politik bir söylemdir, amaç uğrunda sarf edilen sözdür.
dünyada sözü geçen ülkelerin gözünde Türkiye nobran, kazanana hakkını teslim etmeyen, demokrasiyi diktayla idare eden bir adam tarafından yönetiliyor. İstanbul seçimini iptal ettirmek için hepsinden müsaade isteyip yüz bulamadığı için istenmeyen kişi olduğunun da farkında. bu adam şimdi bunlara rağmen dikta söylemlerine devam mı eder? etmez tabii ki, senaryo şu şekilde işler
bütün ayrıştırıcı ve baskıcı söylemlere karşı, YSK aldığı talimat gereği adaletten yana tavır takınarak İstanbul seçimlerinde şaibe olmadığını açıklayarak kendisini temize çıkarır. AKP güdümünde karar alan kurum değilim algısını oluşturur. Bu karar üzerine akp ve malum zat çok sinirlenir ama YSK kararlarıyla ilgili boynumuz kıldan incedir tavrı takınır, adalet bizim için en önemli değerdir tavrı takınır ve demokratik lider demokratik yönetim algısı oluşturur. seçimin meşruiyeti hakkında tartışmaların da peşini bırakmayarak tabanında kopmalar yaşanmaması için uğraşır.
ysknın istanbulda seçim iptali kararı vermesinden en çok zararı görecek olanın İmamoğlu olmadığını anlamak çok zor değil.