 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
20 yıllık iktidar karşılığında tarumar edilmesi istenen sistem.
kim istiyor, hangi güç, hangi zümre bilemiyorum... ama eğitim sisteminin, tarımın, ordunun ve adalet sisteminin tesadüfen ya da yanlış politikalar yüzünden bu noktaya geldiğine inanmak delilikten başka şey değil.can damarımız olan tarım, umudumuz olan eğitim, garantimiz olan ordu ve geleceğimiz olan yargı planlı ve sistemli şekilde tarumar edildi.
başka da pek bi' varlığımız kalmadı.
yap boz sistemidir
deneme yanılma yöntemini eğitim üzerinde uygulaya uygulaya yeni yetişen nesli körelttik sağolsunlar
sürekli eleştirilen ama bir türlü iyileştirilemeyen sistem
yıl 1997 kredili sistem denen bir illet geldi ve ben 5 sömestrde okulu bitirdim kredi tamamlayarak amaç neydi kredili sistemde kişi yatkın olduğu konularda eğitime teşvik edilecekti. ben yabancı dilden üniversite sınavına girmek isterken yeterli sayıda öğrenci bu branşı tercih etmediği için böyle bir bölüm bile açılamadı ve ben zorunluluktan dolayı sosyal bilimler mezunu oldum.
bu da böyle bir anımdır kendime dair.
son yaşadığımız mağduriyet ise 2018 yılındaki teog- lgs kaosudur.
kaç tane öğrencinin nasıl saçmalıklara maruz kaldığını söylemeye gerek yok sanırım benim oğlum da onlardan sadece biri.
günümüzde ülkemizde gözden geçirilip güzel bir düzenleme getirilmesi gereken en önemli sistemlerdendir. zira bir ülkenin geleceği o ülkenin nesillerine yaptığı eğitimin sonuçlarına bağlıdır aynı zamanda. ülkemizde eğitim sistemi birkaç yılda bir değiştirilmekle beraber yeni getirilen her sistemden de başarılı bir sonuç alınamamıştır. her yeni gelen milli eğitim bakanı ve yöneticiler kendi kafalarına göre kurallar koymuş, öğretmenlere sınırlandırma getirip öğrencilere özgürlük getirmiştir. buna rağmen pek birşey değişmemiştir. hangi ülkenin örnek alınacağı da belirsizliğini korumaktadır. kimisi osmanlıyı kimisi ise batıyı örnek alalım demesine yapılan her belli belirsiz değişimlerden nesil ve çocuklar boş yere etkilenip strese girmektedir. böyle olması da insanı küçük yaşta okumaktan soğutmaktadır.
Hem öğrencilik hem de öğretmenlik dönemimde, bir türlü rayına oturmak bilmeyen bir sistemin/sistemsizliğin içinde dönüp durduğumuzu görüyorum. Büyük ihtimalle sistem koyucular da türk eğitim sisteminde ne aradıklarını tam olarak bilmiyorlar. Yoksa son 20 yıla bakıldığında bu kadar sık değişiklik gerçekleşmezdi.
Pandemi süreci girmese sistem tekrar değişecekti de büyük ihtimalle rafa kaldırıldı. Ancak eski günlere döner dönmez yeni bir sistem değişikliğinin olacağını öngörebilmek çok da zor değil. Her yeni diye önümüze sunulan sistem değişikliği, eğitimi bir adım ileriye götürmek yerine bir adım geriye götürüyor. Sıkı bir ön çalışma yapılmadan, ülkenin ihtiyaçları ve mevcut durumu dikkate alınmadan, en önemlisi de sistem uygulayıcısı olan biz öğretmenlerin görüşleri sorulmadan, tepeden inme, biz koyduk oldu tarzı değişiklikler uzun vadede yürümüyor, doğal olarak yeni değişiklikleri beraberinde getiriyor.
Sonuçta eğitim gibi ülkede en çok önem ve değer verilmesi gereken konuda, bir türlü kalıcı hale getiremediğimiz ve adına eğitim sistemi dediğimiz sorunlar yumağı ile karşılaşıyoruz. Aslında Bir eğitimci olarak bu konuda söylenecek çok söz, yazılacak çok fazla cümle var. Emekli olmadan oturmuş bir sistemle görevimi yapabilir miyim, bilmiyorum.(meslekte 16.yılım)
Kapsamlı değerlendirilmesi gereken; toplum, kültür, ekonomi, bürokrasi ve anlayış gibi boyutları içeren bir konudur.
Eğitim sistemi; süreç ve sonucunda hep başarısızlıklarından bahsedip fakat niçin başarısız olunduğu araştırılıp ona göre güncelleme yapmak yerine başarılı ülkeleri taklit etme şeklinde yeniliğe gidilen ve başarısızlığı kader olarak tekerrür eden bir konudur.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |