Türkiye'nin memur portalı

sosyal medyadaki paylaşımı nedeniyle tartışmalara sebep olan ve belli bir kesimin hedefi haline gelen milli voleybolcu ebrar karakurt'a cumhurbaşkanı erdoğan tarafından "kültür, sanat, spor gibi hepimizi birleştirmesi gereken alanları bozgunculuk aracı haline getirmeye çalışanları görüyoruz.

hiç kimse kusura bakmasın bu ülkeyi bir grup azınlığın görenlerin devri kapanmıştır. tüm bireylerin yaşama, kendini ifade etme ve oy tercihlerine saygı göstermek zorundayız." sözleriyle sahip çıkılması olayı.

milli voleybolcu ebrar karakurt'un milli takımımızın yarı finaldeki italya maçını kazandıktan sonra sosyal medyada paylaştığı ve akabinde muhafazakar kesimin fazlaca tepkisini çekip milli takımdan bile atılmasını istemelerine sebep olan yazı.

çokça tartışma döndü sonrasında haliyle.

bir durum/konu üzerinde gerekli olmayan, dinlemeye bile değer olmayan sözler söylenmesi eylemi.

başlık daha çok akılda kalsın, daha nasıl iğrenç şerefiz evlatlarının varlığı görünsün diye böyle açmak istedim.

11 yaşındaki kıza tecavüz edildiği delillerle belgelenen 3 aşağılık yaratığın 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılması olayı. gazetenin iddiasına göre zanlıların avukatı ise akp il başkanı.

can kız, canım yavrucak ise intihar ederek yaşamına son veriyor.

neresinden tutsak, nereye kime sövsem bilemedim.

bu kadar aşağılık olmak zorunda mı insanoğlu.

isveçin başkenti olan şehir.

adacıklardan oluşan ve bu adacıkların hepsinin köprü ile birbirine bağlandığı şehir. Ama birbirinden çok ta uzak değil bu adacıklar.

TL ye çevirdiğimizde euroda olduğu gibi isveç kronunda da pahalılığı görebiliyoruz ama abartıldığı kadar da pahalı gelmedi.

en basitinden aldığım tişört 99 SEK ti. isveç kronu o dönem 2,65 lerde falandı. yaklaşık 265 liraya çok ta güzel bir tişört almış oldum. Zaten burada da aşağı yukarı aynı fiyatlar var. Yiyecek konusunda ikeada çok ucuz v doyurucu menüler var. mc donaldstaki tavuk menüleri de en büyüğü 95 SEK ti. tabi buraya nazaran pahalı. ama dörek kebapçısı da var. isveç köftesi de var, balıkçısı da var sushicisi de var. her keseye göre yemek seçeneği mevcut.

temmuz ayında gece 11.30 gibi havanın iyice karanlık olduğu ve gece 3.30 gibi de tekrar aydınlanmaya başlayan şehir. kalabalık,hareketli, gece hayatı oldukça fazla.

neredeyse tüm dükkanlar saat 18,00 gibi kapatıyor. akşam 7 den sonra sokakta insan bulmak çok zor. çünkü işten çıkanlar pub,restoran,barları hınca hınç doldurmuş oluyor.

Djurgarden, gamla stan, monteliusvagen muhakkak görülmesi gereken yerler. östermalmde saluhall yemek pazarı gibi bir şey var ama bize hitap eden pek bişey bulamadık açıkçası. çok fazla müzesi, gezilecek alanı var. ama ana hatlarını ve en güzel noktalarını keşfetmek için bence 3 gün yeterli olacaktır.