Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

çizilen resimlerde bacadan yaz kış duman tütmesi

paylaş araştır

 

  1. insanı alıp çocukluk günlerine götürüveren çocuksu hareket.o yaşlarda resim yaparken muhakkak iki tane dağ çizilir arasından akarsu geçirilirdi.kenarına bir ev ve elbette bacadan tütün duman,önüme de bir büyük ağaç.işte şaheser!

     
  2. evi ev yapan detaylardan biridir. çocukluğumuzda hepimizin yaptığı bir ayrıntıdır. evde insan olduğunun anlaşılması için mutlaka o duman tütmeli ve sıcak bir aile ortamı vurgulanmalıdır, küçücük aklımızla bunu düşünmemiz bile güzeldir.

    iki dağın arasından geçen dereyi de unutmamak gerekir tabi.

     
  3. ilkokul yıllarında keşfettiğmiz ve akıllarımıza kazınan görüntülerden biri olması ile hangi yaşta olursak olalım elimize kalem kağıt aldığımızda çizdiğimiz standart resimdir. evin bacasının olması ve duman çıkması ise, bu evin yaşanabilir olduğunu, hayatların var olduğunu, sıcacık bir aile ortamının olduğunu anlatmak istediğimiz için, yüreğimizden geçen düşüncelerin dışa vurumudur, diye aklıma sıcacık düşüncelerin gelmesine sebep olan konu.

     
  4. ilkokul yıllarında, elimize boya kalemlerimizi alıp resim yapmaya başladığımızda, işimize harika bir şekilde odaklanmamız sonucunda her bir ayrıntıyı çizmemiz ama yaz-kış ayrımının aklımıza bile gelmediğini gösteren durumdur. şimdilerde ise yaz mıydı kış mıydı, siyah mı olsun gri mi, ağacın yaprakları dökülür mü, güneşin ışınları mı olur gibi düşüncelerle resmi bitiremeyeceğimiz ve hiç eğlenemeyeceğimiz acı bir gerçektir.

     
  5. Yaz kış duman tüterdi.

    Ondandır.

    Ekmek pişecek, çamaşır kaynayacak, yemekti, pekmezdi, konserveydi...

    Ateşi yakmak en erken kalkanın görevi. Kollamak ise en yaşlı olanın.

    Manzara resimleri hep aynı.

    Kağıt küçük ondandır.

    Yoksa deniz, orman, göl, çöl,

    Allah ne verdiyse eklerdik.

     
  6. bob rose vardı, hani bonus yani kıvırcık saçlı bir ressam, trt 2'de takip ettiğimiz. her hafta ve sanırım salı günleri elinde paleti, fırçası önünde tuvali, şövalesi ve bilumum boyaları ile ekrana çıkar hayattan bir kesiti resmederdi. hoş sohbet bir adamcağızdı rahmetli. önce bir hikaye veya kurgu uydurur onun eşliğinde sanatına başlar, her fırça darbesi eşliğinde hem tuvali ; hem de şekil ve renk aldıkça tablo zihnimizde oluşan hayallerimizin tuvaldeki yansımaları canlanırdı. birkaç veya birçok rengin karışımı ile icat edilmiş renkteki boyaların olduğunu ve o yeni, bambaşka rengi bulan ressamların boyaya kendi adlarını verdiklerini ondan öğrendik. fısır fısırdı anlatımı. ingilizce konuşuyordu bize yansıyan tercümanın sesiyle nerdeyse aynı sesi çıkarıyorlardı.

    o, resimlerinde önceliği dağlara verse de, ardından bir vadi sonra orman, ormanın derinlerinde dumanı tüten bir ev ve o evin hemen önünde bir dere ve mutlaka küçük bir ağaç bulunurdu. dağlar, karlı olunca evin bacasının tütüyor olması ise o evde bir yaşamın olduğunu gösteriyordu.

    o bacası tüten evi çok severdi, biz de onun resim sevincini.

     
  7. Bacadan tüten dumanın aslında altında yatan pek çok anlamı vardır. duman o resimde gizli bir semboldür, duman; O evde yaşayan bir aile var, ocakta pişen yemek var, o yemek ailece birlikte yeniliyor, yemeğin yenildiği o sofrada mutluluk var, birlik ve beraberliğin sevinci var şeklinde yorumlanabilir. Çünkü eskiden yemekler, sobanın yemek pişirilen tipteki versiyonu olan kuzinelerde pişirilirdi. Odun ateşinde, kuzinede pişirilen yemeğin tadı da ayrı bir lezzetli olurdu. Kuzinenin bacasından da yaz, kış farketmez, her daim dumanı tüterdi.

     
  8. eğitim ve öğretimdeki milli kültür unsurunun yansıması olduğunu düşündüğüm resim figürüdür.

    yıllarca savaşlarla kavrulan Anadolu insanının sahip olduğu tek zenginlikse şayet vatan, vatan toprakları; onun tüm içtenliğiyle korunması için milli duyguları küçük yaşlardan her bireye aşılamak gerekir. ben bu resme baktığımda şairin dizelerini hatırlıyorum:

    "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak"

    umudun, yaşadığımızın, "hala buradayız, hiçbir yere gitmedik, bitmedik" demenin karşılığıdır efendim.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.