Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sorunluadam

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

22 entry 10 konu hiç puanı yok
28.12.2016 23:46 son işlem tarihi takip etme takip et

yaser arafat

Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) lideri ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin ilk başkanıdır. Arafat, Filistin'in özerkliği için durmaksızın Beni İsraillilere karşı mücadele etti. Hayatının çoğunu 1958 ile 1960 yılları arasında kurduğu siyasi el-Fetih örgütünün liderliğini yaparak geçirdi. Önceleri Beni İsrail'in varlığına karşı olmasına rağmen sonradan, 1988 yılında, BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı kararını kabul ederek bu görüşünü değiştirmiştir.Arafat, 1960'ların sonu ile 1970'lerin başında, el-Fetih bir iç savaş sırasında Ürdün ile açıkça karşı karşıya kaldığında olduğu gibi sürekli anlaşmazlıkların ortasında kaldı. Ürdün'den dışarı zorla çıkarılan ve Lübnan'a yerleşen Arafat ve el-Fetih, ülkenin işgal edildiği 1978 ve 1982 yıllarında Beni İsrail'in hedefi oldu. Siyasi görüşleri ne olursa olsun Filistinlilerin çoğunluğu Arafat'ı bir özgürlük savaşçısı ve şehit olarak tanımlarken, Beni İsraillilerin çoğu, örgütünün sivillere karşı giriştiğini savunduğu birçok eylem nedeniyle terörist olarak görmektedir. Hayatının son dönemlerinde Arafat, FKÖ ile Beni İsrail arasında on yıllardır süren anlaşmazlığı sona erdirmek için Beni İsrail hükümeti ile bir dizi müzakereye girişti. Bunların arasında 1991 Madrid Konferansı, 1993 Oslo İlkeler Anlaşması ve 2000 Camp David Zirvesi bulunur. İslamcılar ve FKÖ'nün bazı sol kanat mensupları yozlaştığını ve Beni İsrail hükümetine çok fazla taviz verdiğini söyleyerek kınamış ve muhalif olmuşlardı. 1994 yılında Arafat, Oslo'da yapılan müzakerelerden ötürü İzak Rabin ve Şimon Peres ile birlikte Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Bu esnada Hamas ve diğer militan örgütlerin gücünü eline geçirerek el-Fetih ve Arafat'ın talep ettiği otoriteyi sarstı. Son olarak Arafat 11 Kasım 2004'te 75 yaşında ölmüştür.

28.12.2016 23:29
  1. menahem begin

    1913'de Rusya'da doğdu.1935'de Varşova Üniversitesi'nde Hukuk öğrenimi gördü.1930'larda Siyonist hareket içinde etkinlik gösterdi.Ürdün ırmağının iki yakasını da içine alan bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan Betar gençlik hareketinin Polonya'daki önderi oldu. Almanların 1939 yılında Varşova'ya girmesi üzerine Wilno'ya kaçtı. Annesi, babası ve erkek kardeşi toplama kamplarında öldü. 1940'da Sovyet yöneticiler tarafından Sibirya'ya sürgüne gönderildi. 1941 yılında serbest bırakıldı. Sürgündeki (Yahudi) Polonya ordusuna katıldı ve bu orduyla beraber 1942'de Filistin'e gitti. Terörist bir örgüt olan Irgun'a katıldı ve 1943'ten 1948'e kadar bu grubun komutanlığını yaptı. Irgun Beni İsrail'in kurulmasından sonra Herut partisine dönüştü ve başkanlığına Begin getirildi. Parti ise ana muhalefet konumuna yükseldi. Begin 1970'te Likud koalisyonunun başkanı oldu.Likud partisi 1977'de seçimleri kazandı ve Likud partisi 21 Haziran'da hükümeti kurdu. Begin'in belki de en çok, Beni İsrail'in 1967 savaşında işgal ettiği toprakları geri vermemesi konusundaki uzlaşmaz tavrı ile tanındığı söylenebilir. Partisi 1980 seçimlerinde yeterli çoğunluğu sağlayamadı ama Begin bir koalisyon hükümeti kurmayı başardı ve 1983'te de başbakanlık görevinden ayrıldı.

     
  2. theodor herzl

    Babası milyonerken 1873 krizinde her şeyini kaybetti.Geleneksel ortaöğretimden sonra Viyana Üniversitesi'nde hukuk fakültesine girdi.1884'de Roma hukukundan doktorasını tamamladı.Bir süre avukatlık yapsa da hukukun kendisini tatmin etmediğini görerek edebiyat ve güzel sanatlara yöneldi.Bir petrol milyonerinin kızı olan Julie Naschaeule ile evlenince karısının zengin çeyizi sayesinde vaktini keyif ve edebiyatla geçirmeye imkan buldu.Kısa öyküler ve piyesler yazdı.1891 tarihinde Avrupa'nın en tanınmış günlük gazetesş olan Neue Freie Presse'nin Paris temsilciliğine atandı. Ailesi dindar olsa da kendisi dindar bir Yahudi değildir.İbranice bilmez.Hatta seküler fikirlere sahiptir.Zaten o bir inanç ocağı değil, bir Yahudi devleti kurmayı amaçlamaktadır. Garaudy onu şöyle tanımlar : '' Siyasi siyonizm'in babası olan Herzl'in kendisi dinsizdi.Tanrıya inanmazdı.Dini kitaplara sadece kendi güç politikasını destekledikleri ölçüde yakınlık gösteriyordu.'' Herzl Filistin'de bir Yahudi devleti kurma fikrini projelendirmiştir, bu açıdan Beni İsrail devletinin kurucusu kabul edilir.Herzl fikirlerini 1895 yılında yayınladığı ''Der Judenstaat'' isimli eserinde geniş bir şekilde anlatır.Kitabında çizdiği plana göre iki cemiyetin kurulması öngörülüyordu. Yahudi cemiyeti adını alacak birinci siyasi örgütün amacı Avrupa hükümetleri ile temasa geçip Siyonistlere Filistin'de devlet kurma hakkının tanınabilmesi için diplomatik alanda mücadele vermekti.Batı ülkeleri bu alanda ikna oluncaya kadar Yahudi Cemiyeti, Musevilik alemi adına bir hükümet gibi yürütme yetkisini kullanacaktı.Herzl'in düşlediği ikinci kurum ise Musevilerin Filistin'e göçlerini sağlamak için kurulacak bir ticari şirketti.Kitabın ilk özetleri 17 Ocak 1896 tarihinde Londra'daki The Jewish Chronicle gazetesinde yayınlandı.Kitap 86 Sahife idi.Herzl, Yahudi halkının vatanı olabilecek bir toprağın kendilerine verilmesini teklif ediyordu.Yeri önemli değildi.Önemli olan Yahudi kamuoyunun onayıydı.

     
  3. bu ülkenin atatürk'ü recep tayyip erdoğan'dır

    en fazla oy aldıkları il'de atatürk'e karşı olan saygısızlığın kol gezdiği gerçeğini değiştirmemektedir.

     
  4. sözlükte verilen beğeninin geri alınamaması sorunsalı

    giden gitmiştir sözünün icraate dönüşmesidir.

     
  5. birden fazla internet sayfasının açık olması

    birden fazla işle meşgul olduğunuzu gösterir.