Türkiye'nin memur portalı

bir pastanenin önünde gördüğüm ve ne alaka dediğim sebze.

kibarlıklarına hayran kaldığım ve sözlüğümüzün nadide koruyucuları şeklinde tanımlayabileceğim tatlı insanlardır.

çok defa dolgu yaptırmama rağmen başıma hiç gelmemiş ancak çevremden çokça duymuşumdur.

onlarda tekrar gidip yeniden yaptırmışlar.

insan sinirlenip ve parasına acıyıp tekrar aynı kişiye gider çünkü doktor hatasını kabul etmiş ücret almayacağını taahhüt eder.

ancak zannımca başka bir doktora gidilmesi taraftarıyım.

o dişçi koltuğundan ödü kopan biri olarak tekrar aynı adamın koltuğuna oturamazdım.

evli olduğunu düşündüğüm yazarın -hatta çoluklu çocuklu da olabilir- sabahtan akşama kadar sözlükte vakit geçiriyor olmasını anlatan başlık.

nasıl başardığını çok merak etmeme rağmen soramadığımdır. bir gün sorarmıyım bilmem sorarsam sizlerle paylaşır mıyım bilmem. ancak bildiğim tek şey gerçekten merak içindeyim.

güneşi ve sıcağı pek sevmeyen biri olarak her yaz mevsiminde düşünedurduğum konudur.

evden çıkmadan önce gölgelik yerler arayıp,

-tamam kaldırımın şu tarafından yürürüm, dediğim

ben dışarı çıktığımda güneşin tam da oraya dönmesiyle çılgına döndüğüm.

en sonunda pes edip, Allah'ım tamam dünya da yanmaya razıyım, cehenneminde yakma dediğimdir.