Türkiye'nin memur portalı

futbolculuğunun yanında kesinlikle süper bir profesyoneldir ve inanılmaz centilmen bir oyuncudur. antrenmanların dışında sürekli spor salonunda çalıştığını artık insta paylaşımlarından dolayı hepimiz biliyoruz. ayrıca boş olduğu zamanlarda altyapı oyuncuları ile zaman geçirmesi, 9-11 yaş aralığındaki futbolcular ile futbol kuralları çalışması yapması hiç alışkın olmadığımız şeyler.

gol sevinci yaşarken herkesin dikkatini çeken o kalçası ise tamamen squat ve deadlift harikasıdır ki toplara bu kadar sert vurabilmesinin sebebi de yine bu çalışmalardır.

bunların tamamını alt alta koyunca iyi ki böyle oyuncular Türkiye'ye geliyor da yabancı kalitesi sayesinde güzel futbol seyrediyoruz diyoruz. her takımın bu tip futbolcular transfer edip ülke futboluna kalite getirmesi şart.

tanım: son maçta neden o bildik gol sevincini yaşamadığını merak ettiğim futbolcudur.

Ankaragücü-Gençlerbirliği serüveni ile kendisini tanıdığım ve sonrasında milli takımlar ve Fenerbahçe macerasıyla kendisini takip ettiğimiz teknik direktör.

her ne kadar bana göre ciddi bir antrenör olmasa da koşan basan ve oynamayı seven takımlar oluşturduğu için hafif bir sempatimin olduğu bir çalıştırıcıdır kendisi ve Trabzonspor'un kendisi için iyi bir kulüp olduğunu burada istediği gibi bir ortamı yakalarsa başarılı olacağını düşünmüştüm. fakat geçen yılın ikinci yarısından beri çözemediği defans sorunu kendisinin ipini çekmiştir.

orta sahası ve forvet hattı iyi olsa da(burak, rodelega, sosa, kucka, onazi, abdulkadir ve Yusuf yazıcı) bir takımın takım olabilmesi için en büyük etken kaleci ve defansıdır ki maalesef Trabzonspor bu sene maç başı neredeyse ortalama 3 gol yiyen bir takım haline geldi.

bu sebeplarden dolayı zaten ersun yanal artık istese de Trabzonspor'da kalamaz. 1 yılda defans sorununu çözemeyen hocayı kimse takımın başında tutmaz. ersun Yanal'ın bundan sonraki durağı ise sanki Konyaspor, Kasımpaşa ve ya alanyaspor 3lüsünden biri olur gibi geliyor.

ersun Yanal'ın yerine gazetelere göre muharrem usta fatih Terim'i istiyormuş. fakat kamuoyu baskısından dolayı çekimser duruyormuş. peki, fatih terim Trabzonspor'a gelir mi? gelirse o uyum sağlanır mı? bence zor.

tudor'un 3lü defans oynama hevesinin sahaya yansıdığı maçtır. öyle ki bu yüzden Galatasaray ilk yarıda o iç açı ve alışılagelen futbolundan uzak bir oyun sergiledi.

fernando'nun sürekli 3lü defansın ortasına gelerek top alması ve bunu ikinci bölgeye aktarması (bu yüzden burada sorun oldu çünkü fernado'nun eksikliği ortasahadaki direnci azalttı), ndiaye ve belhanda'nın formsuz ve milli takımlar dönüşünde yorgun olması Galatasaray'ın ilk yarıdaki etkinliğini azaltsa da rodrigez-selçuk değişikliği ile orta saha üstünlüğünü tekrar eline almasını bildi. bu dakikadan sonra zaten kontra atak ile gol atmaktan başka oyun planı olmayan Konyaspor daha da geriye yaslandı. böyle savunmayı ya yan toplarla ya da dikine atılana ara pasları ile açabilirsiniz nitekim Selçuk'un pası ile ilk gol ve bireysel yeteneği ile ikinci gol gomis'ten geldi.

kötü oyunda olsa şampiyonluk yolunda ve Fenerbahçe derbisi öncesi önemli olan 3 puanı almaktı ve Galatasaray'da cumartesi gecesi bunu başardı.

sol framede şu an için üstten ilk 15 başlığın 7sinin basketbol 5inin futbol ile ilgili olması durumudur. acaba diyorum başka konularda mı açsak?

denildiği gibi konusu para aklama olan güzel dizi. ilk izlenimde breaking bad'i andırmadı desem yalan olur. özellikle de wendy bryde ile skyler White benzerliği ile uyuşturucu mafyasının olması, burdan gelen paranın aklanması, peşlerinde olan bir polis bu kanıyı güçlendiriyor olsa da breaking bad kalitesine ulaşmasına baya bir mesafe var. ama bir dizinin breaking bad'e benzetilmesi bile o dizi için iyi bir şey kanısındayım.