Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Çıplak ve Ölü

paylaş araştır

 

  1. Bir kitap okuyorsunuz. O an sanki dünyanın daha doğrusu ele aldığı konu veya üslup bakımından en iyi kitabı olduğuna karar verirsiniz. Evet bazen bu böyle kalır. Yeri ayrıdır. Ama gün gelir ki bu eğer bizzat yaşanmışlık üzerine ise zihnimizde ve yaşamımızda yer alan kitabın bir tık üstüne geçebiliyor. Öte taraftan her kitabın buğusu, büyüsü, toprağı, rengi farklı farklı hisler bırakıyor. Burada bahsetmek istediğim yakın yüzyılda yaşanmış savaş üzerine hakikaten bu kadar detaylı, bir insanın her profilini veren kitabın etkisiydi. Norman mailler ve Pasifik çıkartması...

    Şunu da belirtmem lazım. Yeni basımı olmayan bir eser. En son yanılmıyorsam can yayınlarından tek cilt halinde çıkmış. Ben çok eski basımını buldum. Daha doğrusu şöyle oldu; bir arkadaş bulmuştu bir fuardan bu kitabı. Okuduktan sonra meğer o basım iki cilt halindeymiş. Neyseki internet üzerinden bir sahaftan ikinci cildini temin edebildim. Bu enrty birinci cilt üzerine çünkü daha ikinci cildi okumadım. Okuduğun zaman ikinci bir enrty daha gireceğim zira birinci cildi 500 sayfaya yakın ikinci cilt ise 1030 sayfa... çeviriyi yapan Rasih güran'ı tekrar tekrar anıyorum. Emeği büyüktür çoğu eserde.

    Yazarın yaşanmışlığının toplamı Esasında. Kitapta tek kahraman Yok yani olay tek kişi etrafında dönmüyor. Savaşa katılan askerlerin savaştan önceki Yaşamları da ele alınıp ayrı ayrı bölümler halinde sunuluyor. Argo diyaloglar çok var haliyle doğallık katıyor.

    Mevzi kazıları, açlık, kötü yemek, insani ihtiyaçlar, rütbelilerin gerginliği ki keza erlerin de öyle... savaşın anlamsızlığı, biteceğine dair olmayan hayaller. Geride bırakılan çocuk, eş, sevgili, aile alibetinin muamması. Ele geçen Japon esire olan davranışlar...

    "-Ben savaşa tarihsel bir enerjinin başlaması diyorum. Ortaya çıkmamış güçleri, geliştirilmemiş kaynakları olan ülkeler vardır. Bunlarda, bir bakıma, bol potansiyel enerji mevcuttur. Bir yandan da bu potansiyeli ortaya çıkaracak, ifade edecek fikirler vardır. Bir ülke kinetik enerji olarak bir örgüttür. Koordine edilmiş bir çabadır; senin kullandığın yaftayı kullanmayan: faşizmdir.

    Sandalyesini hafifçe çekti:

    -tarihsel olarak bu savaşın amacı Amerika'nın bu potansiyelini kinetik enerji haline getirmektir. Faşizm fikri, düşünecek olursan komünizmden daha sağlamdır. Çünkü insanın yaradılışına tıpa tıp uygundur. Yalnız faşizm yanlış bir ülkede çıkmıştır ve bu ülkenin özünde faşizmi iyice geliştirecek potansiyel güç yoktur. Almanya'daki fizik araçlarının sınırlı olması yüzünden ana çelişkiler ister istemez aşırılığa kaçtı. Ama hayal yani fikir sapasağlamdır.

    Cummings ağzını sildi:

    -senin de, oldukça doğru olarak söylediğin gibi, bir osmosis alışverişi var. Amerika bu hayali benimseyecekti ve şu anda bunu yapmakla meşguldür. Bir iktidar, bir malzeme, bir ordu yarattığın zaman bunlar kendiliklerinden ortadan kalkmazlar. Bir ulus olarak bizdeki boşluğun sınırlarını iktidar yani güç doldurmuştur. Ve sana şunu söyleyebilirim ki tarihin gerilerinden henüz çıkmaktayız.

    -demek alın yazısı biziz, öyle mi? Dedi hearn.

    -tamamıyla öyle. Önündeki Seddi yıkan sular geriye dönmez artık. Sen bundan kaçabilirsin ama dünyaya sırtını dönmek demektir. Ben konuyu etüd ettim. Geçmiş yüzyılda tarihin akışı iktidarın gittikçe daha fazla pekiştirilmesi yönündeydi. İçinde bulunduğumuz yüzyıldaki fizik iktidar, evrenimizin genişlemesi, siyasi iktidar, politik örgüt hep bunu gerçekleştirmek içindir. Amerika'da iktidarda bulunanlar tarihimizde ilk defa gerçek amaçlarının bilincine varmaktadırlar. Göreceksin, savaştan sonra bizim dış politikamız daha çıplak, daha az ikiyüzlü olacak. Sağ elimiz emperyalist bir pençeyken sol elimizle gözümüzü kapatmayacağız artık.

    Hearn omuzlarını silkti:

    -çok kolay mı olacak bu sanıyorsunuz? Direnen olmayacak mı?

    -umduğundan daha az direnmeyle karşılaşacağız. Bak üniversitede bir kural öğrenmişsin: her şey hasta, her şey kokuşmuş. Çok doğru. Yalnız masumlardır sağlam olan ve masum insanların nesli de artık yavaş yavaş tükenmekte. Sana şunu söyleyebilirim ki insanlığın hemen hemen hepsi ölmüştür, şimdi yalnızca mezarından çıkarılmayı bekliyor.

    Diyalog devam ediyor arada geçenleri yazmıyorum ilgimi çeken kısmı aktarmaya devam edeyim.

    -... gerçek şu ki insanlığın başlangıçlarında da her şeyden önce büyük bir fikir vardı, bu fikri önceleri doğanın baskısı ve sertlikleri, sonra da insanlar doğaya hakim olmaya başladıkça, ikinci büyük bir etken, yani ekonomik korku ve ekonomik mücadele bozmaya başlar. Fikir berbat oldu ve yolundan şaştı, ama şimdi öyle bir zamana doğru gidiyoruz ki tekniğimiz artık bu fikre ulaşmamızı sağlayacak.

    ...

    -herkeste yanlış bir fikir var: insan yaban ile melek arasında bir şeydir. Aslında insan yaban ile Tanrı arasında gidip gelmektedir.

    -yani insanın en büyük arzusu sınırsız bir iktidar mıdır?

    -evet. Din değildir bu, açık. Aşk değil, maneviyat değil. Bütün bunlar o yolun önündeki engellerdir. Varlığımızın sınırlılıkları bizi rüyadan ayırdığı zaman kendi kendimize uydurduğumuz bahaneler. Rüyamız, tanrıya eşit olmaktır. Dünyaya tekmeyi savunduğumuz zaman tanrıyız. Evren duygularımızın sınırıdır. Ama yaşlandığımız zaman evrenin kendimiz olmadığını anladığımız anladığımız zaman varlığımızın en derin yarası olur.

    Kitabın ikinci cildinden sonra daha kapsamlı bir enrty gireceğim. O kadar çok kitap var ki, hangi birine sıra gelecek diye düşünüyorum.

    Müthiş bir eser. Tavsiye edilir efendim.

     
  2. Savaş realitesini teferruatlı ele alan yani savaşan insanların birebir psikolojik yanlarını iyi bir şekilde aktarmış eser. Bu arada ikinci cilt için bin otuz sayfa demişim. Düzeltmen gereken şu ki; birinci cildin bittiği yerden başlıyor sayfa numarası ve dolayısıyla iki cildin tamamı bin otuz sayfa.

    Dediğim gibi tek bir kahraman Yok. O harekat içinde olan her askeri ayrı ayrı anlatılıyor. Misal sırf o ortamda bulunmamak için yaralanıp portatif hastaneye düşmeyi ve hatta deli taklidi yapmayı göze alacak denli bir ruh hali içinde bulunmak.

    Bir diğer sarsıcı durum bir askerin öldürdükleri düşman askerinin altın dişi için yaptığı şeyler. Bir diğerinin ilk insan öldürdüğü paragraf...

    savaş kötü bir şey bu durumda dolaylı şahit olup be doğrudan anlatan birini okumak olunca... gönenecek her şeyden herkesten uzak; banyo ve insani ihtiyaçların eksikliği...

    Yaralanan bir arkadaşlarını kmlerce taşıyanların diyalogların ve bilinçaltı... çok doğal aktarılıyor.

    Muhteşem bir savaş romanı...

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.