğrafyasında da görüyoruz.
elgajiye, dar heji roke gibi kürtçe, zazaca veya kırmançi türkülerin varoluşu da mı yalan diye düşünür insan. ya da o müthiş türkülerin dili aşan güzelliklerini ? velhasıl google gereksiz bölücü bir şey yapmamıştır. gönül ister ki unutulmaya yüz tutan her kültürel öğeye böyle bir güzellik yapsın.
21 Şubat Dünya Anadil Günü'ne yaklaşırken google tarafından uyarlanan uygulama.
...
Eskiden, çok eskiden ama dün gibi hatırlanan, hafızadan silinmeyen...
Bir dil yasaklanıyor.
Bir çocuk İstiklal Marşı okunurken, konuştuğu -Türkçe bilmiyor, okula yeni başlayan ve bildiği tek dil; Kürtçe olan bir çocuk- için öğretmeni tarafından tokatlanıyor. O tokatlanma anı; çocuğun ruhuna ve hafızasına öyle bir iz bırakıyor ki; suskunluğu ta o zamanlar başlıyor.
Ruhunun ve geçmişinin incinmesi ve hiç iyileşememesi...
İsmi ve soy ismi değiştiriliyor çünkü resmi dil olan Türkçe'ye uygun bulunmuyor. Resmi kurumlarca daha uygun görünen bir isim bir de soy isim veriliyor..
Yani; ben, ben olmaktan çıkarılıyor. Ben, bir başkasıdır.
Der ki;
"hep bana kim olmam gerektiği söylendi, bana atfedilen özelliklerle kim olduğum hatırlatıldı. Kim olmadığımı söylemek, kim olduğumu izah etmenin en kolay yolu."
.. ve büyüyor. İçinde hep bir sızı; ne konuşmak zorunda kaldığı dil, ne yazdığı dil, ne de isim/soy isim hiçbiri "geçmişini" yansıtmıyor, hiçbirinde kendisinden bir iz bulamıyor.
Camus'un da dediği gibi; yoksul çocukluk.
Ruhunun ve geçmişinin incinmesi ve hiç iyileşememesi..
Ve dilini özgürlüğe kavuşturabilmek için yazıyor, yazıyor, yazıyor.
Zaman geliyor... ve Türkçe'ye küs olan yazar bir usta'nın Teneke isimli romanı; Türkçe ile barışmasının ilk adımı oluyor.
Diyor ki; demek Türkçe bir başka biçimde de kullanılabilirdi.
Özetle; kendinizi bir an için hikayede(gerçek olan bir yaşanmışlık) geçen yazarın yerine koyun.
Please
Ji kerema xwe
Lütfen
Ruhunun ve geçmişinin incinmesi ve hiç iyileşememesi...
Çocukluğunuza, dilinize, isminize, aynı dile sahip insanlarla oluşan ortak tarihinize, coğrafyanıza hepsini geçelim "ben"liğinize böyle bir yasak getirilse ve hepsi sizden (ç)alınsa; bunu kabullenebilir miydiniz?
Nexe, na
No
Hayır
Seslerini duyar gibiyim. O halde; nedir tahammülsüzlüğümüz?
Eskiden beri süregelen yanlışlıkları niçin biz devralıp, devam ettirelim?
Ruhunun ve geçmişinin incinmesi ve hiç iyileşememesi..
Bırakalım translate Kürtçe'yi de eklesin, bırakalım istediğimiz zaman çevirisine ulaşabilelim. Bir ezgi de Kürtçe öğrenelim, ne kaybederiz?
Hatta; unutulan, unutulmaya yüz tutmuş birçok dil için de bu uygulama yapılsın.
Milyonlarca insanın konuştuğu dili/dilleri yok saymak bence tüm "insanlığın" ayıbı olur.
Ruhunun ve geçmişinin incinmesi ve hiç iyileşememesi... (Belki çok kez tekrarlandı bu cümle... İyileşemeyecek yaralar açılmaması içindi sebebi...)
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |