Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
önüne gelen herkesin faydalandığı kar ettiği ama bu kimin malıdır ona da verelim diye düşünülmeyen yerler için kullanılan sözdür.
1940'lı yıllarda İstanbul'un Karaköy semtinde "Karaköy Börekçisi" adıyla bir börekçi dükkanı açılır. Dükkanın sahibi, "Çeyrekzade Hasan Efendi"dir. Yani ünlü operacı Leyla Gencer ve modacı Cemil İpekçi'nin dedeleri "Hasan Dede".
Hasan Dede, Bektaşi inancına sıkı sıkıya bağlı bir ahi (esnaf)'dir. Kapı önüne tezgah kurar, böreklerini bu tezgahın üzerine bırakır ki ihtiyacı olan, aç olan, gelip geçen bedava alsın diye. Tabi bu durumda mis gibi kokan börek karşısında dayanamayan bir de bedava olunca söz konusu börekleri adeta yağmalar halk.
İşte "Yağma Hasan'ın böreği" deyimi buradan gelir. Ne Mübarek İnsanmış Hasan Dede. Bunu yaptığı günler emeğin karneyle verildiği günleridir. Bu önemli.
hoyratça kelimesinin altı çizilmiş.
Hasan börekleri yağmalattığı için yağma hasan lakabını almışmış.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |