![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
Doğu anadolu bölgesinde, van dolaylarında, tarih boyunca kurulmuş olan tek devlettir. Hurri devletinin mirasçıları olmakla birlikte sık sık asurlularla savşmışlardır. en önemli özellikleri demiri kullanmış olmalarıdır. bundan mütevellit toprağı kazma işlerinde epey maharetli olmuşlardır. Elazığ-muş-bingöl-van asfalt yolu etrafında bugün dahi kullanılan su kanalları onlardan kalmadır. ayrıca bingöl dağları üzerinde o dönemde yaptıkları yollar halen de bingöl yaylalarına çıkan insanlarca kullanılmaktadır. onların bu ulaşımı kolaylaştırma çabaları şehirler arası iletişimi arttırma amaçlıdır. ayrıca van kalesi onlardan kalma yapılardan olup, miraslarını aşiretler yemektedir.
arkeolojihaber kanalına bakıyorum.
hocalar detaylı bilgiler veriyor.
tıpkı hititlerde olduğu gibi urartu kültürünü de birden fazla etnik yapının ve göçebe kavmin birleşerek oluşturduğu bir kültür olarak kabul etmemiz gerekiyormuş.
birleşerek bir devlet olmaya yönelmişler.
daha doğrusu belli bir kültür- yönetim potasında yerli halkla birleşmişler.
bilindiği kadarıyla yazıyı anadolu'ya getirmişler.
sınırları şu andaki ülkemiz sınırlarının dışına kadar ulaşmış olan bir devlet kurmuşlar.
kendilerine urartu demiyorlarmış bu ismi onlara asurlular vermiş.
-ur/ artu belki analiz edince anlamı da ortaya çıkmıştır biliniyordur onu bilmiyorum.
Kendilerine Biainili ( Biaynili gibi telaffuz ettiler ) ismini vermişlermiş.
Fatih Altaylı'nın konuğu
Prof. Dr. Erkan Konyar hocayı dinliyorum.
Bakalım değişik bilgileri buraya aktarayım:
Başkent: Günümüz Van/tuşpa
isimleri Biaynili, -li ekini biz mi eklemişiz orjinali mi öyle anlamadım.
yani ülkenin adı Biayni imiş de Biaynili mi demişiz onu bilmiyorum.
bölge dağlık olduğu için düz yerde yaşayan mezopotamyalılar bu medeniyete arrat/urartu yani dağlık bölge demişler.
ticaretleri hayvancılık ve ürünleri üzerinden gelişmiş.
göçebe hayvancılık kuzeyden güneye geniş bir kültürel alan oluşturmuş.
Zağros dağlarından kafkas dağlarına kadar.
bu arada şiddetli kuraklık nedeniyle yerleşik medeniyetler çöküş yaşamış.
M.Ö 1000 civarı son tunç çağını anlatıyor.
duhok zaho hattı o dönemde asur urartu sınırıymış.
komşu asur medeniyeti savaş ekonomisi döndürüyormuş.
saldır, ganimet elde et, askerlere dağıt gibisinden asker devletmiş.
urartu ise döndüremediği araziyi yönetmeye çalışmamış. aslında yönetimsel olarak van çevresinde var olmuş.
açık alanları aşiret sistemine terk etmişmiş.
bir nevi güvenlik sağlama karşılığı ödenen vergilerle otlakların tebaya dağıtılması gibi.
urartu dili ile hurrice akrabaymış.
aynı kökten geliyorlarmış.
ayrıca urartu devlet kurucularının ve egemen kültürü oluşturanların kafkaslardan indiği ve daha sonra geri döndükleri tezi de bu durumda ileri sürülebiliyormuş.
kuzeyden, kafkaslardan indiler. Güçlü asker devlet olan asur medeniyeti ile karşılaştılar, onların rahlei tedrisatından geçip geri çekildiler ve van civarına yerleştiler diye özetliyor.
bu arada hocanın üslubu çok iyiymiş.
günümüzle kıyasladığı, benzetmelerden yararlandığı, anlayabileceğimiz dilde mantıklı çıkarımları ortaya koyduğu için.
Hocanın bomba yorumları var. :)
muşaşir denen bir inanç merkezinden ve haldi adını verdikleri bir kültten bahsediyor. Sanırım pagan inanışı var ve baş tanrıları haldi.
aramice aynı zamanda şahıs ismi olarak da bu isim kullanılıyormuş o zaman.
haldi ulusal tanrılarıymış ancak halkın inanışıyla yönetimin inanışının her zaman örtüşmeyebileceğini insanların öyle gibi görünmek zorunda kalabileceğini, bazen yerel inançların işin içine karışabileceğini vs. anlatıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |