Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

daghan43

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

87 entry 38 konu hiç puanı yok
13.12.2017 00:02 son işlem tarihi takip etme takip et

benim vatanım cebimdir

eski mutasavvıf ve mütefekkir yazarlardan semiha ayverdi'nin bir sözü. " bu ülke ne çektiyse, benim vatanım cebimdir" diyen zihniyetten çekti.

ne zaman birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları, para, şan, şöhret, makam duygularından önce gelir. O zaman millet oluruz.

06.01.2016 09:11
  1. Asgari ücretin 1300 tl olması

    İmkansız değildir. Ama çok zordur.

    Şu anda bir asgari ücretlinin maaşı: 1000.50 TL

    Sigorta pirimi de: 436.00 TL

    yemek ve servis ücreti değişmekle birlikte ortalama 250 TL desen toplam 1700 TL. Eğer maaş artarsa bu maliyet 2000 TL'nin üzerine çıkar. Bir çok küçük ölçekli firma bu maliyeti karşılayamaz ve kilidi vurur.

    ha nolur? Suriyelileri çalıştırısın, vergiyi artırır işverene sigorta prim desteği verirsin, bir yerlerden para bulur, iş başı eğitim programı gibi sgk projeleri yaparsın. o zaman 1300 Tl yaparsın maaşı. Yine de bu kolay uygulanabilir bir durum değildir.

     
  2. beyaz zambaklar ülkesinde

    Kur'an-ı Kerim'den sonra dünyada en çok okunan kitap.

     
  3. zehran alluş

    Suriye'deki en büyük muhalif gruplardan birinin lideri. rus hava saldırısında hayatını kaybetmiş, "islam ordusu" adı altındaki grubun komutanı.

     
  4. işte benim stilim all star

    adında 3 tane ingilizce sözcük bulunan yarışma programı. Türkçe bu kadar mı yavan bir dil? Ya da siz bu kadar mı yabancı hayranısınız arkadaş? yabancı sözcükler kullanınca karizmatik olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?

     
    (Bkz: karamanoğlu mehmet bey)(Bkz: bye bye türkçe)
  5. karamanoğlu mehmet bey

    Selçuklu hükümdarlığı zamanında beylik yapmış "şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahı her yerde türk dilinden özge söz söylemeye." fermanını yayınlayan ecdadımız."

    Ayrıca adına üniversite açılmış şahsiyettir.

    Kendisi için yusuf Yanç şöyle bir şiir yazmış.

    karaman oğlu mehmet bey'i arıyorum.

    göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?

    bir ferman yayımlamıştı;

    bu günden sonra divanda, dergahta, bergahta, mecliste, meydanda,

    türkçe'den başka dil konuşulmaya diye,

    hatırlayanınız var mı?

    dolanın yurdun dört bir yanını,

    çarşıyı, pazarı,köyü,şehri

    fermana uyanınız var mı?

    nutkum tutuldu, şaşırdım,merak ettim,

    dolandığınız yerlerdeki türkçe olmayan isimlere,

    gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?

    tanıtımın demo, sunucunun spiker,

    gösteri adamının showman, radyo sunucusunun discjokey,

    hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı?

    dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,

    mağazanın süper, hiper, gros market

    ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?

    ilan tahtasının billboard, sayı tabelasının skorboard,

    bilgi akışının brifing, bildirgenin deklarasyon,

    merakın, uğraşın hobby olduguna güleniniz var mı?

    bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,

    beldelerin girişinde welcome,

    çıkışında good-bye okuyanınız var mı?

    korumanın, muhafızın body-guard,

    sanat ve meslek pirlerinin duayen,

    itibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?

    seki'nin, alanın platform, merkezin center,

    büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,

    özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?

    iş hanımızı plaza, bedestenimizi galleria,

    sergi yerlerimizi center room, show room,

    büyük şehirlerimizi , mega kent diye gezeniniz var mı?

    yol üstü lokantamızın fast-food,

    yemek çeşitlerimizin mönü olduğu yerlerde,

    hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?

    iki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,

    köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,

    bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?

    sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,

    vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,

    desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa sponsorluk diyeniniz var mı?

    mesireyi, kır gezintisini picnic,

    bilgisayarı computer, hava yastığını air-bag,

    pekalayı, olur'u okey diye söyleyeniniz var mı?

    çarpıcı, önemli haberler flash haber,

    yaşa, varol sevinçleri oley oley

    yıldızları star diye seyredeniniz var mı?

    vırvırık dağının tepesindeki köyde,

    cafe-show levhasının altında,

    acının da acısı, neskaaaave içeniniz var mı?

    toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken,

    dilimizin çalındığını, talan edildiğini,

    özün, el diline özendiğine içi yananınız var mı?

    masallarımızı, tekerlemelerimizi,

    şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik.

    türkçe'miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?

    karaman oğlu mehmet bey'i arıyorum,

    göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?

    bir ferman yayınlamıştı...

    hayal meyal hatırlayıp da sahip çıkanınız var mı?