Türkiye'nin memur portalı

Yırtılan pantolon kazak ya da her türlü kıyafet de yırtılan bölgeye bir kumaş parçasının dikilmesidir.

yenisini alamayacak durumda olan kişilerin başvurduğu bir yöntemdir. belki de gençliğimizin bilmediği bir konu bile olabilir. ancak televizyonlarda görmüşlerdir. mesela tam şuan da aklıma adile naşitin bir filmde eşinin pantolonuna yama yaparken ki sahne geldi.

son yıllarda bazı ceketler satılmaya başlandı. kollarında, dirsek kısımlarında yama yapılmış ceketler. normalde annesinin yenisini almak yerine yama yapalım dese kızıp bağıracak gençliğimiz, bu ceketleri almaktadır. eskiye dönüş kocaman bir gerçek oldu artık. eskiye dönüş arzusu hat safha da.

nermin bezmen'in yazmış olduğu bir romandır. televizyon dizisi olarak uyarlanmıştır, dizinin senaryosunu ece yörenç ve yapımcılığını hilal saral yapmıştır. dizinin reyting rekorları kırması beklenirken, beklentiler tahmin edildiği gibi olmamıştır. Dizi 21. bölüm sonunda sonlandırılıp yayından kaldırılmıştır.

Kırımlı Türk bir asker Kurt seyit eminof ve soylu bir rus ailenin kızı olan Şura'nın aşk hikayesini konu almıştır. Kurt seyit'i Kıvanç Tatlıtuğ ve Şura'yı ise Farah Zeynep Abdullah canlandırmıştır. dizi bitmeden Zeynep Abdullah diziden ayrılmıştır. yerini doldurması beklenen fahriye evcen diziye dahil olmuştur.

uzunca bir entry girdikten sonra daha önce aynı konu açılmış mı diye kontrol etmediğim aklıma gelmiş ve metni kopyaladığımı sanarak konu araştırması yaptıktan sonra bu konunun daha önce açılmadığını görünce

ctrl-v yapmamla başımdan aşağıya kaynar suların döküldüğü konu. Durum: kopyalayamamışım.

kanald de yayınlanan başrollerini mehmet ali alabora ve meltem cumbulun paylaştığı perşembe günleri 21.45 te yeni bölümün ve cumartesi günleri de o bölümün tekrarının yayınlandığı 25 yıllık ömrüm boyunca asla başka diziyi bu şekilde takip etmediğim, ilk aşkım mehmet ali alaboraya aşık olduğum çocukça hayaller kurduğum efsane dizi.

çetin tekindor gibi efsane isimler de yer almıştı, rahmetli osman yağmurdereli yapımcılığını üstlenmişti.

kardeşimin stajı için manisa'ya gittiğimiz de kesinlikle yememiz gerektiğini söyledikleri yemek.

kardeşim de ben de abarttıklarını düşünüp pekte acele etmedik yeme konusunda. ancak adını unuttuğum bir restorantta merkez de, bir parkın karşısın da ve köşe başında bir restoranttı, orada sipariş ettik ve yedik.

aman yarabbi lezzetten bitmesin diye dua ettiğim bir yemek. adana kebabındaki etin aynısı sadece daha ince ve küçük. yoğurtla servis ediliyor ve adını hatırlayamadığım bir baharatla. ekşi bir tadı oluyor. ekşi seven biri olarak buna da bayılmıştım.

canını dişine takarak eve doğru koşmaktır.

küçükken annem akşam ezanı okunmadan evde olacaksınız derdi. E akşam ezanı kaçta okunuyor ne bilelim. Hoca Allahuekber der demez koşa koşa eve giderdik.

ramazan da trafiğe takıldıysan topun atılmasına az kalmışsa evde de hazır da yemeğin yoksa vay haline koşa koşa eve gitmek farz olmuştur

mahalle de çocuklarla oynarken çok ses çıkar ve anne pencereden ismini resmen haykırır, sadece sen değil tüm mahalle duymuştur. misal gökçe eveeeeeeee çabbbbuk. koşa koşa eve gitmicen de napacan akşam terlik mi yicen.