Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Adil olmaya teşvik sözüdür.
Dünyanın tüm adalet kurallarını baştan ayağı değiştiren ve olması gerekenin bu olduğunu herkesin gözüne sokan mottodur.
Eskilerde daha sık söylenir ve uygulanırdı. Şimdilerde ise alabilen, yiyebilen, giyebilen, gezebilen vs vs göstere göstere yapıyor..
Bir çoğumuz, kendim de dahil yapıyoruz...
gösteriş meraklısı olunmaması gerektiğini belirten söz.
bunu zamanında büyüklerimiz hep söylerdi ederdi. bizlerde ona göre davranırdık, en basitinden okula giderken beslenme çantamız da kokulu bir yiyecek olmazdı. o kokulu yiyeceği arkadaşımızın canı çeker diye. bu kadar hassas çocuklar ve büyüklerdir.
sonra ne mi oldu;
büyüdük, kirlendik, teknolojinin büyüsüne kapıldık, gösteriş meraklısı olduk.
olduk da olduk.
yediğimizi paylaştık,
aldığımızı paylaştık,
verdiğimizi paylaştık..
Türkiye'de piyasada yaşanan dengesizliklerin temelinde, sermayenin belirli sektörlerde yoğunlaşması ve maaşlı çalışan kesimin giderek daha fazla sıkışması yatıyor. Özellikle gayrimenkul ve inşaat sektörleri, sermaye sahipleri için en kârlı yatırım alanları haline geldiği için, piyasadaki para buralara akıyor. Bu da, paranın piyasada eşit şekilde dolaşmamasına ve ekonomik sınıflar arasındaki makasın açılmasına neden oluyor.
Şu anki tabloya bakarsak:
Maaşlı çalışanlar reel olarak fakirleşiyor. Alım güçleri azalıyor, kiralar ve temel ihtiyaç maliyetleri arttıkça köleleştiklerini hissediyorlar.
Sermaye sahipleri kısa vadede kazançlarını artırıyor, ancak bu sistem sürdürülemez olduğu için uzun vadede belirsizlik yaşıyorlar.
Piyasadaki para büyük ölçüde gayrimenkul ve rant üzerine yığıldığı için, üretim ekonomisi darbe alıyor ve reel sektör zayıflıyor.
Bunun sonucu olarak, ekonomideki dengesizlik daha da kronikleşiyor. Maaşlı çalışan kesim giderek "kira ödemek için çalışan" bir sınıfa dönüşüyor, çünkü gelirleri büyük ölçüde sermaye sahiplerine akıyor. Bu durum, yalnızca bireysel refahı değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik dinamizmini de zayıflatıyor.
Kapital sahipleri, şimdilik bu sistemden kazançlı gibi görünse de, piyasanın daralması ve halkın fakirleşmesi uzun vadede onlara da zarar verecek. Çünkü tüketici kitlesinin alım gücü düştükçe, piyasada dönmesi gereken para azalacak ve ekonomik büyüme tıkanacak. Sonunda, sistem tamamen zenginlerin lehine işliyormuş gibi görünse de, sürdürülemez bir noktaya ulaşacak.
Şu an olan şey, sadece bir sınıfın değil, tüm toplumun geleceğinin ipotek altına alınması.
Atatürk devrimini ve cumhuriyeti enfeksiyon olarak görmenin, kanser olarak görmenin cezasını ödemek zorundayız
az çok yarınları görebilecek dolgunlukta biri olduğumu düşünüyorum ve üzülerek belirtmem gerekiyor ki yarınlar hiç de iyi gelmiyor malesef
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |