Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Tanrıkut Mete

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

150 entry 57 konu 221 puan
13.12.2024 12:52 son işlem tarihi takip etme takip et

islam'a göre kamu malına el uzatanların durumu

şiddetle karşı çıkılan durumdur.

karşı çıkanlar içinde kamu malına el uzatanların "kafir" olduğunu

savunanlar bile var. bunların konuya yaklaşımları şöyle:

"hz. peygamber devletin, milletin malından bir gömleklik kumaş çalan

ve hz. peygamberin yanında hayber günü şehit olan sahabesinin cenazesini kılmamış. şaşıranlara 'çünkü o şehit değildir. milletin malı olan kumaşı çaldığı için şu an cehennemin ortasında bulunuyor' demiştir."

ayette müslüman görünümlü kafirler (münafıklar) için:

"ve onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma, onun kabri başında

durma. çünkü onlar tanrı'yı ve elçisini tanımadılar ve yoldan çıkmış

olarak öldüler."

deniliyor.

kamu görevinde başkalarının hakkını gasp ederek hak etmediği

yerde-mevkide-makamda bulunanlar da kamu malına el uzatmış oluyorlar.

bunlar için de ayette şöyle deniliyor:

"tanrı size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder."

06.12.2024 15:34
  1. bankacılık uygulamalarında suç işleyen bankacı var mı sorusu

    konu ile ilgili olarak başka bir yurttaşın

    anlattıklarıdır:

    "bir kamu bankasındaki hesabım % 5 stopaj oranı

    (vergi kesintisi) ile bağlanmışken vade sonu olan

    15 ekim 2024 tarihinde % 7.5 olarak işlem gördü.

    karşı çıkmasaydım 20 bin lira parama çökmüş olacaklardı."

    sonuç: bu tür uygulamaların bu kadar rahat yapılabiliyor

    olması, daha önce bu konuda sayısız işlemin yapılmış

    olabileceğini de akla getiriyor.

     
  2. emekliler asgari ücretliler dar ve sabit gelirliler ve köleler

    günümüzde emeklilerin, asgari ücretlilerin, dar ve sabit

    gelirlilerin köle düzeninden bile kötü koşullarda yaşadıklarını

    ortaya koyan kıyaslamadır.

    nitekim ülkeyi yönetenler kamu malını saçıp savurarak,

    zevkû sefa içinde cenneti dünyada yaşarken halka ahirette

    cennet vadetmekte, fakirliğin nekadar kutsal olduğundan dem

    vurmakta sonra emeklilerin, asgari ücretlilerin, dar ve sabit

    gelirlilerin sadece ekmek-su, çay-simit tüketerek yaşamalarına

    seyirci kalmaktadırlar.

    eskiden kölelerin barınma, ısınma, beslenme, ulaşım, eğitim,

    evlilik... ile ilgili tüm masrafları köle sahipleri tarafından

    karşılanırdı.

    eski türk yaşamında efendiler, kölelere çoğun­lukla ana-baba

    gibi davranırlar, onların yetişmeleri için ellerinden geleni

    esirgemezlerdi.

    üstelik, kadın köleleri yaşlanmadan "âzâd" ederek

    kendilerine uygun bir kocaya verirlerdi.

    öte yandan iyilikse­ver vezirler ya da varlıklı kimseler, zeki ve uyanık kölelerini eğitme ve yetiştirme yoluna gitmişler;

    üstelik onların devlet katında önemli yerlere gelmelerine

    yardımcı olmuşlardır.

    sonuç: devleti her alanda çökertmiş, yönetilemez hale getirmiş,

    ülkeyi oradan oraya savurmuş, millî güvenlik sorunu haline gelmiş

    bir iktidarın bu ülkeye verebileceği hiçbir şey yoktur.

    hemen iktidardan uzaklaştırılmalıdır.

     
    (Bkz: hemen genel seçim)
  3. emekliler asgari ücretliler dar ve sabit gelirliler ve köleler

    kölelerle diğerlerini kıyaslayan başlıktır.

    kölelerin tüm masraflarını köle sahipleri üstlenirken

    bazı ülkelerde emekliler, asgari ücretliler, dar ve

    sabit gelirliler kendi masraflarını karşılamak zorunda

    kalıyorlar.

    anlaşılan o ki bazı ülkelerde köle hukuku bile yok.

    oysa ki;

    islamilik endeksi'ne göre, islam'a en uygun yaşayan ülkeler (2020):

    1. yeni zelanda 2. izlanda 3. hollanda 9. kanada 11. almanya

    15. ingiltere 16. japonya 23. fransa 26. a.b.d 29. italya

    41. yunanistan 42. israil 51. katar 57. ermenistan

    93. suudi a.,

    100. türkiye

    islamilik endeksi;

    ekonomi, hukuk ve yönetişim, insan

    hakları/siyasi haklar ve uluslararası ilişkiler olmak

    üzere dört ana daldan oluşuyormuş.

    ilk 40' ta tek bir "müslüman" ülke yok.

    "müslüman" ülkeler "islamilik endeksi" nde değil

    "kafirlik endeksi" nde yer alıyorlar!.

    yani, şu mu demek isteniyor?:

    "müslüman" ülkeler, müslüman görünümlü-münafıklar ya da

    "kafir" ler tarafından yönetiliyorlar.

     
    (Bkz: itibarda tasarruf olmaz)
  4. islam'a göre kamu malına el uzatanların durumu

    kâfirlik olarak nitelendirilen durumdur:

    âyette

    "çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridirler.

    şeytan ise, rabbine karşı çok nankördür."

    deniliyor.

    bu saçıp savurma kamu malı ise vayyy!! o kâfirlerin haline.

     
    (Bkz: mülakat)(Bkz: kamu)(Bkz: kafir)(Bkz: israf)(Bkz: kamu malı)(Bkz: israf çılgınlığı)(Bkz: mülakatta liyakat olup olmayacağı sorunu)(Bkz: islamcı arapçı kafir olur mu sorusu)
  5. islam'a göre kamu malına el uzatanların durumu

    şiddetle karşı çıkılan durumdur.

    karşı çıkanlar içinde kamu malına el uzatanların "kafir" olduğunu

    savunanlar bile var. bunların konuya yaklaşımları şöyle:

    "hz. peygamber devletin, milletin malından bir gömleklik kumaş çalan

    ve hz. peygamberin yanında hayber günü şehit olan sahabesinin cenazesini kılmamış. şaşıranlara 'çünkü o şehit değildir. milletin malı olan kumaşı çaldığı için şu an cehennemin ortasında bulunuyor' demiştir."

    ayette müslüman görünümlü kafirler (münafıklar) için:

    "ve onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma, onun kabri başında

    durma. çünkü onlar tanrı'yı ve elçisini tanımadılar ve yoldan çıkmış

    olarak öldüler."

    deniliyor.

    kamu görevinde başkalarının hakkını gasp ederek hak etmediği

    yerde-mevkide-makamda bulunanlar da kamu malına el uzatmış oluyorlar.

    bunlar için de ayette şöyle deniliyor:

    "tanrı size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder."