Türkiye'nin memur portalı

annemin geçen seneye kadar yarmalı lahana yemeği yaparken başına gelen durum, tencerenin başından aşağı beklese bile bir şekilde dibine tutuyordu yemek. sonrasında düzeldi durum sanırım onun demesine göre nazara gelmişti.

doğulu bir arkadaşımdan öğrendiğim, gerçekten çok şaşırdığım, benimle dalga geçtiğini düşündüğüm durumdur. dalga geçmediğini uzun uğraşları sonunda anlamıştım. çay istiyorum anlamına geliyormuş.

çaya ne derece tutkun olduğumuzu ispatlayan bir söylemdir. Allah kimseyi çaysız bırakmasın.

bir ingiliz geleneğidir ancak ülkemizde de yanına tatlı pasta eklemeleri yapılarak dedikodu saati olarak işlev görür.

saatin beş olmasına pekte gerek yoktur. genel de öğleden sonra yapılır. mahallenin kadınları bir araya gelir amaç aslında pasta çörek yemektir, nedense bir başkasının evinde yemek yemek çok daha caziptir. tabi ki dedikodular da eksik olmaz. hatta olmazsa olmazlardandır.

1950'li 60'lı yıllarda doğan büyüklerimden bilhassa babamdan öğrendiğim tatlı yiyecek.

Onların zamanında şimdi ki kadar çeşit yokmuş ve bisküvi arasına lokum koymak en sevdikleri yiyecekmiş.

babam bisküvi olarak pötibör kullanır ancak başka çeşit bisküviler de kullanılabilir zannımca. hala canı ister ve yediğinde gözlerinin dolduğu görürüz.

asla eskimeyecek ve modasının geçmeyeceği bir bisküvidir. normal ve çifte kavrulmuş olarak ikiye ayrılır. tercihim her zaman çifte kavrulmuşundan yana olmuştur.

Büyük paketlerde satılan sade de yenebilen çayın yanında enfes olabilen ve çeşitli pastalarda malzeme olarak da kullanılabilmektedir. Fiyatı da her dönemde her kesim için uygun olabilmiştir.