1 2 3 4 5 6 7 8

Kubil ay

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

46 entry 9 konu hiç puanı yok
07.11.2023 08:50 son işlem tarihi takip etme takip et

kürşat ve kırk çerisi

Çin Esaretinde Geçen 10 Yıl

Doğu Göktürk Kağanlığı, Çuluk Kağan'ın dönemine gelene kadar Çinlilerden yeterince etkilenmiş, adeta Çinlilerin birer sömürgesi haline gelmişti. Öyle ki hükümdarlar Çinli prenseslerle evlenmiş, Çinli prensesler de yanlarında birçok casus getirmişlerdi. Çuluk Kağan Çin'in bu hain planlarının farkındaydı ve bu nedenle Çin ile ilişkilerine sınırlar koymuştu. Uygulanan politika sonucunda devlet, önceki dönemlere oranla en parlak zamanını yaşıyordu. Bu durumdan hoşnut olmayan Çin, Doğu Göktürk Kağanlığında iç karışıklıklar çıkartmaya çalışmıştı. İç karışıklıklarla birlikte artan entrika ve komplolar Kürşat'ın babası Çulluk Kağan'ın Çinli üvey annesi tarafından zehirlenerek öldürülmesine neden olmuştu.

Çulluk Kağan'ın ölümünden sonra kardeşi Kara Kağan hükümdar olmuştu. Abisinin çizdiği yoldan ilerlemeye çalışan Kara Kağan Çinlilerle savaşlar yaparak asimile olmayı reddetmişti. 629 senesinde Çinlilerde yapılan bir savaşta Kara Kağan mağlup oldu. Kara Kağan 100.000 Türkle beraber Çinlilere esir düştü. Esir düşen Türkler Çinliler tarafından kendilerine tahsis edilen görevleri yapmaya mecbur bırakıldılar. Türkleri asimile etmek için ellerinden gelen her şeyi yapan Çinliler, Göktürk soylularını imparatorluk ordusunda maaşlı subay olarak görevlendirdiler. Kürşad da bu subayların arasındaydı.

Kurtuluş Planları

Esir hayatını asla kabullenmeyen Kürşad, yıllarca özgürlüğe kavuşacakları günü beklemişti. Esaret zincirini kırmak için güç toplayan Kürşad esaretin 10. yılında planlarını uygulamaya koymuştu. İmparator Tai Tsung'un bazı günler tebdili kıyafetle, yanında koruması olmadan gezdiğini öğrenen Kürşad imparatoru kaçırmayı düşünmüştü. Böylece imparatoru Ötüken'e götürecekler ve karşılığından Çinlilerden Türk esirlerin özgür bırakılmasını isteyeceklerdi. Kürşad planını açıklamak için 40 kişilik ihtilal grubu oluşturmuştu. Planı uygulamayı kabul eden bu gruba ayaklanmanın başarılı olması durumunda kendisinin kağan olmayacağını söylemişti. Çünkü bu planı kendi çıkarları için yaptığını düşünmelerini istemiyordu.

Yağmur Kokan Gece

O gece bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağıyordu. Bu nedenle İmparator Tai Tsung sarayın dışına çıkmamıştı. Kürşat ve 40 çerisi yaptıkları planların duyulmasından korktukları için bir an önce harekete geçmeleri gerektiğini düşünmüşlerdi. Hemen harekete koyularak Çin sarayına baskına gitmişlerdi. Yüzlerce Çinli askerle kahramanca savaşan yiğitlerimiz kayıplar vererek 10 kişiye düşmüştü. Bu nedenle saraydan uzaklaşarak Ötüken'e doğru at sürmeye başlayan Kürşad ve çerileri Vey Nehri'ne ulaşmışlardı. Yağan yağmurdan dolayı Vey Nehri üzerindeki köprüler sular altında kalmıştı. Karşıya geçemeyeceklerini gören Kürşad, çerilerine geri dönerek savaşmaya devam edeceklerini söylemişti. Binlerce askerle tekrar çarpışmaya girişen yiğitlerimiz birer birer şehit olmuşlardı.

Kürşad ölmüş, fakat attan düşmemişti. ölmüş, fakat yenilmemişti...

Kutlu Gün

Kürşad ve 40 çerisinin yaptığı ayaklanma, İmparator Tai Tsung'u dehşete düşürmüştü. Bu ayaklanmanın devamının geleceğinden korkan imparator esir Türkleri serbest bırakarak yurtlarına geri göndermişti. Evet, belki Kürşat ölmüştü ama uğrunda can verdiği davasının başarıya ulaşmasını sağlamıştı. Türk'ün adını tarihi belgelere cesur, kahraman, yiğit kelimeleriyle birlikte yazdırmıştı. Onlar; bu milleti hiçbir milletin asla esaret altına alamayacağını göstermiş, özgürlükleri için ölüme koşmaktan korkmayacaklarını kanıtlamışlardı. Bir milletin dirilişi olmuşlardı. Bu topraklar Kürşat ve 40 çerisinin akan kanlarıyla nice yiğitler yetiştirdi bağrında. Daha nicelerinin geleceğine hiç kuşkumuz yok. Allah yeter ki bize böyle kötü günler göstermesin.

?Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir. Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir; Kahramanlık, saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından Koşar adım gitmeli onların arkasından. Kahramanlık, içerek acı ölüm tasından İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

02.07.2021 11:35
  1. Kartallar ve leyleklerin kanlı savaşı

    Kim kazanacaktı bu savaşı.

    Kartallar güçlüydü ama leylekler sayıca üstündü.

    Üstelik daha organize idiler. Genç leylekler kartalları yoruyor, tecrübeli yaşlılar ise yorulan kartala öldürücü gagayı vuruyordu. Ayrıca insanların yardımı nedeniyle leylekler yerleşim birimlerine yakın bölgelerde savaşıyordu. leylekler kafa yorup harita üzerinden strateji üretiyorlardı. Mesela Kartalların, savaşı ormanlık ve dağlık alanlara çekmesine izin vermiyorlardı. Her yerden ölü ve yaralı haberleri geliyordu. Sayıları yüzlerle ifade ediliyordu. Neyse ki günler sonra savaş bitti

     
  2. Kartallar ve leyleklerin kanlı savaşı

    Artık bir tarafta kartallar diğer tarafta leyler.

    Aydın'da Menderes deltasında inanılmaz bir savaş başladı. Havada amansız bir mücadele vardı. Bir tarafta leylekler, diğer tarafta kartallar. İnsanlar yani biz halk elimizde çekirdek başı yukarıda bu savaşı izliyordu. Kartallar güçlü pençeleriyle, leylekler de uzun gagalarıyla savaşıyordu. İnsanların gönlü leyleklerden yanaydı. Mazlumlardan yanaydı, leyleklerin pençeleri mi vardı. Hayır Allah'ım sen leyleklere güç ver kuvvet ver de onlara bir şey olmasın.

    Köylüler yaralanıp yere inen leylekleri tedavi etmeye çalışıyorlardı. Yaşlılar nineler, ablalar, teyzeler, amcalar hep birlikte yaralı leyleklerin başında dua ediyordu. Hatta Kızılay'ı göreve çağıranlar bile oluyordu. Kimileri ağaçlara tırmanıyor, yuvalardaki yavru leyleklere yiyecek ulaştırıyordu.

    Ama günler geçiyor, savaş sürüyordu. İki taraf da kayıplar veriyordu. Daha da ilginci hem leyleklere, hem de kartallara ülkenin değişik yerlerinden sürüler halinde takviye geliyordu. Bu savaşı kim kazanacaktı?

    Tanım: Ülkenin genelkurmay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın bu savaşa müdahale etmesini bile isteyenlerin savaştır.

     
  3. Kartallar ve leyleklerin kanlı savaşı

    savaşın galibinin kim olduğunu merak ettiğim başlık.

    efendim olaya devam ediyorum

    Dedim ya leylekler organize olmaya başladılar. Türkiye'nin 4 bir yanından leylekler gelmeye devam etti. Teşkilata bi bakın. neyse, ee peki Kartallar boş durur mu? aynı şekilde kartallar da toplanıyordu. biz insanlar çevrelerinde leylek ve kartal sayısının olağanüstü arttığının farkındaydık. Ne oluyor laan demişler. Yüzlerce Kartal Yüzlerce leylek. Yani gökyüzünde bir hareketlenme vardı. Bir şeyler oluyordu. Bu kuşlar neden toplanıyordu? Bu neyin habercisiydi? Leyleklerin ve kartalların toplanması iki ay sürdü. Devam ediyorum.+

     
  4. Kartallar ve leyleklerin kanlı savaşı

    garip olay silsilesidir.+

    olay şöyle, Uludağ zirvelerinden inen 6 kartal, Bursa Orhangazi'de bir leylek yuvasına saldırıyor. Anne, baba 4 yavruyu öldürüyor.

    Aradan birkaç gün geçiyor. Yine bir grup kartal (aynı kartal mıdır bilinmez) yine Orhangazi'de başka bir leylek yuvasına saldırıyor. Ancak bu kez yuva boşmuş. Leyler nasıl haberleşmişlerse artık o yuvanın yavruları güvenli bir yere gizlemiş. Olay hep böyle devam etmiş. Yani kartallar gruplar halinde leylek yuvalarına saldırıyordu. Birkaç gün sonra ülkenin dört yanından Bursa, Aydın ve Trakya'ya yüzlerce leylek akın etmiş.

     
  5. Kartallar ve leyleklerin kanlı savaşı

    1934 yılında Aydın, Bursa ve Trakya bölgesini kapsayan bir bölgede 6 kartalın bir leylek yuvasına saldırması ile başlayan savaştır.

     

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri veya çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Tamam