Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
tıp literatüründe adı olmayan, koltuğa otururken hesaba katmadığımız, en olmaz, aptalca bir o kadar anlık sancı yaratan, saman alevi gibi olsa da birkaç saniyeliğine acıya tavan yaptıran, sinir sıçramasına neden olan vahim hadisedir.
diş ağrısı, doğum sancısı ve aşk acısı ile yarışır bir can yakma gücüne sahip dikkatsizlik eylemidir.
ki hüngür hüngür ağladığımı bilirim acısında.
o masanın yapıldığı ağacını dikeni, keseni, masa haline getireni ve Oraya koyanı acı acı yad etmeye sebebiyet verecek elim olay.
kendi küçük ama acısı büyük olan elim olaydır.
beş tane parmağın en küçüğüdür, en sevimlisidir ama nasıl olur bilinmez gider masanın köşesine kendine yer beğenir, boyun ne ki senin, gider kocaman hem de koskocaman masaya çarparsın.
Güzel sevimli parmağım seni kınım kınım kınıyorum ve kınarken de acıdan kıvranıyorum.
herkesin en az ayda 1 defa yapması gereken kazadır. evi 2 dakikada kaç tur dönebileceğimizi gösteren kaza.
ilk değdiğinde savaşın en çetin anlarda cancirah olan yüreğin birden küçük bir çocuk gibi masumane gözlerde tek damla yaşın eşlik ettiği bir acıdır.
masanın ayağına vurduysa geçmiş olsun dediğim masanın üst kısmına vurduysa hacı o ayağın taaa orda ne işi vardır dediğğm durum
kendi küçük olan ama acısı büyük olan çarpışma.
bunu nasıl başarıyoruz bilmiyorum ama kocaman ayak dururken küçük parmak nasibini alıyor. o da küçük olmasının şımarıklığı ile sızım sızım sızlıyor. hani şöyle atıp kurtulsak desek ama atsan atılmıyor satsan satılmıyor modunda bir uzvumuz.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |