Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
güzel bir sözü aklıma getiren başlıktır.
Yükselmek için düşmek, arınmak için kirlenmek, çıkmak için batmak lazım. Yeniden doğmak için ölmeli insan bir kere.
içimizde olan gücün farkına vararak kendimizi var etmek.bir nevi kendimizi tüm egolardan,korkulardan,pişmanlıklardan,hırs ve kıskançlıklardan yani bizi aşağı çekip yükselmemizi engelleyen tüm olumsuz duygulardan sıyrılıp,öz benliğimize ulaşmaktır.hayata farklı bakabilmektir. klasik bir efsane vardır,bilirsiniz. hatırlayalım.kuşların hükümdarı olan zümrüd-ü anka kuşu,bilgi ağacı dallarında yaşayan ve her şeyi bilen,simurg adında bir kuştur.-efsaneye göre bu kuşun kendi küllerinden tekrar tekrar doğduğuna inanılır- diğer kuşlar,simurg'u hiç görmemelerine rağmen ona inanır, kendilerini kurtaracağını zannederler. kuşlar bir müddet sonra simurg'u ortalarda göremeyince varlığından şüpheye düşerler. ancak uzaklardaki bir kuş sürüsü simurg'un tüğünü bulur.bunun akabinde kuşlar anka kuşundan çeşitli problemlerini çözmesi arzusuyla onu aramaya çıkarlar.simurg'un yuvası bulutların üzerinde,kaf dağı'nın tepesindedir.kalabalık bir kuş sürüsünün kaf dağı'na ulaşabilmesi için 7 vadiyi geçmesi gerekir. bunlar; istek,aşk, marifet,istisna,tevhid,şaşkınlık ve yokoluş vadileridir.isteği ve sabrı az olanlar ilk vadide dökülüverir. yorulanlar,düşenler olur.birer ikişer vadilerde tükenip azalırlar.ilk bülbül geri döner;güle olan aşkını hatırlar. papağan güzel tüğlerini bahane eder. kartal yükseklerdeki krallığından fazla ayrı kalamaz.baykuş yıkıntılarını, balıkçıl bataklığını özler...son iki vadi olan şaşkınlık ve yokoluş vadileri'nde sayıları iyice azalır.sadece otuz kuş kalır.artık yokoluş vadisi'nde umutları tükenir.kaf dağına varıp,simurg'un yuvasını bulduklarında ise öğrenirler ki simurg,otuz kuş demektir.onların her biri simurg'tur.aslında aradıkları kuş kendileridir.işte o otuz kuş, o an yeniden doğar.kendi içlerinde onları esir almış öz benliklerini görmelerini engelleyen bütün duygulardan arınarak,yeniden doğarlar.
prof.dr.yaşar nuri öztürk'ün 16.12.2011 tarihinde 'saba tümer ile bugün' programında ki bahsettiği derin ve tartılaşılan konulardan biridir.
-soru : gerçekten hemen hemen reenkarneden bahseden ender insanlardan birisiniz helal olsun hocam.
-ynö: reenkarnasyon insanlara garip geliyor. ya ben illa ısrar etmiyorum. belki de yok. ama bana öyle geliyor ki hayatın en önemli realitelerinden biridir... e doğru değil. doğru değilse doğru değil kardeşim. benim bir kaybım olmaz.ama ben önemsiyorum.
seyirciler tabi bu röportajın sonunda bilgi kirliliğinden istifra etmeye başlamıştır,geçmiş olsun. - kahkaha-
hala devreler sağlam mı diye sormaya korkuyorum tabi. derin konulara girmemek lazım.
#1pnf kesinliklen katılıyorum ama başka şeyler de söylemek istiyorum.
05.02.2018 tarihinde tarafımca açılmış henüz sene-i devriyesini tamamlamış;#1png ilgili entry ile yeniden yazım tahtasında yerini almış konudur.
yine bir gün böyle mutedil dalgalı bir ruhu haliyle açmış olmam kuvvetle muhtemel bir konu bu.
konuya konu olan eylem kişiye göre farklı sebeplere bağlılıklar göstermektedir fikrimce.
anne olduğum an yeniden doğdum dediğim bir zaman diliminin başlangıcıdır mesela benim için,
şehir değiştirmek, aile, sosyal çevre, iş yaşamını da geride bırakarak hiç tanımadığım bilmediğim bir şehirde sözde bir kaç tanıdık, bildik kimse ile yeni bir yaşama başlamak da yeniden doğmaktır benim için.
her yeni güne sağlıkla uyanmak da yeniden doğmaktır.
hedeflerimi gerçekleştirdiğim her "başarı anı" da yeniden doğmaktır mesela
evladının sağlıklı olduğunu mutlu olduğunu başarılı olduğunu bilmek, görmek de yeniden doğmaktır.
yeniden doğmaya vesile edilecek oldukça fazla şeye sahibiz aslında önemli olan yeniden doğmak eylemimize vesile olan etkenleri görebilmek, bulabilmek ve o anı layıkıyla yaşayabilmektir.
(bence)
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |