Yıllar önce, henüz ortaokul yıllarımda yaz mevsimi köydeyiz. Evde bir komşu kadın, annem ve ben varız. Çingenelerin bohçalarıyla bir şeyler satmak için dolaştığı bir dönem, kapı çalındı. Komşumuz; çocuk baksın kapıya, evde babam uyuyor desin diye beni yolladı. Kapıyı açtığımda omzunda heybeli orta yaş bir adamla karşılaştım. Dilenciydi. Komşunun dediği cümleyi aynen söyledim. Dilenci beni dinledi, sakin sakin "kalksın da ikindi namazını kılsın" dedi ve gitti. Bunca yıl geldi gecti, ne zaman bir dilenci görsem hâlâ o ândan kalan bir pişmanlık çöker yüreğime.