 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
haldun abimizin önermesini doğru varsayarsak, göç edenlerin kendi kaderini belirliyor olması gibi bir sonuç ortaya çıkıyor.
ibni haldundan yüzlerce yıl önce gerçekleşen kavimler göçü, bölgedeki hayat şartları ve coğrafyanın dayatması göz önüne alınırsa kader olarak da görülebilir ancak orta ve doğu asyadaki bütün kavimler de göç etmediğine göre kader değil tercih olduğu ortaya çıkar.geçen zamanda gelişen teknoloji ve değişen ihtiyaçların etkisiyle göç etmenin zorluğu, kendi kaderini belirleyen kavimlerin yaptığı göçten fersah fersah daha azdır.kaderinden memnun değilken bavulunu alıp bulunduğu coğrafyayı terketmeyenler için kader değil tercihin sonucunun yaşanıyor olması daha uygun gibi görünüyor.kaderinden memnun değilken bavulunu alıp coğrafyayı terketmemek tercih olabilir ancak imkanlar elvermediği için bunu yapamayanlar, bulunduğu yeri terkedemeyenler için kader söz konusu olabilir.
uzun uzun tartışılan konu.
İnsan kendi kendine bile bu konuyu tartışabilir.
farklı zamanlarda farklı sonuçlara ulaşabilir.
Kısaca fikrim: İçine yuvarlanılan coğrafya kaderi etkileyen önemli bir unsursa da tek başına etkili değil.
Süre sınırlı ( Tüm dünya için geçerli ama bazıları için daha sınırlı )
Seçenekler kısıtlı ( Bazı insanlar için çok daha kısıtlı, diğerleri için daha geniş )
Cinsiyetler farklı ( Bazı cinsiyet avantajları ya da dezavantajları var )
Gelişim potansiyeli ( Farklı anam farklı )
Kültürel kabul ( Bunun başka isimleri var )
Tüm bunlara rağmen hedefe ulaşmak imkansız mı ?
Değil.
Zor mu ?
Zor.
Varmak istediğin limanı biliyorsan bir şekilde rüzgarlardan yararlanmayı öğrenirsin.
Ha buna değer mi değmez mi ?
bilmiyorum kişinin kendi bakış açısına bağlı.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |