Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
"Dinle oğlum, tanrı'yı yedi kat gökler ve yedi kat yerler almaz; ama insanın kalbi alır, onun için aklını başına topla aleksi, hiçbir zaman insanın yüreğini yaralama."
bazı kitaplar vardır, etkisi bir ömür boyu sürer. okuduğunuzda kitabın, bütün cümlelerinin altını çizersiniz. işte zorba da yunan filozof nikos kazancakis'in yazdığı bu eserden bir tanesidir.
özgürlük kokuyor. yaşamın anlamını arayan ya da yitirmiş bilge bir adam, bu anlamı bir adamda görür, bulur. aleksi zorba!
her satırında derin manalar vardır. anlatılar her şeyde bir ab-ı hayat. ülke ülke, şehir şehir, ırk ırk, güzel güzel, çirkin çirkin dolaşan bir insanın anlamlı serüveni.
yıllar önce okumama rağmen her dizesi aklımda olan bir destan gibi. uzun süre efsunundan kurtulamadım.
bir adam yaşamış ve yaşamının her anını dolu dolu geçirmiş. yapmak isteyeceği şey için fiziksel olarak kendine zarar vermekten dahi çekinmeyen bir deli.
esas patron o, benliğinin patronu. benliği aşan bir patron.
herkesin okuması gereken bir eser. herkes birçok şey bulacaktır kendinden, hayattan ve anlamdan.
"dünyayı bugüne getiren nedir, bilir misin? yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. sonuna kadar gir be insan..."
not: nikos kazancakis'in zorbası, bizim zorbamız.
tam adıyla aleksi zorba.
görmüş geçirmiş derler ya hani, tam da o işte zorba.
savaş mı görmemiş, açlık mı çekmemiş, adam mı öldürmemiş, çapkınlık mı yapmamış (bu sayılmaz gerçi, adam hep çapkın zaten -tebessüm-) aşık olup kahretmemiş mi hepsi ama hepsini yaşamış.
tecrübe denen, o imbikten süzülüp de damla damla akan o birikim bu adamda işte.
o bir yarı tanrı aslında. gerçek mi, kurgu mu, olabilir mi olamaz mı... hepsi aslında zorba.
bubulina'sı için şarkı söyler, yeri gelir yalan söyler.
santur çalar sırf keyf için, bir bakarsın kumsalda dsans eder, ama ne dans...
kadınseverdir o. kadına aşıktır. her kadın özeldir onun için. sayıyı hak edendir. zaten o yüzden değil midir, yaşı başlı kadınlara bile iltifat etmekten geri durmaması? o yüzden kadınların sevgilisi değil midir?
yol yordam bilmez "patron"una akıl verirken, bir hayatın şifresini de verir aslında...
hayatı bu kadar seven biri zor bulunur. parmaklarını pencere pervazına geçirecek kadar hele...
not: nikos kazancakis'in zorbası, bizim zorbamız.
geçen hafta içinde bitirdiğim ve bitirdiğim için üzüldüğüm, okuduğum kitaplar içerisinde hemen kendine zirvede yer bulan muazzam eser.
alexey zorbas. ya da bize göre zorba.
gençken köy yakan, tecavüz eden, insanları ırkından dolayı öldüren bir ahmak. ve yaşlandıkça tamamının salakça olduğunu kabul edip, insanlara ırk olarak değil iyi ve kötü olarak bakan ermiş. hatta iyi ve kötü olarak da bakmadığını artık, insan olarak baktığını belirten ermiş.
tabi, kadınları insan saymadığı için onlara bakışı oldum olası farklı. sever her kadını, istisnasız hepsini. güzel çirkin, şişman zayıf, genç yaşlı fark etmeksizin. kimisine ihanet eder kimisinden de ihanet görür. ama ne ona çok kızarlar ne de o onlara.
bir de belirttiği üzere her erkek gibi aptallık yapmış evlenmiştir. ama bu sayısı net ifade etmiyor. artık kaç kereyse.
ve kendi hayatının patronudur, bakmayın patron der işverenine ama asıl patron kendisidir.
öyle bir antikahramandır ki zorba, okurken ona kızamazsın bile, sadece anlattıklarına gülersin, ya da hüzünlenerek gülersin.
ve bolca hayat dersi alırsın.
bol bol da türklerden de bahseder. iki keklik türküsünü de efkarlanınca Türkçe olarak söyler.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |