 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
talha uğurluel Londra'daki british museumda video çekmiş.
daha önce fotoğrafları görmüştüm ama görüntülerini ilk defa görüyorum.
Kızıldeniz kenarındaki kumsalda bulunan ve müzede sergilenen mumyanın doğal bir mumya olduğunu belirtiyor.
beden bütünlüğü bozulmamış, parmak uçlarından kulaklarına, saç renginden dişlerine kadar her şeyi yerli yerinde duruyor.
saçlarının rengi ise sarıya çalıyor ve çok tuhaf.
mumya çok da yaşlı birine ait gibi durmuyor.
tabi ilk bulunduğu sırada akıllarına Hz. Musa döneminin firavunu olabileceği gelmemiş.
Sonradan Yunus Suresi 92. ayet hatırlatılmış.
acaba mumyaya bir dna testi yapılmış mıdır ?
diş yapısından soylu olup olmadığı anlaşılabiliyor diye biliyorum.
kemik yapısından da pek çok bulgu elde edilebiliyor.
mide analizlerinden son yedikleri tespit edilebiliyor.
kafatası modellemesi ile sağken nasıl göründüğü belirlenebiliyor.
En azından genetik olarak hanedan soyundan olup olmadığı eğer materyali izin verirse kesinlikle belirlenebilirdi.
Böylece de tartışmaya yer bırakmayacak şekilde Yunus Suresi 92. ayete yapılan atıf da doğrulanmış olurdu.
yıllardır firavunun cesedi diye paylaşılan görüntü eski mısır'da gariban bir köylüye aittir. gerçekten bir firavunun mumyası olsa oldukça iyi şekilde mumyalanmış olması beklenirdi ama o görüntüdeki mumya, herhangi bir işlem bile uygulanmadan doğal mumyalaşma denen bir süreçle tesadüfen çürümemiş bir cesetten ibaret.
ayrıca neredeyse firavunun tuvalete gidişini bile kaydeden eski mısırlılar nedense ibraniler hakkında birkaç cümle hariç hiçbir şey yazmamış. yani yüzbinlerce köle ibrani'nin mısır'dan olağanüstü felaketler yaşandıktan sonra çıkışına, mısır ordusu ve firavunun peşlerine düşüp yarılan kızıldeniz'de ibraniler geçtikten sonra boğulmalarına dair hiçbir şey yok. böylesi önemli bir olayın mısır'ın prestiji ve mısır dininin tanrısallığı açısından olumsuz olması sebebiyle semavi dinlerin kaynaklarında anlatıldığı gibi yazılmamasını kabul edebiliriz, eski mısır'da tarih yazımı zaten hep firavunların ve mısır'ın ne kadar muhteşem olduğunu falan yazar ama hiçbir şekilde tek satır olmaması mantığa aykırı. hiç olmazsa şöyle bir şeyler yazılırdı, ibraniler şu yılda ülkeden sürüldü, firavun birkaç yıl sonra öldü vs. peki var mı? yok, tek satır yok, ima bile edilmemiş.
gariban bir köylü olduğu nasıl anlaşılmış anlamadım.
bunu yazmıştım aslında diş yapısından vs. çok şey öğrenilebilir.
mumyalanmamış olması normal çünkü bulunduğu yer bir mezar değil.
böyle şeyler hiç olmadı demek zulüm olur bence, resmi kayıtlara nasıl yenildiklerini geçirmek ve firavunun
ordusuyla boğulduğunu anlatmak, biraz güven , özveri ve tecrübe ister ( bakınız her türlü ana akım )
belki akıllının biri geçmiştir o da öyle güzel saklamıştır ki henüz bulamamışızdır.
Mısır kayalık ve mağaralarında bizi beklemektedir.
tarihte buna ne diyorlar acaba ?
bir ülkenin halini komşusundan öğrenmek.
o alakasız ve kendiliğinden mumyalaşmış cesedin firavuna ait olmadığı bilgisi, dini hassasiyeti olan yeni şafak gazetesinde bile haber olmuştu, şimdi o haber artık arşivlerinde yok ama başka bir site o haberi alıp en alta da kaynak olarak yeni şafak'ı yazarak paylaşmış.
https://www.bingolonline.com/haber/firavun-cesedi-efsanesi-de-fos-cikti-196.html
bulunduğu yer de gayet bir mezardır ve yanında çıkan eşyalardan da net olarak belli ki bir garibana aittir. resmi kayıtlara dinlerde anlatılan şekliyle geçirilmeyeceğini zaten söyledim, yumuşatılmış halini yazmak da tarih yazıcıların değil sonraki firavunun onayına bakar, öyle göt ister falan denecek bir durum yok. ben firavun Merneptah, tahta çıkar çıkmaz tüm ibranileri mısır topraklarından kovdum, yazar, biz yine anlarız ki olay yaşanmış. ama tek satır yok.
adamın kim olduğunu bilmiyorum ama tekrar canlandırılabilme teknolojisine ulaşıldığını biliyorum.
Zaten tipik bir mısırlıya da benzemiyor.
Bu tip mumyalar forma kavuşturulursa müzeler açısından da inanılmaz avantajlı olurdu.
camekanın içindeki mezar bir mizansen ve tamamen üryan hali görünmesin diye tasarlanmış.
etraftaki çömlekler ise günümüzde hazırlanan taklit eserler.
Bence mısır tarihi ile ilgili acayip şeylerle karşılaşma ihtimalimiz de yüksek.
Mesela mısır yönetimindeki Hiksos hakimiyeti ile ilgili pek çok kişi fazla bir şey bilmiyor.
Kuş hanedanlığından sonra yani yukarı Mısır'da kurulan ( çobanlar tarafından kuruldu deniyor ) yönetimlerden çok sonra hanedanlık Afrika kökenli değil Mezopotamya'da yaşamış Hiksos ırkı tarafından ele geçirilmiş.
açıkçası pek çok tarihi olayda olduğu gibi hazıra çökmüşler.
Anlayacağımız firavunların önemli bir kısmı hayalimizdekinden bambaşka bir fenotipte olabilirler.
zaten bir kısmının ensest ilişki sonrası doğduğu, genetik olarak anne babalarının aynı zamanda kardeş vs. oldukları, bazı genetik rahatsızlıkları olduğu ve bunu hanedanlığı kimseyle bölüşmemek için yaptıkları vs. doğrulanmış durumda.
Eskiden bunları dinlesem "Hadi canım, olamaz böyle saçmalık " diyebilirdim.
dünyanın halihazırdaki durumu ise " mümkünlüde her şey mümkündür. " dedirtiyor.
ibranileri mısır'dan kovduk, çıkarttık, şöyle böyle yaptık tarzında herhangi bir kayıt bulunamaması da ilginçmiş.
belki kayda değer bulmamışlardır.
sayılarını az bulmuş olabilirler.
eh şimdi ne yapalım adamlar her şeyi yazmış.
öteki yazmamışsa beriki yazmış.
ayrıldık, yolculuk yaptık, yoldan çıktık, 40 sene çöllerde köksüz ve amaçsız dolaştık diye yazmışlarsa...
yetmemiş sonrasında olanları da ama eksik ama fazla yazmışlarsa...
objektif davrandıklarını düşünebiliriz.
yadsıyarak araştırmak, dikkate alarak araştırmaktan daha zor. O zaman ne aradığını da bilmemiş oluyorsun.
adamlar dünyanın öbür ucundan bölgesel söylencelerin peşine düşüyorlar.
e bir bakalım bakalım ipucu bulabilir miyiz ? diye.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |